2 Eylül 2017 Cumartesi

Hüzün Bazan Eylül'le Gelir

"Bir gün aklına gelecek olursam, bana şiir ısmarla. 
Eylül'ü konuşalım."

Cemal Süreya

8 yorum:

  1. Dalından kopan yaprakların
    Sararan yanlarına yazdım adını
    Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
    Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
    Eylül’dü……
    Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız
    Adımlarımızın kısalığı bundandı
    Bundandı gözlerimin durgunluğu.
    Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,
    Ellerin kadar ıssız,
    Sen kadar zamansız molalar veriyordum
    Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.
    Eylül’dü…..
    İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
    Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
    Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
    Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
    En çok sesini aradım.
    Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
    Gözlerini sildi zaman..
    Dedim ya… Eylül’dü.
    Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.

    Cemal Süreya

    YanıtlaSil
  2. Ben Eylül Sen Haziran


    Bir eylüldü başlayan içimde
    Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
    Çimenler sararmıştı
    Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
    Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
    Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
    Deli deli esiyordu rüzgar
    Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
    Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
    Neydi o bir zamanlar
    Sevmişliğim, sevilmişliğim
    O heyheyler, o delişmenlikler neydi
    Ne bu kadere boyun eğmişliğim
    Ne bu acıdan korlaşan yürek
    Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
    Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne
    Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
    Beni kötü yakaladın haziran
    Gamlı, yıkık eylül sonuma
    Bir ilk yaz tazeliği getirdin
    Masmavi göğünle
    Cana can katan güneşinle
    Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
    Çiçekler açtı dokunduğun
    Çimler büyüdü yürüdüğün
    Ve güller katmer oldu güldüğün yerde
    Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
    Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
    Dallarım yere değiyor
    Güneşi batmadan saçlarının
    Bir dolunay doğuyor bakışlarından
    Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
    Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
    Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
    Ölebilirim artık
    Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
    Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
    Baksana; parmak uçlarım ateş
    Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
    Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
    Benimle meydan oku her çaresizliğe
    Benimle uyu, benimle uyan
    Birlikte varalım on üçüncü aylara

    Ümit Yaşar Oğuzcan

    YanıtlaSil
  3. Eylül Sabahının Serinliği


    Eylül sabahının serinliğini
    Yaprakların serinliğini
    Ciğerlerime dolduruyorum
    Sessizlik ve serinlik
    Birleşiyor
    Yıkanmış güvercinler
    Ve çok uzakta bir tren sesi
    Her zaman yeniden başlamak duygusu
    Doğuyor içimde
    Her uyanışımda
    Düşmanlarımı bağışlıyorum
    Daha çok seviyorum dostlarımı
    Her uyanışımda
    Eylül sabahının serinliğini
    Yaprakların serinliğini
    Yüreğime dolduruyorum

    Ataol Behramoğlu

    YanıtlaSil
  4. Sonbahar Geliyor


    Sonbahar geliyor serçe
    Yuvanı ne yapacaksın?
    Ayva çiçek açmadan önce.
    Meyvelerin içi geçecek
    Rüzgâr başka çeşit esecek
    Yağmurlarla ıslanacaksın.
    Halbuki ne kadar sıcaksın!

    Cahit Külebi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ohh! Eylül şiirlerini dizim dizim dizmişsin. Sağolasın:)

      Sil
  5. "hele bi gel, uzaklar sana gelir
    sen hele bi gel, bütün dertler bitiverir":)

    YanıtlaSil
  6. Eylül'ün yok bir kabahati / Tüm bu serinliklerin müsebbibi / Güneşin kırlangıçlara küsmesi

    YanıtlaSil