telefonlarla bağlıydık hayata...
(kablolu vantrologlar olmuştuk
cebimizden konuşmaya bayılıyorduk
tele-sekreter'lerle oturup karşı karşıya
mekanik not'larla dertleşiyorduk)
gazeteler'le bağlıydık hayata...
(kim kimi düdüklemiş kim ne kadar götürmüş
hangi takım yenilmiş akşam televizyonda ne var
kaç kupona kaç yargısız infaz alkışlanıyor
ilim irfanlanıyorduk
taptığımız köşe yazarları
yıllık izinlere çıkınca
mevzusuzluktan can sıkıntısından
tırnaklarımızı yiyiyorduk)
televizyon'la bağlıydık hayata...
(yüzyıl süren kıvır kıvır kıvranan
haberlerle pembe dizilere
paparazzilere vesairezzilere
seyirci çıkıyorduk
hem felaket kızıyorduk onlara
hem de çekip uzaktan kumandayı
daan diye vurmuyorduk)
metin üstündağ
kalk gidelim defteri
hayat yara bantları'ndan
Kitaplarla bağlı idik hayata.. Hayatın tüm naylon, eften püften bağlarından kurtulmak, kalın kalın urganlar, gemici düğüümleri ile tutunabilmek için.
YanıtlaSilSelam Avram, yüreğinize sağlık. Sağolun.
YanıtlaSil