Judith Liberman'ın Masallarla Yola Çık adlı kitabının 268. sayfasında Yaşlılar başlıklı bir masal vardır. Uzak diyarlardan birinde Raul, yaşlı babasıyla birlikte yaşamaktadır. Birlikte tarlaya gider, birlikte çalışırlar. Lakin baba günden güne güçsüzleşmektedir. Raul bu duruma çok üzülür. Çünkü ülkenin genç ve acımasız kralının çıkardığı kanuna göre, bir vatandaş artık çalışamıyorsa, ailesi tarafından uçuruma götürülüp aşağıya atılmalıdır. Her kim bu kurala uymazsa başı kesile, denmektedir.
Raul, babasının güçsüzleştiğini köydekilere belli etmek istemez. İnsanların ağzı torba değil ki büzesin. Babanı atma zamanın gelmedi mi, diye sormaya başlarlar. Babası oğluna zarar gelmesinden korkar, götür beni demeye başlar. Raul sepete koyar babasını. Atar sırtına... Ormana doğru yola çıkarlar. Kıyamaz yaşlı adama. Fırsat buldukça geleceğini söyleyerek, babasını ormanın derinliklerindeki bir mağaraya bırakır.
Gel zaman git zaman ülkede esen değişik bir rüzgar bütün meyve ağaçlarının çiçeklerini yok eder. Ağaçlar kurur. Köylüler daha önce böyle bir vaziyetle karşılaşmadıkları için ne yapacaklarını bilemezler. Raul babasına gidip durumu anlatır. Yaşlı adam gülümser. Aman oğlum der, çok kolay. Bu başınıza gelen ne ilk ne de son... Üzülme. Her derdin bir çaresi var. Bahçelerde, açık alanlarda ağaçlar bazan böyle ölüp giderler lakin ormanın kalbinde onun bir çifti hayatta kalır. Onların tohumlarını ekerseniz, bir sonraki mevsimde bütün bahçelerde ağaçların ve meyvelerin yetiştiğini göreceksiniz, der.
Bunu yapar Raul. Tüm tohumları köylülerle paylaşır. Ekerler. Üstelik sanki sihirliymiş gibi, toprağa düşen her tohum hemencik filizleniverir, kısa sürede eskilerin boylarına ulaşırlar. İnsanlar Raul'a kurtacı gözüyle bakmaya başlarlar.
Gel zaman git zaman ülkede kokulu bir rüzgarın esmesiyle gece ve gündüzün renkleri değişir, koyunlar sürüler halinde ölmeye başlarlar. Kimse ne yapacağını bilemez. Raul gene çareyi babasından öğrenir. Belli ki babası ömrünün geçmiş zamanında buna benzer bir musibete denk gelmiştir. Çözümü bilmektedir. Raul babasının dediklerini köylülerle paylaşır. Ve kurtulurlar.
Gel zaman git zaman gene başlarına bir bela gelip Raul'dan yardım istediklerinde, Raul itiraf eder; ben de sizler gibi cahil ve deneyimsizim, der. Lakin bu bilgileri babamdan alıyorum. Babam kaç kere hayatımızı kurtardı. Krala söylemeliyiz. babama yaşam hakkı vermeli, der. Kral yaptığı hatayı anlar. Özür diler. O günden bugüne o ülkede ve her yerde yaşıların yeri sofra başındadır. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine:)
NOT- Bu masalın orijinali elbette kitaptan okunmalıdır. Masallar yaşlı insanlar gibidirler. Yüzyıllarca anlatıla anlatıla gelirler, bize rehberlik ederler, sallar silkeler, kendimize getirirler. Veee... Gökten üç elma düşer:)
çok güzel bir masaldı...
YanıtlaSilvay canına çok güzelmiş bu :)
YanıtlaSil