", bazan hiç kıpırdamadan
ve başka hiçbir şey de konuşmadan,
açık kapıdan esen rüzgârla hafif hafif kıpırdanan tül perdeye bakıyorduk."
masumiyet müzesi/orhan pamuk/iletişim/113. sayfa cümlesi
kelly stuart tarafından bir flickr fotoğrafı
Bazen kendimizi de unutur oluyoruz varlığımızdan haberdar olmadan. oysa biz varız ve unutkanlık sadece hafızadan değil; unutkan olma dürtüsü belki de hafızanın sıfırlanmasından. İstemsiz bir duruş ve tutum. Kendini bütün hücrelerinle bırakma hali.
YanıtlaSilProfösör, bazan "hiç kıpırdaman ve başka hiçbir şey de konuşmadan bakmak" sahiden büyüler beni.
SilRüzgarın esintisinin ritminde uçuşan saçlara... yapraklara... aleve... tül perdeye bakmak...
Ya da ne bileyim, güneş odaya vurduğunda tozların ışık hüzmesi içinde dans edişlerine,
hiç kıpırdamadan ve başka hiçbir şey de konuşmadan bakmak! Heyy! Müthiştir!
Müthiş değil midir?
Ayy.. içim ürperdi birden.. pencereden esip tülü havalandıran rüzgardan mı, Orhan Pamuk' un anlatımından mı bilemedim.. ama iyi geldi.
YanıtlaSilMomentos, sanat ne şahane şey di mi? Fotoğrafla yahut cümlelerle duygu geçirebilmek.
SilOlağanüstü!