21 Eylül 2011 Çarşamba

"Dur, Dinle. Hep Konuşursan Hiçbir şey Duyamazsın."


“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak!”  Kanat Atkaya'nın  9 Kasım  tarihli köşe yazısındaki bu cümle beni yüreğimden vurmuştu. Kimin söylemiş bu sözü peki? 1980'lerde çevrecilik dalgası büyürken efsane Kızılderili şeflerinden biri söylemiş.  Geçtiğimiz sonbaharda memleketimize gelen Kızılderililer sebebiyle, Kızılderili konuları gündeme girmişti. Hatırlar mısın? Bizim küçüklüğümüzdeki kovboy filmlerinde Kızılderililer hep kötüydü. Öyle filmlerdi ki Kızılderililer beyazları öldürür ve kafaderilerini yüzerledi. Kovboylar ise nedense  hep iyi adamlardı. İnsanları sözümona Kızılderili saldırılarından kurtarırlardı. Hollwood'un beyin yıkama vaziyetleri..


"Mohikanların Sonuncusu" filmini hatırlar mısın peki?  Filmin başında bir geyiği vuran Kızılderili, ölmekte olan geyiğin yanına çöker ve "Seni öldürdüğümüz için üzgünüz kardeş. Cesaretinden, hızından ve gücünden şeref duyuyoruz." der. Sunay Akın'ın "Onlarda Hep Oradaydı" adlı kitabında yazdığı gibi, Kızılderililer aslında Amerikalıların önceleri bize filmlerde gösterdikleri gibi vahşi değillerdi. Bilakis ihtiyaçlarını karşılayacak kadar avlanan, bunu bırakalım doğaya saygı olarak görmeyi, yaşadığı ortamı insandan ayıran doğa diye bir kavramları bile olmayan insanlardı. Resmen yanlış tanımıştık Kızılderilileri. Bizim için varsa yoksa kovboylar vardı. John Wayne filmlerini hatırlar mısın? Hep kovboylar  kahraman, Kızılderililer ise düşmandı. Of, ne fena! Sonra öğrendik ki aslında  beyazlar gelip Kızılderililer'i yurdundan etmişti. Soylarını tükenme noktasına getirmişti. İşte Mohikanların Sonuncusu gibi filmlerle,  Kızılderililer'e itibarını iade etmeye çalışıyordu  Amerikan film sektörü sanki...


Kanat Atkaya,  geçen seneki o yazısında "Neyse canımızın içleri Mohikanlar, Siular, Karaayaklar, Hopiler, Dakotalar, Mohawklar, Çerokiler, Yukiler... İyi ki geldiniz, sizden öğreneceğimiz çok şey var." demiş ve ibret alınası Kızlderili sözlerinden bazılarını alt alta dizmişti. Birlikte teker teker okumalı ve demeli ki "Ulu Manitu sizi korusun Kızılderililer, iyi ki varsınız."

“Dur, dinle. Hep konuşursan hiçbir şey duyamazsın.”
 
“İnsan iki ruhludur; içinde bir iyi köpek bir de kötü köpek kavga eder. Hangisini daha çok beslersen o kazanır.”
 
“Tabiattan uzaklaştıkça kalp kararır.”
 
“Her birimizin farklı bir rüya gördüğünü hatırlamakta fayda var.”
 
“Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman dünya daha iyi bir yer olmak üzere değişmeye başlayacaktır.”
 
“Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce daima kendi çarığının içine bak.”
 
“Arkamdan yürüme, öncün olmayabilirim; önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Sana uymayabilirim. Yanımda yürü ki böylece seni görebileyim; böylece ikimiz eşit oluruz.”
 
“İnsanlar yaşadığı için değil, yaşamadığı için yaşlanırlar.”
 
“İlkbaharda usul usul yürü; toprak ana hamiledir.”

17 yorum:

  1. Bu kadar bilge insanları birer vahşi yamyam olarak göstermek, amerikanın sadece suç bastırma propagandası, nede olsa yurtlarından ettiler onları. Abd her zaman yaptığı gibi kendi suçunu başkalarının üzerine atarak bastırıyor.

    YanıtlaSil
  2. “Arkamdan yürüme, öncün olmayabilirim; önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Sana uymayabilirim. Yanımda yürü ki böylece seni görebileyim; böylece ikimiz eşit oluruz.”

    “İnsanlar yaşadığı için değil, yaşamadığı için yaşlanırlar.”

    Ne kadar doğru.Dağarcığımıza katmamız gereken atasözleri bana göre.

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazıydı, Kızılderililerin sözleri ne kadar doğru, bu arada Kanat Atkaya'nın yazılarını ben de severek takip ederdim..

    YanıtlaSil
  4. Her bireri, yaşama anlam katabilecek felsefi içerikli harika özlüsözler...

    YanıtlaSil
  5. SON BALIK TUTULDUĞUNDA
    şu gerçeği iyi biliyoruz: toprak insana değil, insan toprağa aittir! ve bu dünyadaki her şey, bir ailenin fertlerini birbirine bağlayan kan gibi, ortaktır ve birbirine bağlıdır. bu nedenle de dünyanın başına gelen her felaket insanoğlunun da başına gelmiş sayılır! bildiğimiz bir gerçek daha var: sizin tanrı'nız bizimkinden başka bir tanrı değil! aynı tanrı'nın yaratıklarıyız. beyaz adam bir gün belki bu gerçeği de anlayacak ve kardeş olduğumuzu fark edecektir. siz tanrı'nızın başka olduğunu düşünmekte serbestsiniz! ama tanrı, hepimizi yaratan tanrı için kızılderili ve beyazın farkı yoktur. ve kızılderililer gibi tanrı da toprağa değer verir. bu toprağa saygısızlık, tanrı'nın kendisine saygısızlıktır. beyaz adamı bu topraklara getiren ve ona kızılderiliyi boyunduruk altına alma gücünü veren tanrı'nın kaderini anlayamıyoruz! tıpkı buffaloların öldürülüşü, ormanların yakılışı, toprağın kirletilişini anlayamadığımız gibi. bir gün bakacaksınız gökteki kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş. yabani atlar ehlileştirilmiş ve her yer insanoğlunun kokusuyla dolmuş! işte o gün insanoğlu için yaşamın sonu ve varlığını devam ettirebilme mücadelesinin başlangıcı başlamış olacak
    "son balık tutulduğunda...." Crow Indian

    Ne ekleyebilirimkii?

    YanıtlaSil
  6. Acaba...onlar benim atalarımmıydı?
    diye çok kafa yorduğumu biliyorum.

    YanıtlaSil
  7. orta asya'daki şamanlar, mayalar ve kızılderililer.bunlar yer yüzündeki ilk insanlar ve doğanın bir parçası olduğumuzun farkındalar. yazık ki amerikada kızılderililer de zenciler gibi ikinci sınıf vatandaş.
    ....

    aslında çok şey geçti aklımdan, toprağına sahip çıkmakla ilgili,ama fazla politik olsun istemedim. severim kızılderilileri ben onların yanındayım.hatta tommiks texas'ı falan bu yüzden okumadım.bileydim zagor'un kızılderili dostu olduğunu onu görmezden gelmezdim. gerçi ben de sıkı bir red kit okuyucusuydum. :))

    YanıtlaSil
  8. Selam Casswa,
    Dün İzmit'te yürüyordum. Uzun zamadır şehrin caddelerinde yürümemiştim. Anılarımı hayal ede ede geziniyordum. Aaa! Benim kişisel tarihime konu olan mekanlar tek tek kapanmamış mı? O İzmit'in girişindeki Seçkin İşkembe, o öğrencilik yıllarımda arkadaşlarımla kakiri kikiri yaptığımız Çinili Fırın.. Allahım, şok oldum. Hele Fethiye Caddesi'nin üst köşesindeki yılların ıhlamur ağacını da yapraksız, çürümüş kalmış gördüm ya.. Resmen takatim kesildi. Öylece kalakaldım. O ıhlamur ağacı öyle cüsseli görünürdü ki bir vakitler gözüme. Ve kokusuyla nasıl başımı döndürürdü anlatamam.

    Bugün hissettiğim duygularımı aktaracağım bir yazı yazmak istedim. Baktım çok duygusal olacak, geçen sene yazdığım bu yukardaki yazıyı tekrar başa geçirdim.

    Tam ben ıhlamur ağacına buğulu gözlerle bakarken, belli ki yeni açılmış bir telefon bayideki çocukla göz göze geldik. "Çocukluğumun ıhlamur ağacı" diyerek, benim gibi üzgün görünen ağacı gösterdim. "Sanırım İzmit"'in yerlisisiniz" dedi. Güldüm. "Evet, İmit'in yerlisiyim. Son kızılderilisi benim" dedim.

    Sağolun Casswa. Yorumunuz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  9. Selam Kara Kitap, yok Zagor kızılderili dostudur. Zaten kankardeşi bir kızılderilidir. Mohawk'ların şefi Tonka'dır. Özlemişim Kara Kitap. Daha sık uğrayıverin:)

    YanıtlaSil
  10. Selam Şeytanın "Yaz" Dedikleri, haklısınız. Müthiş sözler.

    YanıtlaSil
  11. Selam Eren, aynı fikirde olduğumuza sevindim. Sağolun.

    YanıtlaSil
  12. Birdysevda, çok güzel sözler gerçekten. Hafızama kayıtlayamadım ama hayal kahvem e kayıtladığım için mutluyum:)Ezberim berbat... Of, çok berbat!

    YanıtlaSil
  13. Dürr-i Yekta, şimdi artık biz önümüze bakalım. Ve bizim son Mohikanlardan Sait Faik'in sözlerini dinleyelim:)

    Bilmiyorum Son Kuşlar adlı öyküsünü okumuş muydunuz? Der ki,

    "Dünya değişiyor dostlarım.
    Günün birinde gök yüzünde, güz mevsiminde artık esmer le­keler göremeyeceksiniz.
    Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saç­larını da göremeyeceksiniz.
    Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak.
    Biz kuş­ları ve yeşillikleri çok gördük.
    Sizin için kötü olacak.
    Benden hikâyesi."

    Okumadıysanız internet ortamında bulabilirsiniz.
    Gerçekten müthiştir.

    YanıtlaSil
  14. yazdıkların için sağol.dost, dostdoğru söyleyenmiş. :))

    ben her yazını okuyorum.hatta günde birkaç kez uğruyorum kahve içmeye.sessizim sadece.

    sohbetim yoktur
    lakin güzel susarım
    gel yanımda dur :))

    YanıtlaSil
  15. Hey, Kara Kitap, Numan Serteli'nin haikusunu ne güzel, tam yerinde kullanmışsın. Bayıldım:)

    Hayal kavem'e uğrayan dostlar bizimdir Kara Kitap.
    Eh, uğramayanlar da öyle:) Sağolasın.

    YanıtlaSil
  16. Çok şey öğrendiğim bir yazıydı, teşekkürler.

    YanıtlaSil
  17. Selam Ali Zafer,
    Beğenmenize sevindim. Sağolun.

    YanıtlaSil