7 Mart 2013 Perşembe

Kadın Olduğum İçin Sevineceğim Ben...




"köşedeki minderde otur
eski günlerdeki gibi,
usul sesle bir şeyler anlat bana,
bana bir şeyler söyle
her şey eskisi gibi olsun
ben hiç gitmemiş olayım"

  Murathan Mungan

Biliyorum kendimi... Bu akşam işten eve döndüğümde, pürtelaş içinde hazırlanacağım. Zil çalacak.  Kapıyı sevinçle açacağım. Sevdiğim kadınlar teker teker içeriye girecek. "Hey! Siz hiç değişmeyecek misiniz?" diyeceğim. Herbirinin boynuna kollarımı dolayacağım. Kiminin tonton yanaklarını öpe öpe koklayacağım. Kimi korkacak abartılı ilgimden. Daha içeriye adımını atar atmaz kendini geriye çekecek. "Dur, deli kız. Terliyim." diyecek. Birinin iki elini sımsıkı tutup asılacağım. "Döneceğiz birlikte!" diyeceğim. Salonun eşyasız boş alanında çılgınca döndüreceğim. "Çocukluğumdaki gibi." diyeceğim. "Dur! Başım döndü. Tansiyonum var benim." diyecek. Kıyamam!.. "Bırakıyorum. Dikkat!" diyeceğim. Olduğumuz yerde bir süre kalacağız öyle. Eşyalar dönecek. Oda dönecek. Ev dönecek. Dünya dönecek gene. "Delisin!" diyecek. Sarılacağım düşmesin diye. Usulca kulağına "Deliyim, gözü kara deliyim. Yakarım. Roma'yı da yakarım." diye şarkı söyleyeceğim. Çok güleceğim. Çok gülecekler. Çok güleceğiz biz. Oturacaklar. Ben de oturacağım. Ayaklarımı altıma toplayacağım. Hatırlarını soracağım.  Her biriyle itinayla ilgileneceğim. "Nasılsın?", "Çok fıstık görünüyorsun.", "Kilo mu verdin?", "Yoksa cildini mi gerdirdin?", "Bu yaşta bu güzellik olur mu?", "Ben yaşlanıyorum. Siz geri gidiyor gençleşiyorsunuz." diye isyan edeceğim. Komik saçma sorular soracağım. Bende hava binbeşyüz olacak. Çünkü hepsinden küçüğüm. Ailenin en büyük kadınları onlar. Üzerimde ne kadar çok emekleri var. "Emrinizdeyim." diyeceğim. "Şımarın şımarabildiğiniz kadar!".  Gene tuhaf gözlerle bana bakacaklar, gene aldırmayacağım, gene bildiğimi okuyacağım. Ayağa kalkacağım. Mutfaktan  metal tası alacağım. Başıma geçireceğim. Salona geçeceğim. Ailenin en yaşlı kadının yanına gideceğim. Boynumu eğip selam vereceğim. "Bu gecenin kraliçesi sizsiniz." deyip, papatyalardan hazır ettiğim tacı, bembeyaz  saçlarına usulca yerleştireceğim.  "Kaç yaşına geldin. Hâlâ çocuk gibisin!" diyecek. Ama biliyorum bu hareketim çok hoşuna gidecek. En güzel halleriyle oturacak bütün kadınlar. Kendi güzelliklerini bilmez güzel halleriyle oturacaklar. Çoğu hep kıymet bilen, kendine kıymet verdirmeyi bilmeyen kadınlar bunlar. Kimi bildim bileli hayata öfkeliydi. Ne mutlu olmuş ne mutlu etmiş. Feci. Kimi ne söylersen söyle sinirli.  Hep "öff!"çü...  Kafasında binbir kuruntu vardı belli. Bir ömür böyle kuruntularla geçer mi? Çoktan geçti gitti... Kimi kalender meşrep. Her şeye kusur bulmaktan, irili ufaklı şeylerden şikayet etmekten uzak kalabildi... Dünya yansa umrunda değildi. Doğduğumdan beri tanırım her birini. Yaşlar alındı. Yaşanılan yaşandı tabii... Üzerlerine bir sakinlik çöktü şimdi. Görmüşler ki isteseler de istemeseler de hayat kendi mecrasında akıp gitti. Artık kendilerine ve kaderlerine alışmışlar sanki. Acaba hayat tecrübesi böyle bir şey mi? Yaş almak kadınları böyle serinletir, böyle güzelleştirir mi? Neyse... Kocalar, çocuklar, torunlar konuşulacak. Bu dünyadakiler... Dünya değiştirenler filan.  Lüzûmlu lüzûmsuz konular açılacak. Bazan gamzeler ortaya çıkacak. Şen kahkalar atılacak. Bazan gözler buğulanacak. Belki kulaklara deyen bir mahur beste olacak. Dudaklarda unutulan eski şarkılardan birinin nakaratı dolanacak. Kimbilir? Aramayan, sormayan evlatlardan bahsedilecek. Dünyadan göçen biri, birilerinden söz edilecek. Bu olağanüstü hoş atmosfer bozulmasın niyetiyle... Kimse kimseye belli etmek istemeyecek. Sadece müjgânla gizli gizli ağlanacak... Çok iyi biliyorum... İçlerinden biri dayanamayacak. En kederlisinin omuzuna uslulca dokunacak. Avucundan geçirdiği şefkatle, diğerinin yüreğinin yarasını şıp diye onaracak. Ben hemen neşeli bir makama geçeceğim. Köşedeki mindere oturacağım. Ayaklarımı gene altıma toplayacağım. Her bir yaşlı çınarın gözlerinin içine  afacan bir çocuk gibi bakacağım. Huylu huyundan vaz geçer mi? Artiztik numaramı gene yapacağım. Bir film repliklerinden hazırladığım, son derece matrak, acayip, hayali  bir dedikoduyu, misafirlerime sahiymiş gibi anlatacağım. Hayret ederek gözlerini koca koca açacaklar. "Eee, ne olmuş? Ne olmuş?" diye ısrarla soracaklar. Başımı arkaya atıp  kahkahayla güleceğim. Gülecekler. Çok güleceğiz... Kadın olduğum için sevineceğim ben.
 2011

