25 Kasım 2016 Cuma

Bu Hafta Neler Yaptım?

 
Black Mirror, bir İngiliz TV dizisi.  Bu hafta her bölümünü şaşkınlıkla seyrettim. Çok az bölümü kaldı. Bu akşam bitireceğim.


Ellerimi kullanarak neler yapabilirim derken, resim yapmaya niyetlendim.  Renkli kalemler aldım. Peki ne çizecektim? Bencileyin birinin aklına  Leonardo da Vinci gelecek değil ya, Tim Burton geldi tabii. Voodoo Girl'ü çizmeye başladım.  Çizmek şahaneymiş.  Tüm acemiliğimle devam edeceğim.

 

Defterleri çok severim. Gittiğim her yerden defter almaya heves ederim. Peki, bu kez defterimi kendim yapsam dedim. Defter yapmayı gerçekten denedim.  İşte bu ilki. Yaptıkça güzelleştireceğim.



Yıl sonu. İşim açısından en debdebeli aylar.  Kimi günler çok yoruldum. Yoruldukca kendimi sinemaya attım. Her biri ilaç gibi geldi. İyi ki sinema var.




Bu hafta sayfalarında dolandığım kitaplar, Gündüz Vassaf'ın Boğaziçi'nde Balık, Levent Cantek'in yazdığı Berat Pekmezci'nin çizdiği  Uzak Şehir, Murathan Mungan'ın Hayat Atölyesi. Uzak Şehir'i bir solukta bitirdim. Boğaziçi'nde Balık ve Hayat Atölyesi'nin  sokaklarında gezindim. 





Bu hafta Yann Tiersen'in Porz Goret'ini sürekli dinledim.  Kesinlikle şifalı bir müzik. 

21 Kasım 2016 Pazartesi

Kıssaya Adres Sorulmaz

Nereye nereye gideyim 
Nereye nereye nereye gideyim




Neden soruyorsun nereye gideyim 
İki yol var demiştim, hangisini seçeyim 



Neden soruyorsun, nereye gidiyorum
İki yol var demiştim, birinden gidiyorum 







sözler-  mavi sakal'ın iki yol şarkısından
görseller- the way back filminden  saoirse ronan
başlık- dücane cündioğlu
video- marjan farsad khooneye ma




14 Kasım 2016 Pazartesi

Şşşth! Kimse Duymasın!.. - 28 -


Ne giden dün'de aklım var. 
Ne büsbütün an'ın içindeyim. 

 Bilim kurgu büyülüyor beni.
Yalan söyleyecek değilim.
Aklımla, fikrimle, hayallerimle... 
Hep gelecek'teyim.


Gerçekteen!





2 Kasım 2016 Çarşamba

Gam Defeden -1-


Üzerinize afiyet... Son zamanlarda... Tükenmeyen gam var bende. "Sen şimdilik gelme sevinç, gönlümde gam var, bırak onunla helalleşeyim", modundaydım. 

Ormanda tek başıma yürüyordum.  Ormanda tek başıma yürürken gamlı gamlı düşünüyordum. Birdenbire onu gördüm. Kuru yapraklar, ısırganlar, sarmaşıklar arasında dimdik ayakta duruyordu. Kuru yapraklar, ısırganlar, sarmaşıklar arasında dimdik ayakta dururken, içinde mahşeri yaralar gizlediğini hissettiğim koskocaman şemsiye gibi başını  bedeninin ucunda umutla sımsıkı taşıyordu.

Sonra mı? Öyle işte...