9 Temmuz 2010 Cuma

Lezzetli Bir Aşk Hikayesi

Şimdi içimden şahane bir aşk hikayesi anlatmak geldi. Öyle bir hikaye ki, iki aşık yanyana geldiler mi, göze şenlik, dile lezzet, yaşama şevk veren cinsinden.. Harikulade bir ikili.. Bilmiyorum ki, başka iki şey bu denli birbirine yakışabilir mi? Düşünüyorum da eşleri benzerleri yok gibi!

Bak şimdi... Oğlan bizim buralardan... İzmit'li... Yağız mı yağız, yiğit mi yiğit bir delikanlı... Yusyuvarlak, tostoparlak bir beden... Yooo, sakın şişman zannetme... Değil, değil... Yakışıklı mı yakışıklı... Sadece tamam, biraz iri kıyım, kallavi... Olsun... Yakışır delikanlıya, öyle değil mi? Ah, nasıl gevrek gevrek güler... Eğer gevrek sıfatını bulmuşlarsa dilbilimciler, inanıyorum ki bizim delikanlıyı görüp karar vermişler... O kadar bizimkine uygun bir sıfat ki bu, o kadar olur yani! Ya o kirli sakalı! Of! Sanki suratına susam serpmişler... Bu kadar mı yakışır sakal delikanlıya? Az sakallıysa az susamlı, çok sakallıysa çok susamlı desen hata olmaz ki, haklısın, de vallahi... Eğer bana sorarsan, yakışanı çok susamlı derim ben! Adı mı ne? Tamam, söyleyeceğim.... Simit! İzmit'in meşhur yakışıklı jönü Simit elbette!


Kız ise Rize'li...Bir Karadeniz dilberi... Bir fizik var kızda, nasıl anlatsam? Hani denir ya 90-60-90 ölçülerinde... Bir etek giydi mi altına kırmızı beyaz çizgilisinden... Bir duruş, bir alım, bir eda... Yanar ona elini süren... İnanılmaz güzelliktedir haspa! Fizik harika tamam... Ya kimya? Esas kızımızın hüneri, Karadeniz usulü demlenmiş olmasıdır, dikkat etmeli... İhmal etme, önce alt kattaki suyu kaynat, kız üst katta dinlenirken... Bir gerilsin, bir serpilsin şöyle buhardan.. Ohh!.. Sonra korkmadan sıcak suyu boca ettimiydin kızımıza, bırak kalsın bir süre demlensin sıcak suda... O kadar güzelleşir! İşte o güzel fiziğe ruh katan, asıl bu kimyadır... Başka hiç bir şeyde olmaz onun lezzeti. Adı ne mi? Çay tabi ki, çay... İnce belli bardakta demli bir çay... Başka ne olacak ki?

İşte bu yazdığım dillere destan Çay ile Simit'in aşk hikayesidir. İkisinin birlikteliği şahane bir lezzet verir. Hele arada yanlarında, ikisinin de en yakın arkadaşı, memletimin gözde akça pakça dilberi Ezine'nin Beyaz Peynir'i varsa... Offf! Bu üçlünün nefasetinden çıldırırsınız valla!..

4 yorum:

  1. Efendim, o kaynar suyu kızımızın üzerine boca edersek, çok sinirli ve gergin olurlar kendileri... Halbuki önce bir miktar soğuk su konulup, alttaki suyun ısınması ile birlikte ılıklaşmasını sağladıktan sonra, kaynar suyu eklemek çok daha iyi ruhlu, uyumlu yapacaktır kızımızı :)) Benden söylemesi...

    Selamlar

    YanıtlaSil
  2. Sizin yiyecekler üzerine yazdığınız bu öykülere bayılıyorum. Simit ve çay gerçekten ayrılmaz bir ikilidir. Ne de güzel benzetmeler yapmışsınız. "Kendini şövalye ilan edip , zararsız bir tatlı yapmak" yazınızda bu tarzda yazdıklarınıdan favorim olanıdır.
    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  3. Hey, o nedenle bizim kızlar asabi oluyorlar demek ki:) Bir dahaki sefere, demleyeceğim kızımızı Tomrukcan usulü.. Bakalım olacak mı, iyi ruhu ve uyumlu.. Tamam. Deneyeceğim. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim Aylardan Şubat. Beğendiğinize sevindim.

    YanıtlaSil