10 Ekim 2025 Cuma

Merak Sen Ne Şahane Bir Şeysin:)

Bugün yolum Kadıköy'e düşünce...

Çiya’nın önünden geçerken birden duruverdim. Tencereler rengarenk, buhar buhara karışmış,
Adeta her kapta bir sır, her kokuda bir geçmiş gizlenmiş. 

Yemesem de yemek adlarını sormayı çok  severim. Neyse ki ortalık tenhaydı. Aşçı her yemeği sabırla tane tane anlattı.

Sıra geldi Hünkar Beğendi’ye…
Bilirsiniz ya, beşamel sosla yapılır hani.
Bir an durdum.
Beşamel mi, dedim kendi kendime... Bu isim, bizim mutfaktan çıkmış olamaz ki…

Acaba hangi yollardan bizim memlekete gelmiş olabilirdi?O merakla biraz araştırdım.

Meğer kökleri Rönesans Toskanası'na dayanan beşamel sos,  Kral XIV. Louis döneminde yaşayan ve kralın şefi olan  Louis de Bechamel'den adını almış. 

Süt, un ve tereyağından yapılan  sade beyaz sos, zamanla saray mutfağının yıldızı olmuş.

Sonra yıllar geçmiş, rüzgar İstanbul’a kadar esmiş.19. yüzyılda Osmanlı saraylarında Fransız aşçılar çalışmaya başlamış; Batı mutfağının incelikleri bizim tencerelere de sızmış.

İşte o sırada patlıcan közlenmiş, un ve sütle karışmış, et de üstüne eklenmiş. Ortaya öyle bir lezzet çıkmış ki, adı Hünkar Beğendi olmuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder