19 Nisan 2011 Salı

İlişkileri Hemen Tüketmek Çok Kolay. Uzun Sürdürebilmek Marifet.


Ben bir kitap severim. Sadece okumak için değil, nesne olarak da kitabı beğenirim. Kitaplarımı ödünç almak isteyenlerden pek haz ettiğimi söyleyemem.  Hâl böyleyken,  kimi zaman  gittiğim evlerde kitap görüp, kıymet bilinmediğini hissetmişsem, o kitabı  hiç çekinmeden evsahibinden isteyebilirim. Verirse eğer, geri getirmeyeceğimi söylerim peşinen. Lamı cimi yok,  o kitap artık ilelebet benimdir. Asla geri vermem.  Böyle tezatlar barındırır benim bünyem. Kitap satın almayı çok severim. Ama  kitapları alayım da başından sonuna bir solukta bitireyim diye edinmem. Yıllar önce  satın aldığım, bir sayfasını bile henüz aralamadığım kitaplarım olduğu gibi, yıllardır ara ara elime alıp, bir  şurasından  iki burasından okuduğum kitaplarım vardır. Bazı kitapları okumak konusunda asla acele etmem. Herşeyin vakti saati vardır. Ne zaman yollarımızın kesişeceğini  kim bilebilir? Kitap okumak tesadüfleri sever. Ayrıca azar azar okuduğum, tekrar tekrar elime almaktan büyük haz aldığım, bitireceğimden korktuğum kitaplarım vardır.  Onların evimde var olduklarını bilmek içimi ısıtır. Hımm.... Güzel kaplı kitaplar her daim kışkırtır beni.  Kitap kaplarını seyretmeye doyamam. Sonra... Her konuda olduğu gibi kitaplarım konusunda da perişan hallerim vardır. Tamam. Kitap sayfası kıvıranlardan değilim. Çünkü kitap ayracı kullanmayı severim. Üstelik gittiğim her yerden edindiğim kitap ayracı kolleksiyonum vardır. Amaa... Kitaplarımı çok rahat, hatta biraz hoyrat kullandığımı galiba şimdi yeri gelmişken itiraf etmeliyim. Kitabımı okurken ikiye katlayabilirim, kahvemi sıçratabilirim, sevdiğim cümlelerin altını elime ne geçtiyse, rengarenk ve çeşit çeşit kalemlerle çizebilirim, kimi paragraflara ünlem ya da soru işareti koyarak daha sonra baktığımda dikkatimi oralara toplamak arzusu duyabilirim. Muhtelif notlar düşebilirim. Ayrıca benim için kırılacak bir nesne gibi değildir ki kitap... Çantama sokabilirim, koltuk altımda taşıyabilirim. Şimdi bu yazıyı yazarken aklıma geldi. Kapıyı açmak için anahtarı elime almak amacıyla, dişlerimin arasına  sıkıştırdığım kitaplarım bile olmuştur. Galiba bazı kitaplarım benden  fazlasıyla izler taşıyor. O kitaplarımla aramızda geçenlerin bilinmesi mahçubiyet duygusu verebilir bana  anlatabiliyor muyum? Bazı kitaplarım resmen sırlarımı gizliyor.


Aslında bambaşka bir durumumu anlatmak istiyordum. Yazı kendi  halinde bu  mecraya aktı.  Doğrusunu söylemek gerekirse derdim çok  farklı.  Ben... Yeni bir kitap okuyacaksam... Ve  okuyacağım  kitap o kadim, güzeller güzeli  anadilimle yazılmışsa eğer... Önceden tecrübeliysem o kitabın yazarı hakkında...  Diyeceğim odur ki  evvelce onlarca kitabını okumuşsam eğer... Dizelerinin kimi duvardan duvara çarpmışsa beni... Kimi  iliklerime dek işleyen korkunç bir kedere batırmışsa... Cümleleri  aziz Türkçemin lezzetini büyük bir ustalıkla lıkır lıkır içime akıtmışsa... Deneme yazılarıyla elimden tutup  hayatımı zenginleştirdiğine inanmışsam hele.. Kitaplarını okumak  dolu dolu edebiyat keyfi ve doyumu yaşatmışsa her seferinde...  Uzatıyorum  farkındayım. Gelemiyorum bir türlü sadede... Masada kaç gündür Murathan Mungan'ın kitabı duruyor da... Son kitabı... Şairin Romanı. Kitabı satın aldım. Henüz bir sayfasını bile aralamadım. Kitaplığın yanındaki masaya koydum. Aldığımdan beri usulca öylee duruyor. Elime almaya bile çekiniyorum. Arada karşıdan bakıp  mahçubiyetle karışık bir kederle gülümsüyorum. İçim içimi yiyiyor aslında. Fena halde okumak istiyorum. Yooo... Yapamam. Biliyorum şimdi Şairin Romanı herkesin elinde. Okuyacaklar. Bir kenara kaldıracaklar. Sadece bunu düşündükçe  bile içim fena oluyor. Yüreğim sıkılıyor. Yooo... Şimdi okuyamam yeminle.  Zaten  hissediyorum. O da henüz okunmak istemiyor. Sukûnetle buluşacağımız günü bekliyor. Şimdi... İkimize de  heyecan duymak  ve sabretmek düşüyor. Vakit gelecek elbet. İlişkileri hemen tüketmek çok kolay.  Uzun sürdürebilmek marifet. Bekleyeceğim. Bekleyecek. Bekleyeceğiz. Sonra... Vakit geldiğinde... Kimsenin tadamadığı  tuhaf bir sarhoşlukla  dalacağım sayfalarının arasına... Dalacağım. Şimdi değil. Yoo.. Şimdi değil... Zamanı geldiğinde.

