Tante Rosa'yı tanır mısınız? Sevgi Soysal'ın en sevdiğim öykü kahramanıdır.
Tante Rosa, yedi yılda üç çocuk doğurmuştur. Günlerden pazardır. Memesinde üçüncü çocuğunu emzirirken, pazar günü kiliseden dönen insanları seyretmektedir. Tante Rosa her pazar sabahı kaz kızartması, elma pastası ve kahveyi hazır eder.
Birinci çocuk ağlar, ikinci çocuk ağlar, bebek ağlar. Kocası kiliseden eve gelir. Kaz kızartması her pazarınkinden iyidir. Elma tatlısı çok iyidir. Ev sıcaktır. Masa örtüsü kolalıdır. Kocasının saçları biryantinle ortadan ikiye ayrılıdır.
Tante Rosa'nın korsesi sıkmıştır. Odasına çekilir. Kapıyı içeriden kilitler. Kocası her pazar öğleden sonra yatak odasına gelir. Bu kez kapı içeriden kilitlidir ya, şaşkınlık ve zorbalıkla Tante Rosa'nın kocası kapıyı yumruklamaktadır. Haykırmaktadır. O pazar kilise-kaz kızartması-elma pastası-karısının koynu düzeninin son halkası kopmuştur. Adam yatak odasının kapısını yumruklamaktadır.
Bir mektup bırakır Tante Rosa arkada, biri emzikte üç çocuk bırakır. Kaz kızartması ve elma pastası yapmasını, yemek masası örtülerini kolalamasını, dolapları yerleştirmesini öğrettiği hizmetçi kızını bırakır. Margarita ekili küçük bir bahçe, tahta merdivenli, yüksek tavanlı, çalar saati bir ev bırakır, her pazar sabahı kiliseye giden, her pazar öğleden sonra koynuna giren kocayı bırakır.... Çeker gider. Tante Rosa, çocuklarını ve kocasını bıraktığı için kilise tarafından afaroz edilir.
Birbirine bağlı on dört kısa öyküden oluşan kitap, küçük bir Alman kasabasında yaşayan, aile, evlilik, annelik gibi kurumları, toplumun yüklediği rolleri sorgulayan, aykırı, farklı, cesur, neşeli bir kadının yaşam yolculuğunun serüvenini anlatmaktadır.
Tante Rosa, zincirleme talihsizliklerini, mağduriyetlerini hiç yargılamaz. Toplum kuralları umrunda değildir. Beckett'in sözü misali, hep dener, hep yenilir. Olsun. Gene deneyebilir. Gene yenilebilir. Daha iyi yenilebilir. Tante Rosa böyledir. Vazgeçmez.
"Tante Rosa, bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır."
Evet ben de çok severim! Daha geçen yaz yeniden okudum, yeniden sevdim :)
YanıtlaSilBazen hepimizin içinde olan Tante Rosa....
Bu kitabı ben de çok severim. Anlatım şekliyle bana "Küçük Prens"i hatırlatır. Çok naif, büyüleyici bir eserdir
YanıtlaSilOkumuştum ama senin anlatışın bir kez daha okuma isteği uyandırdı, teşekkürler
YanıtlaSilSevgi Soysal 'Yaşamak zorunda olmak, sürdürmek, ısrar etmek. Bu tante rosa demektir.' diye anlatır bir söyleşisinde Tante Rosa'yı. Hepimiz birer Tante Rosa değilmiyiz?
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsınız. Tekrar okumalı dedim, öyle hissettim.
YanıtlaSil