Woody Allen'ın Zelig adlı filmi seyretmiş miydiniz? Yıllar önce seyrettiğim bu film, bugün hafızamın gizlendiği çekmecesinden ansızın çıkıverdi. Film 1920'lerin Amerikası'nda geçmekteydi. Film kurmaca olmasına rağmen, belgesel edasıyla akıp gitmektedi.
Filmin kahramanı Leonard Zelig'in, amansız bir vaziyeti vardı. Hangi ortama girerse, hemen o ortamdakiler gibi davranmaktaydı. Çinlilerle mi birlikte, Çince konuşmaya başlıyordu.
Sadece kimlik değiştirmekle kalsa, neyse...
Aynı bir bukelemun gibi görünümü de değişebilmekteydi.
Gözleri Çinliler gibi çekik oluveriyordu.
Aynı bir bukelemun gibi görünümü de değişebilmekteydi.
Gözleri Çinliler gibi çekik oluveriyordu.
Zencilerin yanında rengi koyulaşıyordu.
Obezlerin yanında şişmanlamaya başlıyordu.
Zelig bulunduğu ortama uyum sağlamanın daniskasıydı.
Elbette bu halleri doktorların ilgisini çekiyordu.
Lakin doktor yanında kahramanımız birdenbire kendisinin doktor olduğunu iddia ediyordu:)
Zelig'e elektroşok dahil pek çok tıbbi uygulama tatbik edilerek tedavi etmeye çalışılıyordu. Değişmesi mümkün olmuyordu.
Hipnotize ile Zelig'in zihninin derinliklerine ulaşılmaya çalışılıp,
neden bulunduğu ortamdaki insanlara benzemeye çalıştığı sorulunca verdiği cevap düşündürücüydü.
Güvenli, diyordu. Ve diğerleri gibi olmak ve sevilmek istediğini söylüyordu.
Hipnotize ile Zelig'in zihninin derinliklerine ulaşılmaya çalışılıp,
neden bulunduğu ortamdaki insanlara benzemeye çalıştığı sorulunca verdiği cevap düşündürücüydü.
Güvenli, diyordu. Ve diğerleri gibi olmak ve sevilmek istediğini söylüyordu.
Sanırım bugün girdiğim ortamda bir an kendimi Zelig gibi hissettim. Niye öyle hissettim diye sordum kendime... Acaba diğerleri tarafından kabul görmek miydi niyetim? Bulunduğum mekanda tek kadın bendim. Muhabbet Türkiye'de erotik çizgi romanlara doğru aktı. Doğrusu hiç bilmiyordum. İlgiyle dinlemeye başladım. Lakin mahcubiyet duymadım desem yalan olur. Erkekler arasında erotik dergilerle ilgili bir muhabbet... Varlığımdan rahatsız görünmüyorlardı. Hatta sorular sordum. Samimiyetle cevapladılar. İşte bu muhabbetler esnasında aklıma Zelig geldi. Konuşmam ve görüntümle erkekleşmeli miydim?
Filmi ciddi ciddi düşündüm. Zelig yanına kim gelirse o kişiye dönüşüyordu. Du bi... İyi ama kadınların yanında kendisi gibi kalıyordu. Kadınlaşmıyordu. Bu hali, filmi seyrederken fark ettiğim bir detay değildi. Demek ki kendini sadece erkeklerin yanında güçsüz, güvensiz görüyordu. Film erkek egemen sisteme resmen çaktırmadan nanik yapıyordu.
Bulunduğum ortama uyum sağlamak ve kabul görmek için erkekleşmeye ihtiyacım olmadığını düşündüm. Türkiye'de erotik dergiler hakkında muhabbete ilgiyle devam ettim.
Zelig'i ilk defa sizden duydum ve çok ilgimi çekti. İzlemem lâzım...
YanıtlaSilİlginç bir film Recep. İzle bakalım, sen ne düşüneceksin?
SilDeğişik geldi. Filmi izleyeyim. Teşekkürler :)
YanıtlaSilTamam Beyda, sonra yazarsan sevinirim:)
SilDuymamıştım ben de. Not aldım, teşekkürler
YanıtlaSilDuymadığınız bir filmden haberdar etmek sevindirdi beni... Bakalım ne zaman seyredeceksin:)
SilBen ilk defa duydum bu filmi, dikkatimi çekti bakacağım... Selam ve Dua ile ...
YanıtlaSilFurkan, ilginç bir öteki psikolojisi filmi aslında. Kimi zaman kendimi Zelig gibi hissettiğimi fark ettim. Feci bir duygu. Selam ve dua benden:)
Silİlginç ve çok anlamlı. Teşekkür ederim yazı İçin .
YanıtlaSilRica ederim.
Sil