Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz genç adam Edgar Wright'ır. Ve bugün tesadüfen denk gelip seyrettiğim Baby Driver adlı filmin hem yazarı hem yönetmenidir. Bugünden itibaren gönlümün en mutena köşesine taht kurup yerleşmiştir. Niye mi?
Bugün ikindi vakti parmaklarımın ucuna basa basa ofisten kaçmıştım, tamam
mı? İşler boyumu aşmıştı. Tepeden tırnağa bunalmıştım. İyi ama, kafamı
ofisten çıkarmıştım ki, o ne? Sokak değil sanki cehenneme kapı aralamıştım. Üç
adımda arabama zıpladım. Hemen camları sonuna kadar araladım. Dedim ki,
"Bu sıcakta en iyi serinleme mekanı sinema!" Durur muyum? Gaza bastım... Marş marş
ilk sinema salonuna daldım. Gözüm bir şey görmedi. Denk gelen bir filme hemen
bilet aldım. Filmin adını Tam Gaz diye türkçeleştirmişler. Ne
olduğu hakkında fikrim yok ya.. Pek umutlu olmasam da... Hiç olmazsa
serinleyecektim... Ve film başladı...
Abicim olmaz böyle bir şey! Birbirinden harika müziklerin ritminde film nefes nefese akıyordu. Ya
oyunculuk... Ya o muhabbetler... Üstelik film daha önce seyrettiğim pek çok filme selam çakıyordu. Ya o soygunlara ne demeli... (ehem... içinde soygun olan filmleri oldum bittim ayrı severim:) Baby Driver'in son zamanlarda seyrettiğim en keyif aldığım aksiyon filmi olduğunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim. Salondan çıktığımda keyfim yerindeydi. Sinemanın hayatımı eşsiz kıldığını yine yeni yeniden hissetmiştim. Ve elbette... Yönetmenini çok merak etmiştim.
Şeeyyy...
Film kareleri yerine,
filmin yönetmeninin fotoğraflarını koymam sırf bu sebepten...
Gerçekteeen:)
Fragmanını izlemiştim güzeldi :) Yönetmeni şımartacak bir yazı olmuş :)
YanıtlaSilNaz, acaba yönetmen bu yazıya denk gelip okur mu ki:)
Sil