9 yorum:

  1. kadın olduguma hiç pişman olmadım. hep iyi ki dedim. en güzeli. kadın olduğun için sevinmelisin de zaten :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Selnur,
      Kadın olmak güzel:)
      Cinsiyetimizi, ırkımızı, ailemizi,doğduğumuz aileyi, doğduğumuz yeri, zamanı biz seçmedik ama öyle değil mi?
      Misal erkek olarak doğsaydım, erkek olmayı da sevebilirdim:)
      Neyse kaderim, gene severdim diye düşünüyorum:)
      Öyle işte...

      Sil
  2. gerçekten de iyi ki kadınız. Tüm zorluklarına rağmen iyi ki kadınız. Harika bir yazı olmuş arkadaşım tebrikler...

    YanıtlaSil
  3. Ben teşekkür ederim sd smz:)

    YanıtlaSil
  4. Hayal Kahvem öncelikle kadınlar günün kutlu olsun ve sonrasında yazı için teşekkürler.
    Nasıl güzel süslendi ruhum.Bu yazı bana iyi geldi çünkü hep aynı şeyleri okuyorum yazarlar, medya, fotoğraf sanatçıları hep aynı şeyi söylüyorlar.İyi ki söylüyorlar ama bu yazıyla benimde başıma papatyalardan taç kondu.

    YanıtlaSil
  5. Teşekkür ederim Seda:) O papatyadan taç hep başınızda kalsın e mi?

    YanıtlaSil
  6. Hoş geldiniz :) Ben de hoş buldum :)

    YanıtlaSil
  7. Hoşgeldiniz Ben İyisimi:)

    YanıtlaSil