Bazan "ahhh ahhh!", bazan "vah vaaah!", bazan "hay canına!" diyerek Galata sokaklarını arşınladım.
"Sen ağaçların aptalı ben insanların, seni kandırır havalar beni sevdalar..." diyerek çiçek açan ağaçlarla hasbihal ettim.
Nihayet memleketimde bir müzikale gittim.
Bu kitapları henüz okumadım. Bu hafta bu kitapları Kafekültür'e sipariş ettim. Bulamadığım tüm kitapları Kafekültür kısa zamanda buluyor. Müthiş kolaylık benim için... İlhan Berk'in Galata ve Pera hakkında kitapları olduğunu bilmiyordum. Bir şairin Galata ve Pera'yı anlatışı şiir gibidir, eminim. İstanbul'un Ermeni Mimarları ve İstanbul'un Rum mimarlarının editörlüğünü ise akademisyen mimar Hasan Kuruyazıcı yapmış. Bu dört kitabı çok kıymetli buluyorum. Elime ulaşmalarını tüm merak ve heyecanımla bekliyorum.
İnanmıyorum! Bu hafta sinemaya gitmedim öyle mi? Düşündüm... Düşündüm...
Yok. Sahiden gitmemişim.
Hayret edilecek şey!
Lakin işte bu filmi evde seyrettim.
Heey! Lion'u seyrettim.
Çok etkileyici.
Hararetle tavsiye ederim.
Ne bereketli bir hafta olmuş. Şu make art not war kapılı resmi ise ben henüz sertap erener klibinde yayınlamadan çekip instagramıma atmıştım :)
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilGalata ve Pera'nın da aslında şiir gibi olduğunu düşünebiliriz. O halde bir şairin bir şiiri farklı bir ortamda tekrar şairane bir yaklaşımla yorumlaması nasıl olabilir? Kitapları okuyunca belki burada biraz bahsedersiniz :)
Güzel günler diliyorum! :)
Aa bahar gelmiş. Dört duvar arasında baharı geçirmeden çıkıp gezmeli, keşfetmeli.
YanıtlaSilFestival zamanı geliyooor :) Filmler çıkmış seçmeye çalışıyorum :)
YanıtlaSil