14 Mart 2010 Pazar

Patatese Cilt Bakımı Yaptın Mı Hiç?


Şimdi yazının başlığına bakıp, "Patatese cilt bakımı yapılır mı hiç? Yok artık daha neler!" sakın deme!.. Neden olmasın ki! Anlatacağım bak... Dinler misin beni? Ben yaşamın eşsiz bir süreç olduğuna inananlardanım. Yemek yemenin hayatın en büyük keyiflerinden biri olduğu sözünün altına gözüm kapalı imzamı atarım! Yemek yapmak zor değildir. Hele sevdiklerine yapıyorsan... Hele yemeğe sevgini katıyorsan... Efenim, "yeme de yanında yat!" diyeceğim demesine ama... Ben iştahlı biriyimdir. Ayrıca tembellik nedir bilmem... Asla! Hemen girişirim... Yemek gördüm mü? Ben... Şeyy... Dayanamam... Üzerinize afiyet, yemek görünce yan gelip yatanlardan değil, silip süpürenlerdenim!

Bak şimdi, sen "sarı kız salatası" nedir bilir misin? Yapması çok basittir! Bu akşam balkondaki patatesleri görünce gözlerime inanamadım. Görmeyeli nasıl yaşlanmışlar, nasıl kırışmışlar anlatamam. Resmen buruş buruş olmuş cilteleri. Dört beş tane patatesi aldım elime önce... "Sizi ne kadar ihmal etmişim kızlar!.. Afedersiniz! Şimdi güzel bir cilt bakımı uygulayacağım size, siz bile inanamayacaksınız kendinize! Biraz sabrediniz." dedim. Hemen su koydum elektrikli su ısıtıcısına ve bıraktım suyu kaynamaya. Ön niyetim patateslerin cildini buhara tutmadan önce, ölü derilerinden kurtulmak. Hemen keskin bir patates soyucusuyla, zarar vermeden hassas suratlarına, patateslerin buruşmuş kırışmış dış kabuklarını soydum. İyice yıkamak amacıyla musluk altında soğuk suya tuttum. Bu arada kaynamış olan suyu tencerenin yarısına kadar doldurdum. Dış kabuğu soyulmuş, soğuk duşa tabi tutulmuş patatesleri küçük küçük parçalara böldüm. Tenceredeki kaynar suyun içine koydum. Patateslerin hamam sefası yani. Ohh!Hamamdan sonra kızların yumuşacacık olacak hücreleri, okadar farklı bir cilt bakımı yapacağım ki, değişecek şekilleri ve şemalleri...

Patatesler yumuşarken tencerede... Ayrı bir kapta... Küçük bir tasa yarım çay bardağı zeytinyağ, yarım çay bardağı mayonez, bir dolu yemek kaşığı hardal, yarım limon, tuz koyarak iyice karıştırdım. Bunun bir nevi cilt bakım kremi olduğunu düşün! Az sonra hamamdan çıkacak olan kızlara özel bir cilt bakım kürü uygulayacağım. Patatesler sıcak suda yumuşayına, derince cam kasenin içine patatesleri koydum. Biraz ılınınca, üzerlerine hazırladığım cilt bakım kremini boşalttım. Tahta kaşıkla bu hardallı sosu yavaş yavaş patateslere yedirince... İnanmayacaksın ama renkleri döndü hardal sarısı rengineee... Eeee!.. Nasıl değiştiler... Nasıl parıldadılar... Oy oy oy! Gerçekten inanılmazdılar! Düşündüm... Bu kremi uygulasam kendime... Acaba iyi gelir miydi benim de cildime? Bir gün olur denersem eğer, anlatırım... Anlatırım, merak etme... İstersen biraz da kuru soğan doğrayıver salatanın içine. Eğer taze nane de serpersen üstüne... Benim bu özel tarifimle... Şekilde gördüğün gibi... Fevkaladenin fevkinde... Nefaseti yerinde... Nefis bir salata yiyeceksin gene! Bak... Bir daha buruşmuş diye sakın patatesleri çöpe dökme! Patateslere cilt bakımı yap!... Aaa!.. Öğrendin ya işte!!

3 yorum:

  1. Cilt bakımı hususunu önemsiyorum:)

    YanıtlaSil
  2. vildan teyzecim yine güldürdünüz beni, cok hos yazmıssınız, yemek yapmak ancak böyle güzel bir uslupla anlatılabılırdı:)

    YanıtlaSil
  3. Tam tariftir Kübra haberin olsun! Aynen yapabilirsin.. Eve gelirken benim kardeş aradı.. Sarı Kız Salatası yaptım dedi. Ne yalan söyliyeyim hoşuma gitti:)) Demek yorum yazmıyor ama yazılarımı okuyor.. Ve uyguluyor:)
    Yaşasın!! Sevgiler Kübracım.

    Bu arada Hülya... Sen benim tanıdığım Hülya değilsin galiba:) Benim arkadaşım Hülya, cilt bakımı yapmaz asla:))Kimsin?

    YanıtlaSil