İki yıldır gitmeye çalıştığım İstanbul Film Festivali ve Filmekimi dışında, değişik sinema festivallerinin olduğunu yeni yeni farkediyorum. Tabii ki Antalya Film Festivali'ni çocukluğumdan beri biliyorum. Memleketimin sanırım en eski film festivalidir. Adana Film Festivali de öyle olmalı. Bu hafta Ankara'da yapılan Fantasturka-Türk İşi Fantastik Filmler Festivali'de çok ilgimi çekmişti. Ankara uzaktı tabii. Benim gitmem hayaldi ama başkentte yaşayanlar için büyük şanstı. Umarım ilgilenen Ankaralı sinema severler Fantasturka'dan nasiplenmişlerdir. Eskiden sinema festivallerine gitmediğim için hiç dikkatimi çekmezdi. Şimdi her türlü film festivallerine kulak kabartıyorum. Çünkü böyle sinema festivallerinde bambaşka filmlerin lezzetine varıyorum. Bir ara Amsterdam'da yapılan Lezzet Filmleri Festivali afişine denk gelmiştim. O festival için seçilen filmlerin bazılarını edinip evde seyretmiştim. Düşünebiliyor musun, hep yemekle ilgili filmler. Belgesel değil bunlar. Filmler ya lokantada geçiyor ya baş roldeki kahraman aşçı, yemekle ilgili biri oluyor ya da filmin içinde yemek muhabbeti fazlasıyla yer alıyor. O kadar keyifli filmlerdi ki anlatamam. Bugün İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Başakşehir Belediyesi işbirliğiyle 23-30 Eylül 2011 tarihleri arasında İstanbul'da Uluslararası Suç ve Ceza Filmleri Festivali'nin ilki gerçekleştirlecek diye bir haber okudum. Ne hoş! Aynı temalı filmleri bilmek sinema seyircisi olarak beni memnun ediyor. Gidebilsem Beyoğlu Sineması'na giderim niyetiyle, bu sinemada Suç ve Ceza'yla ilgili hangi filmler var diye az önce listeye baktım. Gerçek hayattan uyarlanmış, bir cinayet davasına dayanan, haksız yere cezalandırılan bir mahkumun ve onun masum olduğuna inanan yargıcın hikayesini anlatan Japon filmi Hücre - Hakamada Davası'nı seyretmeyi doğrusu çok isterim. Günümüz Berlin'inde geçen ve Türkleri de konu alan Şehadet adlı Alman filmi de ilgimi çekti. Birbirinden ilginç o kadar çok film var ki. Hımm... Olsun. Festivale gidemesem de filmlerin listesi nasılsa artık elimde. Bir gün kendime Suç ve Ceza Festivali günü düzenler, evde ardı ardına bir kaç tane film seyrederim.
O değil de, fırsatı ve ilgisi olanlar için bu festival sahiden kaçırılmayacak fırsat. Hele suç, ceza ve adaletin çok önemli tartışma konusu olduğu günümüzde, Suç ve Ceza temalı bir festivali keşke topyekün herkes desteklese diye düşünüyorum. Sonra bir üniversitenin, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin böyle bir festivale öncülük yapması, diğer fakülteleri ve üniversiteleri de kışkırtacaktır diye hayal ediyorum. Başakşehir Belediyesi gibi duyarlı diğer kuruluşlar ve özel sektörlerin de sinema festivallerine destek vereceklerini umut ediyorum. Toplumsal gelişmemize sinemanın katkısının çok büyük olacağına yürekten inanıyorum. Du bakalım. Şimdilik Suç ve Ceza Filmleri Festivali'ne gitmeyi sadece hayal ediyorum. Olur a!.. Kim bilir? Bakarsın bazan hayaller gerçek oluverir:)
sayende haberim oldu çok teşekkürler, bence oldukça önemli bir festival, bu kavramların vugulanmasına çok ihtiyacımız var bugünlerde, fırsat yaratıp gitmeye çalışacağım birkaç filme
YanıtlaSilSelam İrem. Durun bakalım.. Çarpışırız belki bi filmde:) Kim bilebilir?
YanıtlaSilBu festivalden hiç haberim yoktu,sayende oldu.
YanıtlaSilİlginç geldi bana...Hele Suç ve Ceza diye görünce başlığı hemen baktım.Suç ve Ceza benim en sevdiğim kitaplardandır.
Bu konuda filmler de doğal olarak ilgimi çeker,bakayım bi!...
Teşekkürler..
Selam Natali, Suç ve Ceza diye bir Finlandiya filmi var. Dostoyevski'nin romanından sinemaya modernleştirilerek uyarlanmış. Bakınız..
YanıtlaSilhttp://icapff.com/index.php/tr/filmler/uzun-metraj/item/129-crime-and-punishment.html
Umarım gidersiniz:)Çok sevinirim.
aklıma bir de kafkanın dava'sı geldi.bir zamanlar trt 2 de filmini syretmiştim. yazık ki festival tarihi bana uymadı :(
YanıtlaSilBuket, her hevesimizi gerçekleştirmek mümkün değil tabii ki. Gene de memlekette böyle festivaller olduğunu bilmek, bir gün gidebileceğimizi hayal etmek bile güzel değil mi sence:)
YanıtlaSilOlmadı, toparlarız filmleri, bizim evde bir film festivali düzenleriz olur biter:) Heey! Buket sevdim ben bu fikrimi:))
Dün ben de okudum ve 'keşke' diyerek kapattım. İzlenen filmlerle ilgili hoş yazılar da bekliyorum.
YanıtlaSilkardeş,hayat ta bi festival değilmi?suç ve ceza..hak- adalet,dünyada,hele hele tr de neler neler yaşanıyorrr..yazın beni başka tarafa savurdu,amanınn tutmayın beni durumuna girdim..adaletin bumuuu dünyaaa deyip bi şarkı patlatsam kabul buyururmusun=).sanada keyifli seyirler canım...
YanıtlaSilSelam Nehir İda,umarım denk gelir bir kaç film seyrederim. Elbette paylaşırım:)
YanıtlaSilSelam Profösör, :)
YanıtlaSilOya, yaşam tam bir festival bilmez miyim?
YanıtlaSilHele bizim gibi deprem yaşayanlar için... ,
Hayat tuhaf Oya... Çok tuhaf...
Ama böyle bir şey işte...
Yaşadıkça insan neler görüyor.
Sağol Oya.
http://www.adaletoyunu.com/tr/Default.asp?pages=Main
YanıtlaSilBu film, festivale katılıyor mu bilmiyorum ama katılıyorsa, benim için de izle. Yapımcı-yönetmen Mahur Özmen.. Bir delişmen avukat arkadaşımdır, Ankara'dan. Beş yıllık hayalini gerçekleştirdi, sonunda çekti filmi. Ankara Barosu Sinema Kulübünü berbaer kurduk. Ben, kalemin derdine düştüm o inat etti.
Selam Avram, evet var bu film. Adaletin Oyunu bu festivalde izlenilecek filmlerden biri. İnsanların hobilerini meslek edinmeleri ne hoş!
YanıtlaSilBen bugün güya İstanbul'a gidecektim. Yoo.. Mümkün olmayacak. Programım çok yoğun. Ama yarın var ya..
İstanbul yolu gözüküyor. Gündem dolu ama.. Akşam belki bi festival filmi yakalarım:)Kısmet.
Du bakalım...
Uluslararası suç ve ceza filmleri festivali kapsamında "adalet Oyunu" filmimiz 28 Eylül saat 11 de Nişantaşı city Life sineması ve 29.Eylül saat 11 de (gösterim sonrası Söyleşi ile) Beyoğlu Sinemasında.. Hadi bakalım..Hayırlısı, gösterim saatleri böyle olacakmış.
YanıtlaSil