28 Eylül 2011 Çarşamba

Şiirler Ve Kara Kalem Çizimler


 
Size açabilseydim içimi
Geceler yalnız size
Ve yüzüm kızarmadan
Çocukluğumun küçük aşklarını
Anlatabilmeliydim
Geceler yalnız size.
Benim de aşklarım oldu.
Ve alabildiğine günahlarım.
Halbuki bigünah olmak istedim
Bütün ömrümce...

Rüştü Onur 


 
İşte rüzgâr! İşte sonbahar yıldızları!
İşte kalbim, işte şiirlerim!
Sen gelsen, elini alnıma koysan.
Saçlarını öpsem
Ağlasam.


Attila İlhan





Bir sabah ellerin cebinde çık evinden
Ceketin iskemleye asılı kalsın
Bekleye dursun dostun
Kahvede,
İşe gitmekten de bugünlük vazgeç.


Sabahattin Kudret Aksal



Handan, hamamdan geçtik,
Gün ışığındaki hissemize razıydık;
Saadetinden geçtik,
Ümidine razıydık;
Hiçbirini bulamadık;
Kendimize hüzünler icadettik,
Avunamadık;
Yoksa biz...
Biz bu dünyadan değil miydik?

Orhan Veli Kanık



Her yerdeyim şimdi ben
Zamanın dört sene evvelinde
Eylül mehtabı Bostancı iskelesinde
Zamanın üç sene evvelinde
Yaz Çiftehavuz bahçelerinde
Zamanın iki sene evvelinde
"Bir ihtimal daha var
O da ölmek mi dersin" şarkısı dilimde
Bizim şarkılar çalınıp söyleniyor, Çamlıca
                                              bahçelerinde
Ben ise hep eski delilik içimde
"Bugün de akşam oldu."

Özdemir Asaf



8 yorum:

  1. Bu saatte kahvaltı mı olur. Evet bugün böyle oldu. Bu sabah karakalm çizgiler ve şiiri bir arada görmek bahtiyarlık benim için. Karakalem çalaşma isteğim depreşti.. Ne bileyim belki de bir şiir bile deneyebiliriz. Hayatımda yazmaya cesaret edemediğim bir şiir..

    Bugün daha mutluyum.
    Çünkü kendimi buldum.
    Neymişim meğer ben.
    Gündüzün güneşe,
    Geceyin mehtaba tutuldum..

    YanıtlaSil
  2. Gittim, yenildim, döndüm. Ordum kırıldı,

    sabah erkendi ova uçsuz bucaksız, gece çöktü

    ve daraldı görüş alanım: Kan koktu toprak, hava,

    gürül gürül akan su. Çatlamış atların ağır

    dansı, iniltileri donmuş yaralılar, yollara

    yığarak unutulan ölüler, utkuyla bozgunun

    arası bir karış: Oradan darmadağın, geçtim.

    Şimdi yeni bir sabah. Pıhtı ve barut geride kalsın.

    Gökyüzünden umduğum arı bir yağmur

    Beni eldeğmemiş bir vakte hazırlasın. Bir

    tay istiyorum bugünden tezi yok, buğday tenli

    bir tay istiyorum –dün kanamış olsun ilk,

    bir tohum, filiz, zamansız bahara dönmüş

    bir dal istiyorum: Kabarmak, açılmak,

    açmak istiyorum, kokular kokuları silsin.
    Enis BATUR

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar Vildan Hanım, Karakalem çizimlerini çok severim. Her zaman ilgimi çeker. Ben de çizmek isterdim ama bu konuda hiç becerim yoktur. Şiirler de kara kalem çizimler de çok güzeldi ve birbirleriyle de gayet mütenasip olmuşlar. Paylaşımınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. çizimlerimin blogunuzda kullanılması ve beğenilmesi hoşuma gitti, teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Timur,
    Ben de çizimlerinizin takdir göremesine sevindim.
    Umarım yeni kara kalem çizimlerinize gene şiirler, öyküler eşleştiririm. Çizimlerinizin devamını dilerim. Ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  6. Selam Yaz Blogcu, aynı hisler içindeyiz.Çünkü ben de çizimleri seven ama çizemeyen biriyim:) Olsun, hem çizemeyen hem çizgilerden etkilenmeyen nice insan var. Çok şükür biz çizgileri seviyoruz:) Sağolun.

    YanıtlaSil
  7. Casswa merhaba,
    Enis Batur'un bu şiirini bilmiyordum. Ellerinize sağlık. Sağolun.

    YanıtlaSil
  8. Merhaba Profösör, bu kara kalem çizimler ve şiirler ilham verdiyse, şöyle demeliyim:
    "ne mutlu canıma!" Sağolun.

    YanıtlaSil