18 Ocak 2011 Salı

Hayata Dair Küçük Ayrıntılar


Kimi zaman yazdığım yazılarda, hayalperestliğimden söz ederim. Aslında hayalperestliğimin doğru bir tanımlama mı olduğuna pek emin değilim. Şunu gerçekten iyi biliyorum, yaşam içindeki küçük aytıntılar önemlidir benim için. Sanıyorum edebiyat ve sinemayı da, insan ve yaşama dair sonsuz çokluktaki ayrıntılardan beslendiği için çok seviyorum. Biliyorum ki her kitap ya da film, farklı bir öykü anlatıcısının eseridir. Her öykü anlatıcısının hayata bakışı ve birikimi farklı olacağından, her okuduğum kitap, her seyrettiğim film; anlatıcısının kendi dili ve üslubunca, kendi yolu ve yordamınca beni bambaşka ayrıntılar dünyasına sokacaktır demektir. Özellikle edebiyat ve sinemanın, bizim hiç düşünemediğimiz, göremediğimiz veya farkedemediğimiz yaşama mana katan ayrıntıları ortaya çıkardığını düşünmez misin? Ben düşünürüm.


1883 doğumlu değerli siyasetçi ve yazar Memduh Şevket Esendal'ın,"Bir Haydut Kuş" adlı öyküsünü bilir misin?Yazar bu öyküsünde, yaşamın içindeki çok sıradan bir durumun tespitini yapar. Kırda kardeşini bekleyen çocuk gökyüzünde uçan kuşa özenir. Sonra kuşun bir yılanı öldürmesine ve yemesine şahit olur. Şaşırır. Bu durumu kardeşine anlatır. Kardeşi kuşun evdeki tavukları yiyeceğine kırdaki yılanları yemesinin daha iyi olduğunu söyler. Çocuk o ana kadar bir kuşun ne yılan ne tavuk yiyeceğini aklına getirmemiştir. Bütün bunları düşününce neredeyse kuşlardan nefret edecektir. Akşam yemekte olanları babasına anlatınca babası, " sen tavukları düşüneceğine bizi düşün" der. Çünkü babası da tavuğu, öldürüp yemeleri için beslemektedir. Doğada vahşice gelen bu durum, insanlar için de mevcuttur. Öyküdeki her şey hayatta olduğu gibidir. Hayatın bir anını, bir kesitini, ama hepten önemsiz saydığımız bir durumunun tespidir okadar.


Amerikan Güzeli filmindeki rüzgarda uçuşan naylon poşeti hatırlar mısınız? Poşeti hareket ettiren nedir? Gözle görünen bir şey yoktur. Naylon poşet kendi kendine uçup dans ediyordur sanki. Sanıyorum filmde birkaç dakika bu görüntü veriliyordu ve şaşırtıcı güzellikteydi. Sadece naylon poşetin rüzgarda hareket edişinin tespitiydi o kadar, hayata dair küçük bir ayrıntıydı yani. Peki hiç seyrettin mi yaprakların ağaçtan kopup düşüşünü ve eğer esinti varsa, yaprakların havadaki danslarını... Seyretmeni tavsiye ederim! Büyüleyicidir!

2 yorum:

  1. Selam Vildan,

    Özlemişim buraya yazmayı :)

    Hayat ayrıntıda gizlidir, doğru, ayrıntı olarak gördüğümüz belki de içinde bulunduğumuz anın bütünlüğüyle ilgili olmayan bir detay bize çekici gelir, bir varoluş kıvrımı saklandığı yerden çıkar, yaşanan günü ordan başlayarak düşünür insan, insan olarak hep detay veririz başkalarına hangi detayı karşımızdakinin farkettiğini hiç bir zaman bilemeden...

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Selam Nessuno,
    Epeydir ortalarda yoktunuz. Merak etmiştim doğrusu. Sevindim yorum yazdığınızı görünce:)

    Haklısınız. Hayatta ıskaladığımız ne çok detay var kimbilir? Farketmediklerimiz ne çok ayrıntı.
    Kaçırdığımız fırsatlar, okumamız gereken kitaplar, seyretmemiz gereken filmler, tanışmamız gereken insanlar.. Carl Sagan'ın Cosmos adlı kitabında yıldızlar anlatılıyordu.
    Daha önce yazmıştım bilmiyorum okudunuz mu?
    Bazı çift olması gereken yıldızlar,birbirlerinin
    öylesine yakınından gelip geçerlermiş ki gelip geçerken aralarında kalan toz bulutundan birbirlerini görmeyi beceremezlermiş. Sanki böyle haller insanlarla insanlar arasında ya da insanlarla nesneler arasında oluyor değil mi?
    Sadece gözümüzü değil tüm duyu organlarımızı dört açmalıyız galiba... Ne kadar çok farkındalık yakalarsak o kadar şanslıyız demektir... Yorumunuz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil