9 Eylül 2012 Pazar

Körleşen Dünyadan Taşlaşan Dünyaya...


1981 Nobel edebiyat ödülünü alan Elias Canetti’nin romanı Körleşme’nin ilk bölümünde, romanın baş kahramanı Prof.Kien’in,  karşılarına geçerek, kitaplarına hitaben yaptığı ilginç bir konuşması vardır. Sayıları 25.000 civarında olan evindeki kütüphanesindeki kitaplarına, öncelikle kökü yüzyıllar öncesine uzanan onurlu ve acı geçmişlerini hatırlatır. Anlattığı korkunç bir olaydır. İsa Peygamber’in doğumundan 213 yıl önce yaşayan, sadece hurafelere inanan, zalim despot Çin İmparatoru Shi-Huang-Ti’nin buyruğu ile ülkedeki tüm kitaplar yakılmış. Başbakan Li-Si, verdiği bir dilekçe ile imparatorun böyle bir karar almasına sebep olmuş. Sadece kitaplar yakılmamış. Ayrıca Çin’in klasik, lirik ve tarihsel yapıtları hakkında konuşanların da ölüm cezasına çarptırılacağı Çin halkına bildirilmiş. Amaç, yazılı yapıtların yanı sıra sözlü geleneksel edebiyatı da ortadan kaldırmakmış. Kendi zorbalık rejimine karşı gelecekleri ürkütmekmiş. Ülke ne yazık ki buram buram yanık kitap kokuyormuş. Bu olaydan üç yıl sonra imparator ölmüş. İmparatorun ölümü yanan kitapları geri getirebilir mi? Getirmemiş tabii ki. Yeni imparator bu vahim olayın esas sebebinin son otuz yıldır başbakanlık görevini yapan Li-Si olduğunu bildiğinden, ilk işi Li-Si’nin ellerini kollarını bağlatarak hapse atmak olmuş. Li-Si ayrıca bin sopa yemeye mahkum edilmiş. Sopaların bir teki bile esirgenmemiş. Sopaların sonunda Li-Si, yüzbinlerce kitap yaktırdığı gibi, daha başka iğrenç suçlar işlediğini de itiraf etmiş. Pazar meydanının ortasında, daha fazla acı çekmesi için, vücudu diri diri testere ile boydan boya kesilmiş. Ayrıca geriye kimse kalmasın diye, Li-Si’nin ailesindeki çoluk çocuk, kadın erkek herkes öldürülmüş.


Aslında Prof. Kien’e göre, öldürülenlerin hepsi kitaplar gibi yakılmalıymış. Oysa vicdanlı davranılıp kafaları kılıçla koparılmış. Körleşme adlı romanın kahramanı Prof. Kien, bir Sinolog yani Çin ve Uzakdoğu bilimleri profösörü. Romanda Çin’in tarihindeki bu kitap kıyımına fena halde sinir olduğunu söyler. Çin gibi yeryüzündeki bilge kişilerce kutsal sayılan bir ülkede, böyle bir facianın nasıl olduğuna bir türlü anlam veremez. “Bazen bilgisizliğin bataklığı, kitapları ve bilge kişileri de boğar.” der romanın ilerleyen sayfalarında. Ondan sonra tarih boyunca kitaplara yapılan, buna benzer acımasız saldırıların, kitapların iliklerini nasıl titrettiğini hissettiğinden bahseder. Romanda Prof.Kien, bunları  gerçekten kitaplarına  anlatmaktadır.  Elias Canetti kitabın bu bölümünde, kitapları halkı gibi gören Prof. Kien üzerinden, aslında kitle psikolojisinin analizini yapmaktadır. Hatta ilerleyen paragraflarda, kitaplarını köleliğe karşı savaşa davet edecektir. Körleşme, neresinden tutarsanız anlatacak çok konu çıkarılacak olan, kolay okunmayan, okuyucuyu zorlayan ama lezzeti kolay unutulmayan kitaplardandır.


Körleşme’yi  okumaya başladığımda, Prof. Kien’in anlattığı zalim imparatorun gerçek olup olmadığını merak etmiştim. Gerçekten Shi-Huang Ti yaşamış ve Çin’in ilk imparatoruymuş. Çin’i birleştiren, ortak yazıyı, parayı kullandırmaya başlayan ve Çin Seddi’ni inşa ettiren imparator Shi Hung Ti, aynı zamanda ne yazık ki, yüzbinlerce kitabı yaktıran ve farklı görüşteki bilginleri diri diri gömdüren zalim kral olarak da tarih sayfalarına geçmiş. Ayrıca aşırı para harcayarak kendi mezarını ve sarayını inşa ettirmiş. Mezar yapımı 40 yıl kadar sürmüş. 700 bin kişiyi çalıştırdığı mezarın yapımı, imparator ölünceye kadar da devam etmiş. İnanılır gibi değil... Daha yeni, 1974 yılında köylüler tarafından tesadüfen bulunan imparatorun bu muazzam mezarı, 2000’den fazla yıldır toprak altında gizli kalmış.Yapılan çalışmalar sonucunda 500 den fazla insan büyüklüğünde asker heykelleri, 18 savaş arabası, 100 den fazla at heykeli çıkarılmış. İşte İsa Peygamber’den 213 yıl önce yaşayan İmparator Shi-Huang Ti’nin, daha 38 yıl önce bulunan, bu Yeraltı Heykel Ordusu, şimdi Dünyanın 8. Harikası olarak kabul ediliyormuş. 1987 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne alınmış. Çin’in kuruluşuna tanıklık eden imparator Shi-Huang Ti, öldüğünde çocuksuz cariyeleri ve mezarı inşa edenlerle birlikte gömülmeyi istiyormuş. Halk ayaklanmasın diye, onların yerine heykelleri yapılarak mezara konduğu ve devam etmekte olan kazılar neticesinde 8000 civarında insan heykeli çıkacağı düşülmekteymiş.


Körleşme, başta Prof.Kien olmak üzere, romandaki tüm karakterleriyle okuyucusuna farklı dünyalar anlatıyor. Zor kitapları seviyorsanız, bu kitabı kaçırmayın derim. Nobelli yazar Elias Canetti, Körleşme adlı romanının başkahramanı Prof. Kein'e haybeye anlattırmıyor tabii ki, İmparator She-Huang Ti'nin gerçek hikayesini. Hiç haybeye anlattırmıyor hemde. Kendi toplumuna karşı iletişimsiz olan, benmerkezli, görmeyen, duymayan, zalimce yöneten ve halkına karşı körleşen imparatorun ve askerlerinin taşlaşmış halini, Dünyanın 8. Harikası olarak seyretmek de, neredeyse olanlardan 2000 yıl sonra bize kalıyor. Ne diyelim... Bu dünya ne sana, ne de bana kalmaz. İmparator She Hung Ti'ye kalmamış işte!.. Hiçbir kitap yazmaz! Peki ya romandaki Prof. Kien'in kendi kafasında yarattığı dünya sebebiyle yaşadığı körleşme vaziyeti. Ve körleşmenin insanı nasıl taşlaştırdığını okuma vakti gelmedi mi? Sonra kendimize dönüp bir bakmalı. Farkında olmadan körleşiyor muyuz yoksa?


4 yorum:

  1. Bana göre Körleşme geçen yüzyılın en iyi romanı, okuyalı çok oldu ama hala unutmadım içeriğini. Zor bir roman olduğu fikrine katılıyorum ama ben de şiddetle tavsiye ederim herkese.Kim sorsa iyi bir roman ismi ilk söylediğim romandır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Asya Yazar, sahiden okunması gereken kitaplardan Körleşme.
      Beni zorlamıştı doğrusu ama bitirinnce tuhaf bir lezzet bırakmıştı.

      Sağolun.

      Sil
  2. ''Kendi toplumuna karşı iletişimsiz olan, benmerkezli, görmeyen, duymayan, zalimce yöneten ve halkına karşı körleşen imparator...'' cümlesini okurken aklıma gelen soruyu, hemen sonra ki cümlende görünce kafamdaki ''acaba?'' sorusu kocaman oldu. '' Körleşiyor muyuz acaba?''. Nasıl korkutucu. Ya görmeyen gözlerimiz yüzünden daha fazla duymaya başlarsak. Ya duyduğumuz şeyler dillerimizi lal eylerse! Tarihinde lal olmuşların, yakılmış kitapların, körleşmiş, sağırlaşmış halkın olduğu topraklarda yaşayınca daha fazla korkuyor herhalde insan?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Körleşmeyelim Özgür. Bu körleşme gözle görmekle ilgili değil elbette.
      Olumsuz düşünmek yok, hep daha güzele, hep daha iyiye devam:) Herkes çapı kadar dahi farkedebilse ve farkettiklerini söyleyebilse bile yeter diye düşünüyorum.

      Çizgi roman seven bir bünyeye sahibim ben. Son tahlilde, kötüler değil, iyiler kazanır:))

      Sil