Gerçi bazı deneyimler de insana bildiğini unutturuyor. Epifanin de cinsi var. Bazısı daha neşeli, bazısı daha kederli, bazısı acı bir sezdiriş. Bazısı da o anı nükteyle geçiştirip yürüyebilmenizi sağlayan tatlı bir parlayış gibidir. Bütün bunların hakikaten bir parça olduğunu, ufak armağanlar olduğunu hissetmek ve o yakınlığı duyduğunuzda dile çevirebilmek eşsizdir..........
Epifani ya da ince farkına varışlar sonuçta yapıları gereği çok kırılgan ve hassas şeyler. Şimdi çok kırılgan ve hassas bir şey zaten insana çok güç yaklaşır. O da kendi gibi birine yaklaşmak ister. O küçük ilham perilerine, musalara bir temas etmesi sükunette, sessizlikte, siz onları dinlemeye kulaklarınızı açmışken, o hayhuyun içinden sıyrılmışken buna daha yakındır ama az evvel konuştuğumuza geliyor hep. İnsan bunu istiyor mu? İnsan buna meyilli mi? O duyduğunu ya da fark ettiğini değerli buluyor mu? ................."
Şule Gürbüz / Kitap-lık Dergisi 185. sayı Söyleşi: Nil Sekman
"Epifani " ilk kez duyduğum bir sözcük. Psikoloji, pedagoji eğitimi aldım. O yıllarda ek sertifika olarak İstanbul Çapa Tıp Fakültesinden Psikiyatri de alabiliyorduk. Gerçekten hayat boyu insanın eğitimi devam ediyor. Keşke söyleşinin tamamını okuyabilseydim.
YanıtlaSil"İnce farkına varışlar" zaten özünde hassas ve duyarlı insanlara özgü değil midir? Bazen kalabalıklar arasında bazen ıssız bir yerde olabileceğini düşünüyorum. Kişilik farkları, geçmiş, kişinin o andaki ruhsal, zihinsel, fizik durumu da etkin rol oynar sanırım.
Bilgilendirdiğiniz için teşekkürler.
Makbule, mailime adresini yazarsan hemen dergiyi gönderebilirim.
Sil