9 yorum:

  1. ah hayal kahvem, aynı bende kitaplarla bu ilişki içindeyim.aldığım kitapları masaya koyup ellemeden birkaç gün bakarım, içim mutlulukla dolar.ama çok düzgün okurum.sayfa kıvırmam, altını çizmem, katlamam, aldığım tarihi bile yazmam.kütüphanemi görüp kitaplarımı inceleyen çok az insana rastladım.kitap isteyene ilk önce bir kitap veririm.1 hafta sonunda verdiyse yine veririm.uzun sürede okuduysa bir daha verirken düşünürüm.kitabımı vermek istemeyenlerin de başının etini yerim :)

    YanıtlaSil
  2. Selam vildancığım:)
    Hafta sonu istanbula gitmiştim. Büyük bir kitapçıya girdik. Allahım o ne atmosferdi. Uzun zaman olmuş kitapçıya girmeyeli. Müze gezer gibi sessiz ve özenle gezdim her köşesini. Bir de baktım sağa sola konmuş sandalyelerde insanlar oturmuş kitap okuyorlar. Vildan usulu bu diye düşündüm. Tam senlik. Sabahtan girip akşama kadar kalsam sanırım kimse kışt demezdi bana. Bir operatörün anıları kitabını aradım sordum..yoktu. Biraz mahcup oldular gibi geldi.
    Murathan munganın son kitabını merak ediyordum. Vildan sever dedim. şöyle bir sayfalarını karıştırdım. Gözlüğümü taktım bölüm bölüm gözattım. Tuhaflık bu ya..kendimi rahatsız hissettim birden. Ben ne yapıyordum yaa..
    Bir yazarın hayal dünyasını gizli gizli okuyordum. Onun bir yazar olması yaptığım şeyi meşru kılıyordu ama bu meşruluk aynı zamanda o yazarın hayal dünyasını okumam dayatısını getiriyordu. O anda sevmemiştim hikayesinin o bölümünü. Bana ne bunlardan dediğim dediğim anda işte bu duygulara kapıldım. Bıraktım kitabı. Umurumda değildi kitap da yazarı da. Kendimi birden çok hür hissettim.
    Sizde de olurmu bazen böyle antika düşünceler bilmiyorum.
    Murathan Munganı çok seviyorum yine.
    Yazar okur ilişkisi böyle olmalı bence.
    Ne yazar okuruna yaranmak için..ne okur yazara hazır asker olmak için varolmalı.

    YanıtlaSil
  3. ben başladım okumaya,ama bitmesin çabucak diye az az okuyorum.bazen cümleleri 3-4 kez okuyorum.hiç yaptığım şey değildir,ama şairin romanı biraz farklı.ben çok sevdim.

    YanıtlaSil
  4. çoğu kitapseverin yaşadığı bir takıntı çok moda olan birşeyi hemen okuyamamak:)kitapları yıpratma konusunda da hemfikirim öyle olduğunda kitapla aramda bir yaşanmışlık hissi doğuyor.

    YanıtlaSil
  5. Düşüncelerinizle o kadar hemfikirim ki;çok beğendim yazınızı...Ben de kitaplarla yaşamayı severim aman kirlenmesin,kıvrılmasın demem,hem kıymetlimdirler hem de her yere gezerler benimle,elimde,çantamda ama ayraç mutlaka kullanırım çünkü onların da hayranıyım ,koleksiyonum var (görmek isterseniz eski postlarıma ziyaret:))
    Bu kitabın da gerçekten nesne olarak bir çekiciliği var beni de cezbedebilir kitabın kapağı,duruşu.Ve onları bazen sizin gibi alıp kapağını açmadan bekletirim ,okumanın zamanı geleceğini düşünerek...Bir de mutlaka aldığım tarihi atarım kitaplarıma.
    Mutlu okumalar,sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  6. Kitaplarım söz konusu olduğunda ben de türlü acayip haller içindeyim Hayal Kahvem, "maddeye bağlanma" kuralımı bozan ah o kitaplaaaar ahhh, ya bir gün yangın çıkarsa ve kitaplarım yanarsa paranoyası, en sevdiğim insanlara bile ödünç mödünç verememe, mahçubiyet, asabiyet... ah çok zor... kitaplar...

    YanıtlaSil
  7. Geçen hafta hemen alalım diye yorumlaştıktan sonra o öğlen bir koşu gidip aldım, hemen o gün 10-15 sayfa okudum Şair'i... Ama o günden beri elime alamıyorum neden bilemiyorum, elimdeki kitapları bitirmek için mi? Yoksa sindire sindire okumak için mi? Bir kaç kez yokladım kitabı, okuduğum yerlere şöyle bir göz gezdirdim. Herhalde bu keyfi uzatmak istiyorum ben de üstelik yazılma süresinin uzunluğunu düşününce... Tabi biz böyle beklerken her yerde sayfa sayfa yazılar, sohbetler olacak, onlara bakıp bakıp kıskançlığımı bileyeceğim...

    YanıtlaSil
  8. Kitap seven tüm yorumculara burdan, benden, gönülden selam olsunn:))

    YanıtlaSil
  9. Kitapları o kadar çok severim ki, yeni kitap kokusu ve kitapçıdaki koku en sevdiğim kokular arasındadır.Küçükken sarılırdım kitaplarıma hadi itiraf edeyim hala sarılıyorum.

    YanıtlaSil