Sıvı seramik çamuruyla alçı kalıp içinde döküm seramik yapmayı öğreniyorduk. 25 kg’lık plastik bidondaki çamurla işim bittikten sonra kapağını kapatıp kelepçesini taktım. Ancak, bidonu itmek istemediğim için yan çevirip yuvarlayarak köşeye almak istedim. İşte o an olanlar oldu!
Birden yere çarpan metal kelepçe yerinden fırladı ve likit çamur sınıfın tam ortasına döküldü! Olduğum yerde öylece kalakaldım. Ayaklarım çamurun içindeydi.
Tam da o anda Sevgi ve Sena yanımda bitti. “Dert etme, hemen toplarız şimdi,” dediler. Hatta eklediler: “Hem bu çamur çok pahalı, atmayalım. Süzerek bidona aktaralım.”
Sevgi spatula ile çamuru iterken, Sena kürekle topladı. Ben süzgeci tuttum. Yere dökülen çamuru temizleyerek tekrar bidona aktardık. Sonrasında ben ayaklarımı silip yerleri temizledim. İlk anda gözümde büyüyen temizlik işi beklediğimden hızlı bitti.
Şimdi böyle kolay anlatıyorum ama çamurlar döküldüğü o an hissettiğim çaresizlik tarifsizdi. Sevgi ve Sena yanımda olmasaydı ne yapardım düşünmek istemiyorum:)
İnsan gerçekten yardımlaşmanın ve dayanışmanın değerini böyle zamanlarda anlıyor. Halden anlayan ve elini uzatmaktan çekinmeyen herkese selam olsun!
Ne diyebilirim? Bazan hayatın iyilik dersleri, bir bidon çamurun içinde saklıdır:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder