"Çalışmıyor, yemiyor, içmiyor, ha babam de babam film seyrediyor," derseniz yeminle günahımı alırsınız.
Yılın son günlerindeyiz ya... İşlerim öyle yoğun ki. Feci!
Yemek içmek deseniz... Refika'nın Mutfağı'na abone oldum.
Neler neler, ne şahane mamalar pişirdim bir bilseniz. Ooo... Gâni!
Hele, hazırladığım o birbirinden leziz sıcak ve soğuk kış içeceklerini hiç söylemeyeyim...
Resmen senfoni:)
Lakin, Birhan Keskin der ya hani, "Yol uzun, güzergah zorlu, ne demeliyim?"
Benzerini söyleyeceğim. Gece uzun, filmler zorlu, ne demeliyim:)
Tüm yeteneksizliğime rağmen, ukulele öğrenmeye devam ediyorum.
Lakin, şu "bare basmak" var ya... Gereğinden fazla zorladı beni.
"Kimler yaptı sen mi yapamayacaksın, yetenek diye bir şey yoktur, çalışmak vardır."
gazıyla vazgeçmiyorum.
Şu "bare" eşiğini atladığımda, sanki ukulele işi çözülecekmiş gibi hayal ediyorum.
Nolur gülmeyin olur mu? Bu gördüğünüz poi toplarım:)
Ucundakiler ne derseniz, normalde poi, bir ateş dansı.
Ateş topu çeviremeyeceğime göre, uçlarına tül taktım.
Topları çevirdiğimde, tüller ateş hissi veriyor.
playpoi diye bir youtube kanalı buldum. Harika öğretiyor.
İşte buyrun...
Okumayı ihmal etmem mümkün değil.
Elimde bir kitap, bir de henüz kitaplaşmamış enfes bir çalışma var.
Okumaya devam...
Gün içinde doğaya kaçmayı beceriyorum.
Otomobilin hızı kışın bütün güzelliğini heder etmesin diye, yürüyorum:)
Anayoldan otomobille tepelere saptım, onbeş dakika sonra adeta kutuplardaydım.
Bir baktım ki o ne, dağlarına kar yağmış memleketimin...
Ne şahane coğrafyada yaşıyorum.
Hem an'ın içinde usul usul yürüdüm. Hem tatlı tatlı düşündüm.
Blogunuzu keyifle takip ediyorum. Teşekkürler...
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Kahvekafe.
SilBird box dışında diğerlerini izlemedim notumu aldım. yeni yılın kutlu olsun bu arada.
YanıtlaSilhuhuu
YanıtlaSil