2 Eylül 2012 Pazar

Sonbahar


Düşünüyorum da, bu yazımı Hayal Kahvem'de kaç kez tekrarladım kim bilir? 2009 da seyrettiğim en güzel filmlerden biriydi Sonbahar. Daha Kim Ki Duk'un İlbahar, Yaz, Sonbahar, Kış, İlkbahar filmini yeni izlemiştim. Ardından memleketim gençlerinden birinin, Özcan Alper'in yazdığı ve yönettiği bir film olan Sonbahar'ı seyrettim. Özcan Alper'in ilk uzun metrajlı filmiymiş ve yukarıdaki fotoğraf Adana Altın Koza Festivali'nde ödül aldığında çekilmiş. Özcan Alper Artvin Hopa doğumlu ve film yönetmenin kendi coğrafyasında Çamlıhemşin'de geçiyor. Filmde Hemşince ve Gürcüce konuşuluyor. Film yılın en iyi on filmi arasındaydı. Gerçekten çok güzel bir film... Film “…her daim düşleri peşinde koşan sabırsızlık zamanının güzel çocuklarına…” ithaf edilmiş. Çünkü ülkemizde yüzlerce kişi ölüm oruçlarında ya da hayata dönüş operasyonlarında hayatını kaybetmiş. Filmin kahramanı Yusuf da üniversitede okurken, katıldığı eylemlerden dolayı 22 yaşında mahkum edilmiş ve cezaevine girmiştir. Yani Yusuf'un ömrünün ilkbaharı hapiste geçecektir. 10 yıldır tutukluğu kaldığı hapishanede F tipi cezaevlerini protesto etmek için açlık grevi yapan gruba katılır. Ciğerleri iflas eder. 2 yıl daha cezası varken sağlık nedeniyle tahliye edilir.


Ömrünün ilkbaharını tutuklu geçirmek durumunda kalan Yusuf,  yazı hiç göremeden ömrünün sonbaharına atlayacaktır. Hani vardır ya bir türkümüz "Baharı görmeden yaz geldi geçti "diye, sanki bu türkü Yusuf gibiler için söylenir. Amansız bir hastalığa yakalandığını öğrenen Yusuf, cezaevinden çıktığında, son günlerini geçirmek üzere, köyde yaşayan yaşlı annesinin yanına gider. İşte Karadeniz'in sonbahar mevsimindeki olağanüstü güzel doğası ile ömrünün sonbaharını yaşayan Yusuf'un hüzünlü hali kesişir. Hazan'a hüzün bir kez daha acıtarak yakışmış, bu filmde yönetmen tabiat ve insan doğasının sonbaharını şahane görüntülerle beyaz perdeden yüreğime geçirmeyi başarmıştır. 


Bana göre çekimler, mekanlar ve sosyal ortamlar okadar doğal ki, filmde rahatsızlık verici birşey bulmak mümkün degil. Annesiyle karşılaşmasında Hemşince konuşmaları filmi çok daha samimi kılmış. Bildiğim kadarıyla Yusuf'un annesini, bizim köylü teyzelerden birisi oynamış. Yönetmenin buna cesaret etmesi insanı hayrete düşürüyor ama annemiz de rolünü hakkıyla yerine getiriyor. Kırk yıllık sanatçıymışcasına annenin hüznünü tüm doğallığıyla sergilemeyi becerebiliyor.


Filmin seyirciyle paylaştığı bir başka memleket gerçeği de Karadeniz'deki tabir i caiz ise nataşalar meselesi. Rusya'nın parçalanması sonucunda bağımsızlığını kazanan ülkelerdeki trajediler nedeniyle ülkemize gelen Gürcü kadınları konu etmiş film. Neden böyle durumlarda kadınlar ve çocuklar hep çile çekerler diye düşündürüyor film insana. Zira filmdeki kadın kahraman Elka memleketinde küçük çocuğunu bırakmış ve para kazanmak için Karadeniz'e gelmiş bir Gürcü kadındır. İdeolojik düşünceleri peşinde yılları hapiste geçmiş Yusuf ve ülkesinin ideolojik meseleleri yüzünden çocuğundan ve memleketinden ayrı düşmüş, istemediği yollardan para kazanmaya çalışan Gürcü Elka'nın yolları kesişiyor. Yönetmen büyük bir zerafetle filmin sosyal mesajını izleyiciye geçiriyor ve neler olup bittiğini tekrar tekrar düşündürüyor. 


