Felsefe okumaları beni aldı, geometriye doğru sürükledi. Felsefe nere geometri nere demeyin sakın, olur mu? Yeminle, eskiden olsa ben böyle lakırdılar ederdim.
Platon'un Akademi'sinin kapısında "Geometri bilmeyen giremez," yazıyormuş. Hoppala, di mi? Felsefe okulunun kapısında niye böyle bir cümle yazar ki? Niye diye merak ettim.
Hani felsefede, Sokrates Platon'un hocası, Platon da Aristoteles'in hocası ya... Matematikte ise, önce Thales geliyor. Thales'in öğrencisi Pizagor, Pizagor'un öğlencisi Öklid. Vay arkadaş! İnsanın karşısına çıkan hoca ne önemli:D
Ayrıca, yukarıdaki kitabı aldım. Öklid'in Penceresi. Arka kapakta yazdığı gibi, geometride gerçekleşen devrimler arasında okuru bir yolculuğa çıkarıyor. "Matematiği konu alan bir kitabın akıcı olabileceği aklınıza gelir miydi? " Asla aklıma gelmezdi. Çok eğlenceli bir kitap. Bayıldım. Daha başlarındayım. Öklid'in Penceresi'nden ne görünüyor, anlatacağım.
Son tahlilde, Dücane Cündioğlu iyice uçurdu beni. Mantık dersinde, Öklid geometrisinin 2400 yıllık gelenek olduğunu söyledi. Kesin bilgi denilince akla geometri ve öklid geometrisi gelirmiş. Sıkı durun.... Hatta evhamlı, vesveseli insanlara geometri eğitimi alması önerilirmiş. Vesveseden evhamdan kurtulmak için matematiksel kesinlik her türlü zihinsel tereddütün hakkından gelirmiş. Şahane değil mi? Gel de Öklid'in peşine düşme şimdi:)
Platon'un bu çağda yaşadığını düşünsenize,
YanıtlaSil-Eflatun bey, sözel okudum diyorum, neyini anlamıyorsunuz. Hayır efendim, matematik görmedim, geometri de görmedim! Ayol, Devlet, Sokrates'in Savunması, hepsini okudum diyorum. Ay bırak da geçelim.......... :D