31 Aralık 2020 Perşembe
ve Platon ve Devlet Adamı ve Sevimli Felsefe
29 Aralık 2020 Salı
ve Psikoloji ve Antik Yunan ve Biberiye ve Bellek
27 Aralık 2020 Pazar
Ve Aristoteles ve Aristo ve Aristocum...
"Aristoteles'e göre her nesneye ait, ondaki değişimi mümkün kılacak bir potansiyel vardır. Değişme bu durumda, nesnede varolan potansiyelin aktüel hale geçmesi anlamına gelecektir. "
İşte bu cümleleri ders notlarımda okuyunca, biriktirdiğim tohumlar aklıma geldi. Bakar mısınız şunların güzelliğine. Üst sağdan başlayacağım. Kavun, bezelye, keçiboynuzu ve bakla çekirdekleri. Bu çekirdeklerin içinde Aristoteles'in dediği gibi onlardaki değişimi mümkün kılacak potansiyel var. Toprağa ekilip varolan potansiyel aktüel hale geçecek. Minnacık meşe palamudundan nasıl koskocaman, görkemli bir meşe ağacı aktüel hale gelecekse, benim çekirdeklerimin içlerinde sırlanmış potansiyeller aktüel hale geçecek ve kavun, bezelye, keçiboynuzu, bakla formuna değişecekler. Müthiş değil mi? Büyüleyici.
26 Aralık 2020 Cumartesi
ve Ad ve Platon ve Anlam ve Muşmula
24 Aralık 2020 Perşembe
Aklımın İplerini Saldım... Bir An Durup Peşinden Baktım.
Nermin Yıldırım'ı geç keşfettim. Geçen yıl.
O kadar sevdim ki, kitaplarını ardı ardına okudum.
Bir kadın yazarın leziz, akıcı, merak kışkırtan romanlarını okumak, kadın duygularını, görüşlerini, hikayelerini, kadının anlattıklarından izlemek, nasıl anlatsam, kendimi kabul, kendimle bağlantı ihtiyaçlarımı karşılıyor.
Kendimi merkezimde, yenilenmiş, iyimser hissediyorum. Nermin Yıldırım'ın romanlarını seviyorum.
Şimdi durup duruken nereden çıkardın bu güzellemeyi, diye soracak olursanız, yeni kitabı çıkmış. EV. Kitabın kapağını görünce dedim ki, ben bu ipi bir yerden hatırlıyorum. Bakar mısınız, Nermin Yıldırım'ın kitaplarının kaplarına. İp kitaptan kitaba dolanıyor. Ben de onlara:)
- Dokunmadan (2017)
- Unutma Dersleri (2015)
- Saklı Bahçeler Haritası (2013)
- Rüyalar Anlatılmaz (2012)
- Unutma Beni Apartmanı (2011)
19 Aralık 2020 Cumartesi
Meğer Efsane Devam Ediyormuş:)
16 Aralık 2020 Çarşamba
11 Aralık 2020 Cuma
10 Aralık 2020 Perşembe
Moriye de Fosforlum...
8 Aralık 2020 Salı
Delilik Nedir?
Sisli bir sonbahar sabahıydı. Rotamı o yöne kırıp gene bu manzaraya doğru yürüyünce, kimi düşündüm bilin bakalım?
Yoo... Son günlerde metinleriyle haşır neşir oluyorum diye... Ne Friedrich Nietzsche, ne Arthur Schopenhaur ne Jean Jacques Rousseau ne Edmund Husserl ne Soren Kierkegaard ne Ludwig Wittgenstein ne Martin Heidegger... (Yeminle yazılışlarını tam beceremedim. Bakarak yazdım:) Hiçbirini değil. Sait Faik'i düşündüm.
Bir öyküsünün girişinde der ki:
"Sabahın dört buçuğu. İnsan sesleri sessizliğin içine düştü."
İnsan zihni, tuhaf kutu değil mi? Canı ne zaman isterse çıkarıveriyor gizlediğini... Sait Faik'in öykülerini özlediğimi fark ettim.
Neyse... Öyle işte. Şimdi itirafımı dinlemeye davet edeceğim sizi:)
Nasıl anlatsam... Bayılıyorum bu ağaca ben. Sevdalı olduğumu bile söyleyebilirim. Bu yoldan geçenler bu güzelliğin benim gibi farkındalar mıdır acaba? Bazı sabahlar onun için deli gibi olanlar var mıdır, benden başka?
Onu ilk gördüğümde ne cins ağaç olduğunu bilemedim, tamam mı? Meraktan öldüm. Hemen fotoğrafını çekip peyzaj işi yapan bir arkadaşıma gönderdim. Sordum. Cevabı muhteşemdi.
"Dişbudak bu. Güzel ve kalender bir ağaçtır." dedi.
Kalender bir ağaç öyle mi? Dayanamadım. Koşarak yanına gittim. Sımsıkı sarıldım gövdesine. Nilgün Marmara tadıyla kulağına seslendim: "O kadar güzelsin ki, kuş konsun dallarına e mi?"
Akşam yürüyüşünde gene yanından geçtim. Bir de ne göreyim... Kuşlar konmamış mı dallarına?
Heyy! Delirdim. Delirdim!
7 Aralık 2020 Pazartesi
Derslerim Ve Ben
İskenderiyeli kadın felsefeci, matematikçi Hypatia'yı anlatan fim.
PANDORA FELSEFE LİNK
AKBANK SANAT FELSEFE LİNK