8 Eylül 2011 Perşembe

Sinemayı Hep Sevdim...



Ortaokula o yıl başlayacaktım. İzmit'e taşınmıştık. İlk evimiz, bir açık sinemanın bahçesindeydi.. “Yok canım daha neler!” deme sakın.. Sahiden.. İzmitli olup, yaşı bana yakın olanlar bilecektir. Hoşgör Pastahanesi’nin hemen arka sokağında Oğuz Bahçe Sineması vardı. Bizim taşındığımız apartman, sinemaya bitişik bir binaydı. Birinci katta oturuyorduk. Üst katların değil de sadece bizim katın sinema salonuna doğru koca bir balkon uzantısı vardı. Sanki bir loca… Film seyretmeye bayılırdım… Bu balkon bana bir armağandı..Gözlerim o kadar bozuktu ki tam beş numara.. Haftada iki kez film değişirdi. Her akşam aynı filmi seyretmekten bıkmazdım. Annem gözlerimin bozukluğunu her gece film seyretmeme bağlardı. Çok kızardı. Ben de hemen seyrettiğim filmlerden ezberlediğim birkaç repliği taklit ederdim. Şöyle… Türkan Şoray olurdum mesela… Tek elimin tersini gözlerimin üzerine kapardım ve…

- Aman Tanrım! Nayıır! Artık göremiyorum… Göremiyorum… Artık kör oldum… Ohh! Tanrım, nedennn…nedennn bennn! Okadar bedbahtım kii!



Ya da Aysecik olurdum. Annemin önünde diz çöker:
- Teyzeciğim… Sizi çok sevdim… Size anne diyebilir miyim? Derdim.

Annem dayanamaz, kızmaktan vazgeçer… Hatta kimi zaman kahkaha ile gülerdi;
- Şımarık kız! Haydi yatağa! Derdi.

Yatar gibi yapardım. Sonra gizlice balkona kaçardım. Görünmez bir köşeye tüner, gizli gizli, sanki ilk kez seyreder gibi büyük bir iştahla, o geceki filmi seyrederdim.. Annemden saklı yapıyorum ya Yarabbim o ne güzel bir histi!.. Neden anneden gizli çevrilen işler, insana bu denli haz verirdi? Ah ne günlerdi!


Film bazan haftada bir değişirdi. Gene de bıkmazdım. Asla usanmazdım . Sürekli aynı filmi seyredince replikleri ezberlemem tabi ki çok doğaldı. Ezberlediğim bu cümleler gerçek hayatta çok işime yarardı:)

"Seni gördüğüm zaman içimde böyle bişeyler oldu... Konuşmayı beceremem ama, anladın di mi? Canımsın be... Güneşimsin... Havamsın...Yani bu ağzımdaki izmarit yok mu be işte onun gibi benimsin be... Yani buramdasın be...Sen hayatımın tek golüsün yani..."

( Bu da Sadri Alışık'ın meşhur repliklerinden bir hatırlatma... Vallahi gerçek bu sözler! Hani Filiz Akın'la çevirdiği Şakayla Karışık filminden )

Yoo.. Bu video Şakayla Karışık adlı filmden değil. Huysuz ve Tatlı Kadın adlı filmden.. Ama ne yapabilirim? Canım bu videoyu seyretmek istedi. "Şarkıcı olmadığı halde şarkıları kendi sesiyle söyleyenler de vardı elbette. Özellikle Sadri Alışık." Sadri Alışık'ın sesinden bu şarkıyı dinlemek çok güzel.  Sinemayı hep sevdim... Heeep sevdim... .

31.10.2010


11 yorum:

  1. Yahu çok güzel! Keşke ben de senin yaşadıklarından yaşayabilseydim. Sürekli Türkan Şoray izlesem çok mutlu olurdum ben mesela. :)

    YanıtlaSil
  2. Türk filmi seven birini görmek ne güzel...
    Küçük Harun: Ne tuhaf…
    Büyük Harun: Tuhaf olan ne?
    Küçük Harun: Babamı hiç görmedim. Resmini bile.Ama rüyamdaki babam sanki size benziyordu.
    Büyük Harun: Sevindim buna Ben de saçlarını böyle okşayacağım ama içim titreyerek bakabileceğim senin gibi bir oğlum olsun isterdim.
    Küçük Harun: Bana kanınızı verdiniz ya. Ben de sizin oğlunuz sayılırım….

