Ece Temelkuran'ın bu hafta gazete Oksijen'de, 50 yaşı nedeniyle kaleme aldığı yazısında üç film tavsiyesi vardı. Helena Bonham Carter'ın üç bölümlük Nolly adlı diziyi seyrettim. Çok sevdim. Şimdi Lıv Ullman'ın hayatını konu alan filmi seyretmeye niyetliyim.
Ayça Özefe'yi yeni keşfettim. "Hiç gerek yok daha fazlasına / Zamanı tutmaya / Fezaya uçmaya" diyerek, Seni Dert Etmeler'i tekrar tekrar dinliyorum. Bakalım beğenecek misiniz?
https://www.youtube.com/watch?v=8alCNUrs4_A
Muazzez İlmiye Çığ'dan bir alıntı yazmalıyım:
"Sümerler ne demiş? Mademki biliyorsun, neden öğretmiyorsun. Boş vakitte, çürüyorsun, neye yaradın? Bazı insan, çok okur, okur, okur. Çok okuyorum der ama okuma seninle gidecek, okumadan kime ne faydan var? Paylaşmazsan kime ne faydası var?"
İşte bu cümleleri okuyunca, okuduğum kitapları paylaşmaya karar verdim.
Paylaştım ya, sevindim:)
Kürek çekmeye devam ediyorum. Bir ayı devirdim. İki gün denizde bir gün karada kürek antremanım var. Kürek çekmek vücuttaki kasların %85'ini çalıştırıyormuş. Spor salonlarına yürüme bandı ya da bisikletten çok kürek çekme ergometresi kullanılmalı diye düşünüyorum. Ve denizde vakit geçirmeye, diğer kürekçilerle uyumlanarak hareket etmeye bayılıyorum.
Geçen hafta okuduğum Kürek Çocukları adlı kitabın arka sayfasında şöyle yazıyor:
"Kürek muhteşem bir sanattır. Yeryüzündeki en güzel sanattır. Bir hareketler senfonisidir ve iyi kürek çektiğiniz zaman kusursuzluğa yaklaşırsınız. Kusursuzluğa yaklaştığınızdaysa, Tanrı'yı, ona dokunacak kadar yakınınızda hissedersiniz. O içinizdeki en derin benliğe dokunur. Yani ruhunuza..." Öyle işte.
merhaba, keyifle okudum. Uzun zamandır yoktum. Ne kadar ihtiyaçmış. Haberler ne kadar derin yaralar açıyormuş. Okuma alışkanlığımı değiştiriyorum , değiştireceğim. Bolca yazıp, bolca kendime uygun şeyler okuyacağım. Sevgiler. İsmini unuttuğum için isminle hitap edemedim.
YanıtlaSilMerhaba Zeybep, yazdıklarına çok sevindim. Bolca yaz. Okuyalım.
Sil