Yusuf hapisteyken babası ölmüştür ve ablası evlenip gitmiştir. Annesi yaşlanmıştır. Köyde daha çok yaşlılar yaşamaktadır. Arkadaşı Mikail köyde yaşamaya devam etmekte ancak ruh sağlığı onun da çok iyi değildir. Yusuf yıllarca hapis yattığı ve birkaç aya kadar öleceğini bildiği için içine kapanık bir hali vardır. Yusuf rolündeki Onur Saylak Yusuf'un hüznünü hissettirmeyi başarmış. Ben Yusuf'da bir pişmalık durumu hiç sezmedim. Bence Yusuf'un hüznü, bukadar genç yaşta öleceğini bilmenin getirdiği doğal bir hissiyat durumu. Hiç kolay değildir ki bu durumun kabullenilmesi... Cemal Süreya'nın dediği gibi "her ölüm erken ölümdür," ama Yusuf için çok erkendir sahiden.


Mevsim sonbahardan kışa dönmüştür. Yusuf elindeki tulumla annesine şahane bir ezgi terennüm ederken, tulumun sesi bir annenin oğula yaktığı bir ağıta eşlik etmeye başlayacaktır. İnanılmaz bir ağıttır bu! Memleketimin o yürek dağlayan ağıtlarından! Sonbahar bitmiş ve bembeyaz örtüsü ve sessizliği ile artık kış gelmiştir. Doğal güzelliklerin değişimi ile yönetmen anlatmak istediği hikayenin çok güzel anlatıcısı olmuş. Film çok ağır akıyor olsa da görüntüsü, oyunculuğu, müziği ve vermek istediği sosyal mesajları ile okadar etkileyici ki, sabırla fimin sonunu bekliyorsunuz. Tavsiye ederim. Acımtrak lezzette  enfes bir film.

8 yorum:

  1. Öğrencilerin durumu son on yıldır içler acısı.İktidarın tahammülü sıfır eleştiriye.Bu filmin oyuncuları çok geç bir vakitte Okan Bayülgen'e çıkıp tanıtımını yapmışlardı.Fragmanı harikaydı.Dalgalara karşı duran adam sekansı bile yeterdi.Biraz resim seçiciliği ile N.Bilge Ceylan'ı anımsattı.Hani ikinci bir N.Bilge fena olmaz sinemamız için.İzlemeye çalışacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Levent, bu film sahiden kaçırılmaması gereken, illa izlenmesi geren filmlerden.

      Sil
  2. Merhaba, gercekten guzel bir film insallah izleme olanagim olur.

    Dilerseniz bende bloguma beklerim.
    Sevgiler....

    bilginanneler.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette ziyaretinize gelirim Bilginanneler:) Sağolun.

      Sil
  3. Sonbahar filmini anlatan yazın da diğerleri gibi,yazdığın konunun hakkını veriyorsun.Sonbahar,yönetmenin ilk filmi,buna rağmen kusursuz bir iş çıkarmış.Mesajını,senin de dediğin gibi,zerafetle veriyor.Toplumun kıstırılmışlığını,insanların çaresiz kabullenişlerini,aslında tüm ülkenin bir hapishane olduğunu...O günlerin geri gelmemesi dileğiyle...fahriye 59

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fahriye, daha iyi daha güzel günlere demeliyim. Sağolun.

      Sil
  4. Sonbahar zaten tam benlik bir film. seyrettiğim de içim hem umut hem hüzünle dolmuştu. Fotoğraf karelere bakmaya doyamamıştım. sonunda içinizde kocaman bir boşluk oluşuyor, aman dikkat!

    YanıtlaSil
  5. Buket, haklısın, tam senlik film, çünkü görüntüler çok güzel. Senin gibi iyi bir fotoğrafçı bizim görmediğimiz kimbilir neler görmüştür kimbilir?

    Kim Ki Duk'un İlkbahar Yaz Sonbahar Kış İlkbahar filmini seyretmiş miydin peki? O film de tam senlik Buket. Umarım seyretmişsinidir:)

    YanıtlaSil