14 Mart 2011 Pazartesi

Kahve Molası - Zagor'un Ağzından Bal Damlıyor...


İşe biraz ara verip, kahvemi erkenden içmeye karar verdim. Bak ne diyeceğim. Bazen çizgi roman okuyan bir kız arkadaşım olmasını çok arzu ediyorum. Neden biliyor musun? Dün yolculuğum sırasında  Zagor okuyordum. Arka arkaya nasıl heyecanlı maceralardı anlatamam. Sadece yaşadığımız dünyada mı depremler oluyor sanıyorsun. Yoo... Çizgi romanlarda da depremler var. Mesela okuduğum bu Zagor macerasında Darkwood Orman'ı   depremle sarsılıyor. Bataklıktaki  kulübenin epey  uzağında yerde derince bir yarık oluşuyor. Ortada tuhaf bir durum var belli ama önce ne olduğunu anlamıyoruz. Çünkü  bu depremden  sonra insanlar aniden yok olmaya başlıyorlar. Zor durumda kalan Mohawklar'ın reisi Tonka, can arkadaşı Zagor'dan yardım istiyor. Ve Mağara İnsanları, Üç Başlı Canavar, Umutsuz Girişim adlı arka arkaya üç çizgi romanda öyle heyecanlı, öyle tuhaf  olaylar gerçekleşiyor ki  her birini nefesimi tutarak okuduğumu  rahatlıkla itiraf edebilirim. Sonradan bu esrarengiz durumun nedeni  ortaya çıkıyor tabii. Meğer depremde yer yarılınca, yer altında yaşayan bir kavim dünyaya çıkma yolu bulmuş. Sadece insanlar mı peki? Yoo... Muaazzam hayvanlar... Canavarlar filan yeryüzüne çıkıyorlar.  Of, anlatmakla olmaz. Mutlaka okuman lazım.  Zagor ve Çiko maceradan maceraya koşuyorlar. Nasıl heyecanlı durumlar anlatamam. İnan bana nefesimi tutarak okudum. Hatta  abartıyorsun demezsen, bir şey daha  söyleyeceğim. Zagor'un Çiko'yla beraber yer altı mağaralarında sular içinde yaşadıkları olaylar var tamam mı?  Görmen lazım.... Of,  hele o karelere geldiğimde var ya, hep bir kaç hafta önce üç boyutlu sinemada seyrettiğim  Sanctum  adlı film aklıma geldi.  Biliyorsun Sanctum  mağaranın derinliklerinde, mağara suları içinde geçiyordu. "Taraftar ruhun depreşti gene!" demezsen, Zagor'un macerasının  Sanctum'dan daha heyecanlı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Neyse... Ben  şimdi başka bir şey anlatmak istiyordum aslında. Bak şimdi... Zagor'un bu maceraları böyle esrarengiz, ürkütücü ve sürükleyici okunuyor okunmasına... Tamam... Nefis... İyi ama maceraların bir yerinde  romantik bir durum vardı tamam mı? Bak bir kaç örnek kare koyayım mesela. Şöyle:


Sana bir şey söyleyeyim mi? Maceraların bu bölümüne gelene kadar neler olacak diye  gerçekten heyecan  içinde sayfaları çevirdim. Amaa..  Bu romantik bölüme ise tek kelimeyle bayıldığımı söyleyebilirim. Her bir kareyi tek tek mimiklerine varana kadar gülümsemeyle seyrettim. Kardeşi Kainka'yı ölümden  ve Mohawkları kötü ruhlardan kurtardığı için güzeller güzeli Doğan Ay Zagor'a teşekkür edip çiçek veriyor.  Bakar mısın şu yukardaki karelere... Ne tatlı!.. Baltalı İlah'ın ağzından adeta  bal damlıyor:) Buna benzer çok sayıda kare vardı tabii. İşte tam maceranın bu bölümüne gelince, Zagor okuyan bir kız arkadaşım olmasını çok arzu ettim.  Otursak karşılıklı  rahat  koltuklara... Of! Ellerimizde kahveler... Anlıyorsun değil mi? Zagor ve Doğan Ay'ı çekiştirsek mesela...  Sadece onları çekiştirmekle kalmasak, çeviriyi de kaynatsak. Bu macerada çeviri  sebebiyle olduğunu tahmin ettiğim beni düşündüren bir kelime var. Şimdi telefon geldi. İşe dönmeliyim. Bilmiyorum. Belki daha sonra anlatabilirim. Zagor'un bu maceralarını okumak isteyenler çıkabilir. Olanı biteni çok açık etmek istemiyorum ama bu bölümde ayrıca  çok eğlenceli Zagor ile Çiko rekabeti de söz konusuydu... Hem de feci! Maceranın sonunda ne oluyor diye merak edersin belki diye bak son kareyi aşağıya ekledim. Çok güzeldi.... Çokk! Zagor'u özlemişim.


3 yorum:

  1. Zagor'un bir karnesi olsaydı, "iltifat" dersinden kesin çakardı :) Halbuki ispanyol asilzadesi Çiko öyle mi ya? Sadece sözleri ile değil vücut hareketleri, yüz hatları ile tam bir centilmen ve asilzade :) Gelin görün ki, tee o zamanlar bile kadınlar kendilerine iyi ve hoş sözler eden, ince ruhlu, hassas, gerektiğinde sert olabilen ve koruyucu, aynı zamanda çöpleri de çıkartan, ev işlerine yatkın erkekleri değil, Zagor gibi kas ve ficut güzellerini tercih ediyorlar... 1850'lerden bu güne değişen bir şey yok :))

    YanıtlaSil
  2. Haklısınız TC.. Değişen bir şey yok:)

    YanıtlaSil
  3. Zagor durumu zor toparlamış anlaşılan. İyi ki o esnada kelebek yerine bir ayı geçmiyormuş oradan :)

    YanıtlaSil