14 Nisan 2009 Salı

Film Festivali ve Kadına Bakışa Giriş

28. İstanbul Film Festivali hakkındaki düşündüklerimi ve seyrettiğim filmleri genel olarak yazmaya karar verdim.İlk kez Festival Filmleri takipçisi oldum ya, acemi ve hevesli bir festival takipçisi olarak neler yaşadım, hangi filmleri seyrettim, neler düşünüyorum,seneye nasıl hareket etmeye niyetliyim,güzel bir yazı hazırlayacağım.

Bu yıl, tamamen bilgimin dışında İl Kadın Girişimciler Kurulu
Üyeliğine seçilmiştim. Koordinatörümüz ve ilde bizi seçen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ydi.Ben ayırımcılık yapılmasın,kadın ve erkek diye ayırmadan sadece insan haklarının mücadelesini vermeliyiz diye düşünüyorken,şimdi kadınların durumlarını daha fazla önemsemeye başlamış bulunmaktayım.Çünkü önce kadınların durumlarını el birliği ile
iyileştirmemiz gerekiyor. Durum vahim zira... Memleketimizde 100 kadından sadece 7'si girişimci yani kendi işini yapıyor ve tarım dahil 100 kadından 24'ü çalışıyor. Türkiye’de her 3 kadından 1’inin şiddet mağduru ve her 5 kadından 1’inin okuma yazma bilmediğini öğrenmek, sizi de hem hayrete hem de dehşete düşürmüyor mu? Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını elde etmeleri ve daha eğitimli ve donanımlı olmalarına dönük diğer üye arkadaşlarımla birlikte güzel projeler ürettik ve gerçekleştirmeye çabalıyoruz. Projelerimize özellikle şehrimizin erkeklerinin destek vermesi çok sevindirici. Bunları bir ara ayrıca yazacağım.Şahane işler yapıyoruz.

Şimdi, Film Festivali ile kadınların durumu arasında ne ilişki var diyeceksiniz değil mi? Şöyle...Filmleri seyrederken, kadınların rollerine daha fazla dikkat etmeye başladığımı farkettim. Bu festivalde, farklı memleketlerinin filmlerini seyredince, değişik ülkelerdeki kadın durumlarını da gözlemlemiş oldum. Arjantin,İtalyan, Fransız,Kazak, Güney Kore,Yunan filmleriydi seyrettiklerim. Sinema, ilgili ülkenin kadına bakışının göstergesiymiş meğerse. Bu festivalde daha iyi anladım.

İşin komik tarafı nedir biliyor musunuz? Bir ara sinemadan ciktiğimda, Reks'in yanındaki bir mağaza vitrininde, bir tişört dikkatimi çekti. Erkeğin ve kadının evrimini anlatan ibretlik bir baskı... Adam maymundan insana dönüşüyor. Kadın ise hep dört ayak üstünde... Aslında başka zaman olsaydı belki farketmezdim bile,dediğim gibi son zamanlarda hep kadınların gözüyle bakınca dünyaya, sadece bakmıyorsunuz galiba, görüyorsunuz da ayrıca... Fotoğrafını çektim
tişörtün efendim, buyrun işte yukarıda!!...

2 yorum:

  1. Vildan Hanım haklısınız...Ben de bir ara okul kitaplarındaki cinsiyet ayrımcılığına takmıştım, hala takığım ya...Oğlumun kitapları beni dumura uğratmıştı.Kitaplarda erkekler işten gelmiş, ya da çalışmış yorulmuş vaziyette kadınlar yemek pişirmiş, akşam masa hazırlarken ya da eşi gazete okur haldey ama o mutfakta bulaşık yıkarken. Küçücük çocukların beynine kazınsın diye yapıldığı da belli...Üstelik bu sadece bizim eğitim sisteminin becerisi değil. Almanya'da kaldığım yıllarda da bu aynıydı. Arkadaşlarımın birinin ilkokul öğrencisi oğlunun kitaplarındaki resimlerde farklı değildi. Sadece onlar da baba ya da erkek kadına yardım ediyor çizilmişler. Hani bizimkilerden sadece bir adım öndeler ama daha ileri değil. Sonuçta medeniyet bile kadınları illa ki 2.sınıftan çıkarmıyor. Kadın kutsallaştırılan anneliğinin sonucunda eve kapatılmaya ya da işte-sokakta 2.sınıf olmaya sürükleniyor. Yalnız bu erkeklerin bilerek ve isteyerk yaptıkları bir şey. Sonuçta evde-işte-okulda-sokakta herkes iktidar peşinde değil mi basitçe? Dünyadaki iktidarı da erkek istiyor.Nasıl mı? Örtesin, kapatırsın, evde çocuklarla başbaşa bırakırsıni çalıştırmasın, çalışırsa taciz edersin (doğurunca suç, doğum izni suç, çocuğu hasta ona evde 1-2 gün baksa suç,...). Bu ülkeden ülkeden sadece şiddetinde farklılık gösteriyor. Yani dünya erkek egemen. Kadın da her yerde eziliyor. Kabul etmek zor ama durum bu...

    YanıtlaSil
  2. Hımm' Neslincim, siz daha sıkı bir kadın hakları savunucusu çıktınız:) Ne diyelim! Hep birlike kadınlarımızı ve erkeklerimizi daha iyi hale getirmeye uğaşalım. Payımıza ne düşerse yapma gayreti içinde olalım öyle değil mi?
    Daha iyi bir dünya için, kadın erkek elele:))

    YanıtlaSil