Sevdiğim çizgi romanlardan satın aldım.
Hece'nin Ahmet Hamdi Tanpınar özel sayısını görünce havada kaptım. (Ocak 2002)
Yeğenim Emir, "Teyze, Kral Arthur gelmiş. Sinemaya gidelim mi?" deyince, "Bu kaçıncı Kral Arthur filmi abicim? Gene mi Kral Arthur filmi?" diyecektim ki, "Guy Ritchie filmi teyzeee!" dedi. "Fırla!" dedim. Guy Ritchie filmlerini öyle severim. (Madonna'yla evliyken çektikleri hariç:)
Peki nasıldı? Film iki saatti bi kere... Gereksiz uzatmışlar. Sonra... Kral Arthur'un karizmasından hiç etkilenmedim, bazı muhabbetlere resmen kahkahayla güldüm, Judie Law'un baby face yüzüyle kötü rolde olmasını kabullenemedim, kimi müziklerde ve sahnelerde modern zaman filmi seyrediyormuşum tadı verdi felan filan...
Filmi seyrettim diye vahvahlandım mı? Yoo... Lakin filmin bitiminde "Hay canına sayın seyirciler!" de diyemedim.
Filmi seyrettim diye vahvahlandım mı? Yoo... Lakin filmin bitiminde "Hay canına sayın seyirciler!" de diyemedim.
devam edecek:)
Ama kral Arthur filmleri güzel ki, Emir haklı istemekle :)
YanıtlaSilEmir'in istekleri emirdir benim için:) Öyle severim..
SilTeyze yeğen iyi anlaşıyorsunuz maşallah....
YanıtlaSilEvet ya, bu kral Arthur'de neymiş be arkadaş, sinema, tiyatro....
Arthur'un şatosu Camelot ve Avlon Adası neredeymiş??????
Sahiden iyidir Emir'le aramız. Çok seviyorum onu.
YanıtlaSilNeymiş bu Kral Arthur böyle:)