28 Ekim 2011 Cuma

Füruzan - Parasız Yatılı Adlı Kitabındaki Öykülerin Son Cümleleri


Sabah Eskimişliğin
Caddeler kalabalıklaşıyor, peki yaz geldiğinde gene eski mi olacağız böyle...

Özgürlük Atları
Gidiyor musunuz? Güle güle. Kapıyı iyice kapatın. Sizden üşüdüm...

Münip Bey'in Günlüğü
25 Nisan. Güneşli bir hava. Ama neye yarar?


Taşralı
Hemen bir kekik kokusu uydurdum uzaktan gelen. Sonra da ağlayacağım.

Piyano Çalabilmek
- Sen de beni sevmiyorsun, dedi annem, ben talihsiz bir kadınım.

Nehir
Taa ötelerde, dağ kitlelerinin orada soğukları kuzeye götüren bulutlar geçiyordu.
 

Su Ustası Miraç
Hanım arayı geçti. Oymalı tahta kapıyı kapadı.


İskele Parklarında
Hava, ne de olsa serinliyordu gün batarken. Genç kadının dediği gibi, ağustosun on beşi yazsa onbeşi kıştı.

Edirne Köprüleri
Şimdi gülüyordu. Gülmesi duyarlığını, gerçekliğini kazanmıştı. 
 

Parasız Yatılı
Çocuk, dönemeçte arkasına baktı. Dış kapıda annesi yağmurun altında gülümseyerek duruyordu.


Yaz Geldi 
Akşamsefalarının kokusu öylesine yoğunlaşmıştı ki, sıcak daha artıyordu gün geceye geçerken.


Haraç
Lodos ince bir yele dönmüştü dışarıda...


4 yorum:

  1. Eline sağlık, son cümleleri okumak bile içimi ısıttı. Keşke yeni bir kitap yazsa ama hiç niyeti yok...

    YanıtlaSil
  2. Bu öyküleri blenlerin içini ısıtır son cümleler Leylak Dalı.. İyi ısınmalar dilemeliyim o halde..
    Öyle işte..

    YanıtlaSil
  3. Öykülerin son cümleleri içimi ısıttı. Füruzan candır...

    YanıtlaSil
  4. Siz de Leylak Dalı gibi haklısınız Gülsüm:)

    Sevgiler...

    YanıtlaSil