9 Mayıs 2010 Pazar

Öğretmenler Anılarıyla Bile Ders Verirler. Kimler Çiçek Koklamaz?

Her bayram veya özel günlerde annelere hediye almak benim için bir şenlikti. Hem benim hem eşimin annesine, özenle seçer alır, itinayla paketlerdim hediyeleri. Onlar layıktı hediyelerin en güzeline. Sonra arka arkaya uğurladık her ikisini de Hakkın rahmetine. Alışkanlık var bir kere, annelere yapmalıyız gene bir hediye ama ölene dua etmekten başka ne yapabilirdik ki? Düşündük. Mezarlarını süsleyebiliriz dedik. Bu şahane bir fikirdi. Ayrıca kabristanlar ın ziyaretçilerine üzüntü ve sıkıntı vermesini istemiyorduk. Evlatlar, torunlar hem dualarını okusunlar, hem de yaşadıkları anıları hatırlasınlar hepbirlikte istiyorduk. Karar verdik. Her bayram arefesinde veya özel günlerde mezarlarına çiçek ekmeye başladık. Ancak sıkıntılı bir durum vardı. Biz bir gün önceden ekiyorduk. Ertesi gün geliyorduk ki kabristana, çiçeklerin bir çoğu yerinde olmuyordu. Nasıl sinirlenip öfkeleniyordum. Diyordum ki "Mezardan da çiçek çalınır mı? Bu insanlarda hiç vicdan, insaf kalmamış. Pes artık! "Bu böyle devam etti gitti. Ben her seferinde öfkelendim. Ta ki bir öğretmen anısıyla bana ders verene kadar...

Sınıfta bayram seyran demeden, herhangi bir gün aniden, hem de herseferinde değişik çiçekler getiren, Umut adında bir öğrencisinden bahseder Gülizar Öğretmen. Oysa şehrin kenar mahallesinde, yakınlarda ne bir çiçek bahçesi ne de bir çiçek satıcı olmayan bir bölgesindedir okul. Zaten çiçek alacak parası da yoktur Umut'un. Annesi çok küçük yaşta terk etmiş, sonraki yıllarda babasından da olmuştur. Büyükannesinin emekli maaşıyla, şehrin en büyük mezarlığının yanındaki bir viranede yaşamaktadır. Son anneler gününde öğretmenin boynuna sarılıp, elindeki çiçeklerini vermiş "siz benim annem gibisiniz" demiştir gülen yüzle. Bir gün gene bir kucak dolusu gülle sınıfa gelince, öğretmen Umut'a bu çiçekleri nereden bulduğunu sormuş. Çocuk büyük bir samimiyetle mezarlıklarda ziyaretçilerin getirdiği çiçekleri aldığını söylemiş. Öğretmen üzüntülü "Ölülerin çiçekleri alınmaz oğlum!" demiş. Hikayenin sonu beni bitirdi... Umut kendinden emin bir tavırla şöyle demiş: "Ama öğretmenim ölüler çiçek koklamaz ki! Hem ben her gece dua ediyorum onlara penceremden!" İşte bu öyküyü okuduktan sonra, kaybolan çiçekler için üzülmüyorum şimdi... Eğer böyle masum bir neden için ektiğimiz çiçekler yok oluyorsa... İnanmak istiyorum böyle olduğuna... Helali hoş olsun! Umut doğru söylüyor... Ölüler çiçek koklamaz ki!

4 yorum:

  1. Güzel bir yazı. Paylaşımın hüoşumuza gitti. Benim eşim ve çocuklarım da öğretmen. Tabi Hakk'ın rahmetine kavuşan anne ve babalarımız için en büyük dua; onlara layık iyi bir insan olmak. İnsanlara iyilik yapan, iyilik fikri taşıyan herkes geçmişleri için en büyük dua niteliğini taşımaktadır.

    YanıtlaSil
  2. Çok hoş bir paylaşım.
    Annelerin günü kutlu olsun.

    YanıtlaSil
  3. çok gü<el bir yazı olmuş. tebrikler.

    YanıtlaSil
  4. Herbirinize çok teşekkür ediyorum güzel duygularınız için...

    YanıtlaSil