21 Haziran 2010 Pazartesi

"Haiku Bir Görme Biçimidir."

evin de bir andı var
sabah akşam mırıldandığımız yolda:
para git bizi çalış.. hayat git bizi yaşa!


"kendine dikkat et diyor baba
sokağa oynamaya çıkan çocuğa
"televizyona malzeme olma"


televizyon yoklama çekiyor her akşam
habersiz sözlüğe kaldırıyor
zaaflarımızı


şairler öldükten sonra büyük
aşk bittikten sonra değerli
acılar her dem taze


çocuklar internete düşmüş
erkekler meşin yuvarlak peşinde
kadınlar deterjan ve magazin kılıyor


fakat hırsız bilmiyor bir eşyayla birlikte anılarını da çaldığını


bazı kelimeler dilimizi yakıyor
kırk yıl düşünsek bile
bir fikir etmiyoruz


robin hood gibiyiz allaha şükür
neşeden çalıp
kedere veriyoruz


geride bizi hatırlayacak
birkaç evimiz kalsa
keşke

METİN ÜSTÜNDAĞ-apartman haikuları

12 yorum:

  1. Azmettim ben de yazacağım haiku. Deneme 1-2:
    "Sabahın ağır sıcağı
    Eritiyor damla damla"
    Misiz Vildan Abla, tüm umudum sendin yaz uykusuna yatmak için. Noldu o durum? Var mı yetkili mercilerden haber? Hı? Var mı?

    YanıtlaSil
  2. Tuğba, ben ne durumda olduğumu biliyor muyum ki? Bak şimdi..Toiku'dan:

    "''kimsin ?'' dedi
    kimse yoktu kapıda
    ''kimim ben?'' dedi"

    Bu sıcaklarda durumum anlayacağın bu halde..

    Aslında Orhan Veli gibi

    "Gemliğe doğru
    denizi göreceksin
    sakın şaşırma"

    demek istiyorum fakat işlerim çok ve diyemiyorum... Durumum böyleyken böyle:)

    YanıtlaSil
  3. "Aşk bittikten sonra değerli"
    Paylaşımınız için teşekkürler. Ben de bir iki tane yazmayı deneyeceğim sanırım :)
    Bloga yazarım
    Haiku güzel çünkü
    Ayrıca samimi

    YanıtlaSil
  4. KG, demek ki sevdiniz Haiku'yu.. Sevindim. Sizin yazacaklarınızı da merakla takip edeceğim:)

    O halde bir kaç Met-Üst Haiku'su daha yazıvereyim:

    televizyon bize bakıyor
    biz de televizyona mel mel
    kim kimi seyrediyor belli değil

    günün edaları vakitler
    sabah hızlı-öğle nazlı-ikindi mahmur
    akşam nihilist-gece pesimist

    -tuzu uzatır mısın hayatım
    bana değil
    yarana

    ev durmuyor iş beklemiyor bir kere
    her şey şifahen ite kaka metazori ezbere
    biz çıkamıyoruz ki bir türlü kerevetine

    Böyleyken böyle:)

    YanıtlaSil
  5. Vildan!.. Gökten üç elma düşmüş; ikisinin düştüğü görülmüş, birinin düştüğü henüz görülmemiş. Sanırım sabırlı olanın b.aşına düşecekmiş. O henüz düşmediği görülmemiş olan elma sakın senin başına düşecek olmasın!

    YanıtlaSil
  6. Profesör,ben masal anlatmayı çok severim. Masalımın sonuna mutlaka gökten üç elma düşmüş diye eklerim. Benim elma hikayelerim farklıdır. Anlattığım kişiye derim ki: "Gökten üç elma düştü. Üçünü de sana getirip vermek istedim. Fakat tam sizin sokağın başına geldiğimde bir ördek çıktı karşıma. "Vaak!Vaak!" dedi. Ben de "Bıraak! Bıraak!" diye anladım. Birini ona bıraktım. Neyse ikisini sana veririm diye düşündüm. Tam sizin evin kapısına geldiğimde bir kurbağa çıkmadı mı karşıma. Gözümün üçüne baka baka "Vıraakk!Vıraak!" deyince, ben gene "Bıııraakk! Bıraakk!" diye anladım. Kıyamadım. İkincisini de ona bıraktım. Of, canım ya, çok karnım acıkmıştı. Dayanamadım. Üçüncüyü de ben yedim. Üzgünüm gökten düşen üç elmadan sana hiç getiremedim. Ama bak sana da bu masalı anlattım. Güzel değil mi?" derim. Masalı dinleyen çocuk üzülür biraz tabii.. Ancak o kadar güzel anlatırım ki, masalsı havadan alamaz kendini... Anlattığım masalla bulur teselli:) Anlayacağınız keşke benim başıma düşse söylediğiniz elma.. Çünkü elmayı çok severim. Hele masallardaki elmalara bayılırım inanın.Seve seve yerim:))Sizin anlattığınız diğer iki elma nereye düşmüş acaba, gerçekten merak ettim!

    YanıtlaSil
  7. Tomrukcan, size pedagojik formasyon sertifikam olduğunu söylemiş miydim? Bakın, aldığım eğitime göre, sizin gibi soru soran meraklı çocuklara, "Araştırıp öğren gel, arkadaşlarına anlat lütfen" demem gerektiğini öğrenmiştim:)

    Hani sormuşsunuz ya, "haiku'nun, aforizma'dan farkı ne acaba?" diye..Araştırıp öğrenseniz ve birkaç cümle ile bize iletseniz, zahmet verir miyim size:)) Şimdiden peşin peşin teşekkür ederim!

    YanıtlaSil
  8. Eheheeh.. aynı pedagojik formasyon derslerinden almış biri olarak ben de derim ki, "bu konuda sizin yorumunuzu merak etmiştim" derim :)) Şaka bir yana, aradaki farkı bilmiyorum...

    Madem serbest kürsü burası, bir deneme de ben yapsam acaba nasıl olur :))


    Hey berber, bireberber
    Hayatımı 3 numaraya kes!!!
    -"Abi uçlarındaki kırıklardan alsak olmaz mı?"

    YanıtlaSil
  9. Ben de masallara dayanamam. Anlattığınız çok hoşuma gitti tabi. Bu arada bilinçlendirme çalışmalarında ilköğretim öğrencilerine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. zaman zaman sizlerle paylaşmak isterim. İnanın eğitim bir gönül işi. Dünya durmadan değişiyor. İnsanlık insanlığını arıyor. Sizler gibi değerli gönüldaşların mutlaka çocuklara yönelik çalışmaları vardır. Olacaktır da. İnancımızın temelini okumak, aydınlanmak oluşturuyor. Bu arada bir elma manevi kızım saydığım bir öğrencimin başına düştü. Diğer ikinci elma da öz kızımın başına düştüğünü görmüştüm. Ama üçüncü elma da mutlaka düşecektir. Masallara göre üçe tamamlanması gerekmez mi? Sabırlı olalım; sabrın meyvesi sonradan olgunlaşırmış. Hoşça kalınız.

    YanıtlaSil
  10. Tomrukcan, siz de pedagojik formasyon dersleri aldınız öyle mi? Eyvah:)Hımm.. O halde böyle kalsın diyelim... En iyisi bilenler bilmeyenlere öğretiversin.. Ne yapayım:))

    Ben ömründe şiir yazmamış biri olarak, şimdi hiç haiku yazmaya girişmeyeyim:)) İyice kalakalırım burda... Kimi yazar, kimi okur.. Ben okuyucuyum ne diyeyim:))

    YanıtlaSil
  11. Profesör, sabırla bekliyorum:)Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil