24 Aralık 2022 Cumartesi
20 Aralık 2022 Salı
Yeteğim Yok Hevesim Çok - Darbuka Sevdası
6 Aralık 2022 Salı
İşte Yeni Merakım... DANS... DANS... DANS:)
27 Kasım 2022 Pazar
26 Kasım 2022 Cumartesi
MAVRA ZAMANI
25 Kasım 2022 Cuma
24 Kasım 2022 Perşembe
Duyduk Duymayın Demeyin!
17 Kasım 2022 Perşembe
15 Kasım 2022 Salı
UGH!..
5 Kasım 2022 Cumartesi
"Bir Çiçek Vardı, Sanıyorum O Beni Evcilleştirdi"
Ev için satın aldığım papatya buketi hazırlanıyordu. Çiçeklere hayranlıkla göz gezdirdikten sonra, çiçekçinin yanında durdum. Arkamızdaki saksıyı, omuzumun üstünden değil, çiçek görmesin diye omuzumun önünden baş parmağımla işaret ettim. Fısıltıyla konuştum.
"Duymasını istemem ama bu çiçeği nedense sevmem" dedim.
Ben böyle çiçek hakkında gizli saklı söz sarfedince, çiçekçi tebessüm etti.
"Haklısınız, dikkatli olmak lazım. Çiçekler canlılar, onlar da duygulanıyorlar," dedi."Mesela şu çiçek var ya... Adı Salon Sarmaşığı. İnsanlar plastik mi acaba düşüncesiyle bazan tırnaklıyorlar. Baksanıza şu yaprağının yırtığına... İnanın çiçeğin ağladığını gözlerimle gördüm. Resmen yaşları pıt pıt damladı. Şükür ki hemen toparlandı. Kendini tamir etmeye başladı," dedi. "Keşke insanlar çiçeklerin bu durumu bilseler," diye sözlerine devam etti.
Şeyy... Aranızda belki hangi çiçeği sevmediğimi merak eden çıkabilir. Üzgünüm ama bilmediğim sebeple hoşlanmadığım o çiçeğin adını buraya yazmam mümkün değil.
Düşünsenize... Ne olur ne olmaz... Ya kulağına giderse... Ya "Ben ona ne yaptım ki beni sevmiyor" diye aklından geçirirse. Haklı yeminle...
Söylemem Söyleyemem. Heey! Çiçeğin üzülmesini asla istemem.
NOT- Başlık/ Küçük Prens'ten
31 Ekim 2022 Pazartesi
Her Profil Resmi Bir Hikaye Anlatır Mı?
"Instagramdan profil fotoğrafını kaldırmışsın, hayırdır? diye sordum. "Sorma teyze" diye sözüne girizgah yaptı. Çıtır çıtır anlatmaya başladı.
İki aydır İngilizce kursuna gidiyor. Yeni işledikleri bölümün konusu "Her resim bir hikaye anlatır" başlıklıymış. Ingilizce metinde facebook veya instagrama profil fotoğrafı seçmenin ne kadar ciddi bir iş olduğu anlatılıyormuş.
Mesela; eğer profiline kendi fotoğrafını koymuşsan, sen sıkıcı biriymişsin. Eğer selfi çektiğin fotoğrafını koymuşsan iyice sinir bozucu biriymişsin.
Çocukluk fotoğrafını koymuşsan, şunu anlıyormuşuz. Sen geçmişinden kopamıyor, eskinin her şeyinin şimdikinden iyi olduğunu düşünüyormuşsun. Muhtemelen halen eskinin aynı müziklerini dinliyor, aynı kıyafetleri giyiyor, hep aynı şeyleri seviyormuşsun. Anlaşılan hayatında değişiklik istemiyor, geçmişte yaşıyorsun, demekmiş.
Peki besledği hayvanın fotoğrafını profiline koyanları görünce ne anlıyoruz? Çok güldüm. Hayvanın cinsine göre değişiyormuş. Eğer kedi resmi varsa, erkek arkadaş arayan bir kadın, köpek resmi varsa, kız arkadaş arayan bir erkeksin, demekmiş.
Hele evlilik fotoğrafın varsa yandın.... Herkesin senin yetişkin olduğunu düşünmesini istiyormuşsun. Fakat besbelli ki dışarı çıkamıyorsun. İyi vakit geçiremiyorsun. Kendi arkadaşların yok. Her şey müşterek. Aslında artık kendi kendine yaşayamıyorsun, diye anlıyormuşuz.
