26 Haziran 2010 Cumartesi

Haydi Sarıkız Salatası Yapalım!


Ben yaşamın eşsiz bir süreç olduğuna inananlardanım. Yemek yemenin, hayatın en büyük keyiflerinden biri olduğu sözünün altına imzamı atarım! Yemek yapmak zor bir iş değildir. Hele severek yapıyorsanız, sevdiğiniz insanlar için yapıyorsanız, yemeğe sevginizi katıyorsanız yemeyiniz de yanında yatınız diyeceğim ama ben iştahlı biriyim. Yemeyip yanında yatanlardan değil, yemeği yiyen ve silip süpürenlerdenim! Bak şimdi, sen sarı kız salatası nedir bilir misin? Çok kolaydır!

Bu akşam baktım balkondaki patatesler neredeyse buruşmaya yüz tutmuşlar. Nasıl yaşlanmışlar. Aldım elime dört beş tane," Sizi nekadar ihmal etmişim. Afedersiniz! Şimdi güzel bir cilt bakımı uygulayacağım size, siz bile inanamayacaksınız kendinize! Biraz sabrediniz." dedim. Hemen su koydum elektrikli su ısıtıcısına ve bıraktım suyu kaynamaya. Bu arada patateslerin cildini buhara tutmadan önce, ölü derisinden kurtarmalıydım. Hemen keskin bir patates soyucusuyla, tabii ki zarar vermeden hassas cildine, patateslerin buruşmuş, kalınlaşmış dış kabuklarını soydum. İyice yıkamak için musluk altında soğuk suya tuttum. Bu arada kaynamış olan suyu tencerenin yarısına kadar doldurdum. Dış kabuğu soyulmuş, soğuk duşa tabi tutulmuş patatesleri küçük küçük parçalara böldüm. Tenceredeki kaynar suyun içine koydum. Onlar şimdi kaynayacaklar sıcak suda, yumuşacacık olacak hücreleri, okadar farklı bir cilt bakımı uygulayacağım ki, değişecek şekilleri ve şemalleri...
Patatesler haşlanırken tencerede, ayrı bir yerde, küçük bir tasa yarım çay bardağı zeytinyağ, yarım çay bardağı mayonez, bir dolu yemek kaşığı hardal, yarım limon, tuz koyarak iyice karıştırdım. Özel bir bakım yapacağım dedim ya, hücreleri yumuşamış patateslere, işte hazırladığım bu cilt bakım kremini uygulayacağım. Yumuşayınca, derince cam kasenin içine patatesleri koydum. Biraz ılınınca üzerlerine hazırladığım kase içindeki cilt bakım kremini boşalttım. Tahta kaşıkla bu hardallı sosu yavaş yavaş patateslere yedirince, renkleri döndü hardal sarısı rengine... Nasıl değiştiler, parıldadılar, gerçekten inanılmazdılar! Bir ara düşündüm acaba bu kremi kendime uygulasam iyi gelir miydi benim cildime de acaba? Bir gün olur denersem eğer, merak etme anlatırım sana:)

İstersen biraz kuru soğan doğrayıver bu salatanın içine. Eğer taze nane de serpersen üstüne, benim bu özel tarifimle, şekilde gördüğün gibi fevkaladenin fevkinde, nefaseti yerinde nefis bir salata yiyeceksin gene !

4 yorum:

  1. "Yemek yemenin, hayatın en büyük keyiflerinden biri olduğu sözünün altına imzamı atarım!" demişsiniz ya... ben de bütün yazının altına imzamı atarım. :)

    YanıtlaSil
  2. Heyy! Teşekkürler Jane Jones:) Eyvallah sağolun!

    YanıtlaSil
  3. of da offf patatesler yemede yanında yat,hemen yapmalıyım bu tarifi:=)))tabikiki yazıdaki anlatımın da ayrı bi tat vermiş,acaba aynısı olurmuki:=)))

    YanıtlaSil
  4. oya mümkün değil aynısını yapamazsın.. deneme yani.. yani yapmamalısın:) aaa.. hep en güzel yemekleri sen mi yapacaksın..bi tanesini bari bana bırak kardeşim.. lütfen:))

    YanıtlaSil