“Söyleyeceğim ilk şarkıyı mutlu insanlara adıyorum. Bu şarkının benim için tatlı acı hatıraları vardır. Aşkın ne olduğunu ben bu şarkıyla öğrendim. Saadeti bu şarkıyla tattım. Bir şey daha öğrendim bu şarkıyla… Her şeye sahip olmak isteyen elindekini de kaybediyor.”
Yukarıda yazdığım sözleri, Atıf Yılmaz’ın 1970 yapımı, Karagözlüm adlı filminin sonlarına doğru o meşhur buğulu ve hüzünlü bakışlarıyla Türkan Şoray söyler. Ve devamında rol kabiliyetinin hakkını sonuna kadar yerine getirerek, o yıllarda bıyıksız, incecik, gencecik olan Kadir İnanır’a sahiden aşıkmış gibi, Orhan Gencebay’ın dinleyeni keder girdabına sürükleyen Sevemedim Karagözlüm Seni Doyunca adlı şarkısını söylemeye devam eder. Şarkıyı asıl okuyan Türkan Şoray değildir elbette, Belkis Özener’dir.
Şimdi nereden aklıma geldi peki bu film? Üzgünüm ama beklediğin gibi öyyle romantik bir cevap veremeyeceğim. Yukarıdaki aşk dolu girizgahtan sonra nereye gidecek bu yazı merak ediyorsun değil mi? Bugüne bugün balık mevsimine girdik ya… Balıııkkk!.. Bak... Sonbahar bir anlamda da balık demektir benim için. İnsana verilen ömrün tek bir yaşamla geçirilmesini bir türlü kabullenemeyen bünyem kimi zaman balıkçı kız olmak ister. Belki Sait Faik hikayelerini bu kadar sevmemin bir sebebi de hikayelerinin beni o çok merak ettiğim balıkçıların dünyasına sokmasındandır. Kim bilir? Bu filmi her sonbahar başında illa hatırlarım. Çünkü filmin başlarında Türkan Şoray Karadenizli, başında kırmızı beresi, kırmızı balıkçı kazağı, pantolonu ve plastik çizmeleri ve asıl mühimi şahane argo muhabbetiyle tam olmak istediğim balıkçı kız rolündedir. İşte bu filmde ben Türkan Şoray’ın şık gece elbisesiyle ve her dem buğulu, hüzünlü gözleriyle Sevemedim Karagözlüm şarkısını söylemesini değil de, eğlenceli, şen şakrak balıkçı kız haliyle Balıkçı Kız şarkısını söylemesini seyretmeyi daha çok severim. Ah! Senin şimdi beni aşağılacağını çok iyi biliyorum. Amaann... Klasik müzik seven, Şopen sende... Hey! Zokayı yutmuş lodos balığı gibi bakma öyle... Bu yazıyı yazmamın sebebi bu... Bugün balık yemektir niyetim. Balıkk... Havaya girmeliyim. Nee? Karides mi? Ne karidesi? Senin okuman yazman yok mu kuzum? Deminden beri ne yazıyorum ben... Balık diyorum balık!... Okuman yazman yoksa... Hadi bakalım... Marş... Marş... Mektebeee..
çok severim bu filmi, bütün türkan şoray filmlerini sevdiğim gibi birde kadir inanır henüz üstüne yapışan o bıçkın kapadayı rolüne bürünmemişken izleme imkanı sunuyor bize, gerçi bu tarz bir kaç tane daha filmi var hepsini de büyük zevkle izlerim.
YanıtlaSilben de şu filmde kadir inanırın yakışıklılığının ve gençliğinin hastasıyım :)
YanıtlaSilDürr-i Yekta, hoş filmdir Kara Gözlüm. Bilirsiniz Selvi Boylum Al Yazmalım'daki Türkan Şoray Kadir İnanır beraberliği efsanedir. Bu film de seyredilesidir gerçekten... Sağolun.
YanıtlaSilbu sözleri ezberledim çünkü kara gözlüm şarkısının o versiyonunu indirmiştim ve sürekli dinlerim.
YanıtlaSilbu filmi de kaç kere izledim hatırlamıyorum.. sonuç olarak post güzel, film güzel,, şarkı güzel e daha ne olsun :)
Yazı başlığın annemin en sevdiği şarkılardan biriydi..Hüzünlendirdin bak beni..Türkan Şoray Türk Sinemasının vazgeçilmezi..Filmleirini severek izlerim..
YanıtlaSilMia Wallace, demek ezberlediniz o sözleri.. Ben de Sadri Alışık replikleri yazayım size öyleyse:)
YanıtlaSil" Seni gördüğüm zaman içimde böyle bişeyler oldu... Konuşmayı beceremem ama, anladın di mi? Canımsın be... Güneşimsin... Havamsın...Yani bu ağzımdaki izmarit yok mu be işte onun gibi benimsin be... Yani buramdasın be...Sen hayatımın tek golüsün yani..."
Nasıl:) Ruhuna rahmet Sadri Alışık'ın..
Mütemadiyen, ah o şarkılar.. Ah o kokular.. Ah o anılar... Ah! Ah!
YanıtlaSilmüjde hayal kahvesi, palamut bu sene çok diyorlar !!
YanıtlaSilBu yazının bende bıraktığı etki ne oldu biliyormusun.
YanıtlaSilÇıtır çıtır hamsi yeme isteği. Ama on parmakla.
Hadi yarın senle Ereğlideki limanın içinde olan salaş balıkçıya gidelim.
Öğlen saatinde vur büroya kilidi..hepberaber..ne dersin??
Parmak parmak hamsileri.. on parmakla yemeğe :)
Buket, balık severim.. bi tek haksızlık yaptığım balık palamuttur biliyor musun.. nedense palamuta biraz mesafeliyim:)
YanıtlaSilDilek hamsi'ye asla dayanamam işte. hamsi balık bile değil balık ötesi bişey:)balık elle yenir elbette dilek.. ya neyle yiyecektik.. çatal bıçakla mı? yooo.. balık yemenin raconuna uymaz bir kere:) on parmak dalacan balığa.. hurrraaa:)
YanıtlaSilKim sevmez ki Türkan Şoray-Kadir İnanır filimlerini... iyiki paylaştın:)Hala öyle yemeği yemedim pek aramasamda, yazından sonra olsada yesem dedim...:)
YanıtlaSilUğur Böceği, balık elle yenir. Balık yemenin raconu böyledir. Görmüyor musunuz Allahın Kentakilisi,"kentucky fried chicken" tavuk için parmak yalatan lezzet gibi bir slogan kullanıyor. Niye? Tabii ki o da elle yenir valla.. Ama yok tabii. Olsa keşke bizim köyde:) Yoksa yok.. Ne yapalım? Balığa elle girişiyoruz bizde:)) Sağolun.
YanıtlaSil