    Arım Balım Peteğim'den
    sevgiler
    ayseninkitapkulubunda
    billur

    YanıtlaSil
  3. Çok duygulandım, çok temiz ve saf duygularla of ilmleri izleyip üzülmüş sevinmiştik.

    YanıtlaSil
  4. Siz ne diyorsunuz Serapus, o ev var ya resmen bir serap gibi. İnanılacak gibi değil. Bir mucize!Düşünebiliyor musunuz, her gece karşınızda koskocaman bir beyaz perde..

    Hımm. Bazı geceler biz gezmeye giderdik, sözgelimi düğüne. Bizim balkonda bazan sinema bahçesinden fazla insan olurdu biliyor musunuz?
    Onları öyle evde bırakıp biz gideceğimiz yere giderdik. Onlar çekirdek yerlerdi tabii. Sabah olunca balkonu süpürmek bana düşerdi. Ağbim asla ellemezdi. Erkek ya, "erkek adamın eline süpürge yakışmaz" derdi.Kız kardeşim ise daha bebekti. Anneme acırdım. Ben günüllü yapardım.
    Amaa kendimi sinemanın biletçisi farzederdim illa ki) Gece biletleri kesen sabah sinemayı süpüren o çocuk gibi... Öyle düşününce, yani kendimi sinemanın çalışanı gibi farzedince, hiç bir iş zor gelmezdi. Bilakis zevk verirdi. Razıydım yani.. Sinemanın bir ucunda olayım da isterse biletçisi ve süpüreni olayım... Sinemayı hepp sevdimmm... Her şeyiyle sevdim:)
    Ama karşılığında annemden gece film seyretmek için izin isterdim.. İsterdimm:)

    Ya böyleyken böyle Serapus:)Sinemayı hep sevdim.

    YanıtlaSil
  5. Billur, diyorsunuz ki bu da bir nevi baba evlat muhabbeti:) Çok şeker.. Sağolun.

    YanıtlaSil
  6. Yaa Bolat, ne güzel filmer, ne güzel günlerdi.
    Yoo, şimdi de çok güzel filmler var.
    Türk Sinemasını seviyorum..Türk filmlerini hep sevdim..

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar,

    56 yaşındayım ben de açık hava sinemalarını çok iyi bilirim. Ancak, bizim evimiz ne bir açık hava sinemasının bahçesinde ne de sinemanın perdesini görecek bir yakınlık ve yükseltideydi, cebimizdeki 25-50 kuruşun ucundaydı.

    Açık hava sineması gibi güzel bir konuyu ele alarak, beni 1962'li yıllara doğru götürdünüz ve o günleri tekrar hatırlayarak yaşamamızı sağladınız... Teşekkürler...

    Selam ve dualarımla en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
  8. şarkıya hayran düştüm.
    ayrıca
    mim'in var bende :)

    http://cemrecetem.blogspot.com/2011/09/hatun-kisilik-olsaydm-mim.html

    YanıtlaSil
  9. Eski türk filmlerinin tadı gibisi var mı? Kemal Sunal'lı, Gülşen Bubikoğlu'lu (kadına hala hayranım), Tarık Akan lı hele de Adile Naşit, Şener Şen, Münir Özkul, Hulusi Kentmen ve niceleri. Hergün izlesem bıkmayacağım sanatçılar.

    YanıtlaSil
  10. Nilhan, Güşlen Bubikoğlu'nun filmlerini ne çok severdim ben de.. Bayılırdım. Hele Tarık Akanlı..
    Hey, saydığınız tüm o sanatçılar ne müthiştiler.
    Sağolun.

    YanıtlaSil
  11. Evet cemReçete, hayran olunmayacak gibi değil ki şarkıya.. Aman diyeyim, mim demeyin bana, mimlenmekten fena halde korkarım:)

    YanıtlaSil