Eğer eğlendiğin yerde çekilen fotoğrafını koyduysan, sen genç ve aptal olmalıymışsın. Gelecekte mutlaka bir işten basit bir sebep yüzünden kovulacağın anlamını çıkarabilirmişiz. Bir gün bu fotoğraftan nefret edip değiştireceğine, yerine evlilik fotoğrafını koyacağına adımız gibi eminmişiz.
Bu konuşma böyle sürüp gitti. Şaşkın çocuk! Yeğenim, okuduğu bu yazı üzerine hemen profilinde duran köpeğinin resmini kaldırmış.
O anlattı ben çok güldüm. Belki okuyup benim gibi eğlenecek birileri olur diye Hayal Kahvem'e aklımda kalanları yazıverdim:)
27 Ekim 2022 Perşembe
"Koruyun Beni Hayallerimin, Düşlerimin Yettiği Yerden"
"Şimdi biz buradayız ya, karşılıklı oturuyoruz. Kahvelerimizi hüpletiyoruz. Biliyor musun, biz buradan gidince burası... nasıl söylesem... hooop... yok oluyormuş gibi geliyor." dedim arkadaşıma.
Gözlerini tepsi kadar açtı. Hayret ederek gözlerimin ta derinine baktı.
Gülümsedim. Konuşmama duraksamadan devam ettim.
"Örnekse, diyelim ki arabamla yola çıktım. Dikiz aynasından arkaya bakıyorum,tamam mı? Aynada kaybolan görüntülerin artık var olmadığını hayal ediyorum. Evler, yollar, ağaçlar, dağlar falan... her şey... her yer... yok oluyor." dedim.
"Peki insanlar?" dedi.
"İnsanlar da yok oluyor. Ben görüyorsam varlar. Ben görmüyorsam yoklar. Sana da öyle gelmiyor mu?" diye sordum.
Tereddüt etmeden cevap verdi. "Hayır. Hiç düşünmedim ama ben görmesem bile her şey yerli yerinde duruyor diye düşünürüm. Nitekim duruyor zaten." dedi.
Huzursuzca yerinde kıpırdadı. "Şimdi benimle birliktesin. Biraz sonra beni eve bırakacaksın. Yoluna devam edeceksin. Görüntü alanından çıkacağım. Eee! Zihninden silinecek miyim yani?" dedi.
Sessiz kaldım.
Endişeli arkadaş sesiyle; "Tuhafsın!" diye ekledi.
Silkelendim... "Yooo... Yok canım. Elbette şaka yaptım." dedim.
Gerçek hislerimi söylemedim.
22 Ekim 2022 Cumartesi
Ama Hak'katen Öyle Değil Mi?
18 Ekim 2022 Salı
16 Ekim 2022 Pazar
Birhan Keskin'in Bu Şiirini Çok Severim - Penguen, Kim Bağışlayacak Beni?
2 Ekim 2022 Pazar
20 Eylül 2022 Salı
Manasına Varabilmek İçin Dönüp Dönüp Okuduğum Cümleler....
"Aziz resim yapabilsem bu tenhayı çizerdim diye düşünmüştü ama tenha diye kıraç bir boşluk, dünyanın ellenmemiş ayak basılmamış yerleri, ayın resimlerde gördüğü yüzü, atmosferin bir bilim dergisindeki fotoğrafı, bir çöl resmi, gasilgane, yaşayan kalmadığı için terk edilmiş eski bir mezarlık, kayıp bir uygarlığın harabeleri gibi benzeri olabilecek şeyleri düşündüğünde bunların hissettiği yanlızlığın ve tenhalığın yanında hem hep bir kıpırdanışa sahip, hem de sahipli olduklarını görüyor, atmosferde birden bir seyyale parlıyor, çölde gökyüzü gece olup da başını eğmezsen çarpacak kadar yere eğilmiş kumları serinletir ve ışıldatır yıldızların en iri hali bir salon avizesi yakınlığında parlarken kumun altından kıvrak ve memnun bir silkenişle bir ince battaniyeyi üzerinden atar gibi fırlayarak çıkan parlak sert gövdeli akrepler, incecik ne olduğu belirsiz yüzer gibi koşan canlılar, bütün kumun gündüzki sabitliğinden ve sabit tepelerden şimdi hep bir kıpırdanış ve her kıpırdanışta şekil hatta coğrafya değiştiren büyülü hali gözünün önüne geliyordu."
Şule Gürbüz/Kıyamet Emeklisi İkinci Cilt/ S.222