"Eylül! Öyle bir ay ki geçen her güzel günü için ona minnettar olmak gerekir. İçine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, insan o güzel havaların, devamlı yazın artık geçtiğini anlayıp üzülür ve hasret çeker.”
Misal hazan hüzün ayıdır diye işlemişler işlemişler bizi. Şairler hep Eylül için, sonbahar için döktürmüşler de döktürmişler. Eee. Biz de etkileniyor olabilirmiyiz acaba diye korkuyorum.
Çünkü etkilenmek değil hissetmek istiyorum. Misal bu sene özellikle yaz mevsiminin sonbahar'a döndüğü efsunlu an var ya, işte sırf o anı hissetmek için tüm dikkatimi topladım gene. Yaz, güze döndü işittim. İşte o anda yüreğimde anlatamayacağım bir hüzün hissettim. Hoş bir hüzündü ama... Yeminle sırf o his için dünyanın güneşin etrafında dönmesini gene görebilmeyi murad ettim:)
Tolga, o halde hemen Edip Cansever'in dizelerine gömülmeli... Demeli ki...
"Yaz geçti, sözgelimi midyelerden yorulduk Eni boyu belirsiz bir ıslaklıktan Upuzun gündüzlerden, sevimsiz otellerden Eylül ki, sorabilir mi Hüzünler iç kamaştırıyor, aşklarsa niye yoksul Bir asfaltın kuru sıcak soğuğundayız Oysa bir deniz feneri mevsimsiz ölür baylar."
Küçük Joe, altta etiketlere yazmıştım. "Bütün yazlar geride kaldı." sanırım Barış Bıçakçı'nın Veciz Sözler adındaki kitabından aklımda kalmış bir cümlesi. Hatta şöyle bir yazım vardı..
Elde var Eylül ise, Attila İlhan'ın Elde var hüzün adlı şiirinden devşirme:)
Haydi, bu şahane şiiri okuyalım mı birlikte..
"ELDE VAR HÜZÜN
söyleşir evvelce biz bu tenhalarda ziyade gülüşürdük pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının ne meseller söylerdi mercan köz nargileler zamanlar değişti ayrılık girdi araya hicrana düştük bugün ah nerde gençliğimiz sahilde savruluşları başıboş dalgaların yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller elde var hüzün
o şehrâyin fakat çıkar mı akıldan çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması sırılsıklam âşık incesaz kadehlerin mehtaba kaldırılması adeta düğün hayat zamanda iz bırakmaz bir boşluğa düşersin bir boşluktan birikip yeniden sıçramak için elde var hüzün"
Eylül geldi biz gidiyoruz :)) severim ben her mevsimi.
YanıtlaSilevet öyleymiş:)
Silyolunuz açık olsun bolat.
selam ve sevgi
Özellikle de İstanbul'a en çok yakışan mevsim sonbahar ve aylardan eylül... :)
YanıtlaSilHem güz mevsimi, hem güz mevsiminde en sevdiğim şehir İstanbul öyle mi?
SilNe yazmişsiniz siz Salyangoz İzleri, hemen İstanbul'a gitmeliyim:)
Hüznün mevsimi. Hakikaten aniden geliyor. Uzun yaz günleri hiç bitmeyecek zannederken...
YanıtlaSilHer mevsim ve her ay ve her an ne şahane aslında değil mi Rabia?
Sil"Eylül! Öyle bir ay ki geçen her güzel günü için ona minnettar olmak gerekir. İçine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, insan o güzel havaların, devamlı yazın artık geçtiğini anlayıp üzülür ve hasret çeker.”
YanıtlaSilBalthus, bazan ne düşünüyorum biliyor musunuz, acaba şartlanıyor muyuz yoksa sahiden hissediyor muyuz?
SilMisal hazan hüzün ayıdır diye işlemişler işlemişler bizi. Şairler hep Eylül için, sonbahar için döktürmüşler de döktürmişler. Eee. Biz de etkileniyor olabilirmiyiz acaba diye korkuyorum.
Çünkü etkilenmek değil hissetmek istiyorum. Misal bu sene özellikle yaz mevsiminin sonbahar'a döndüğü efsunlu an var ya, işte sırf o anı hissetmek için tüm dikkatimi topladım gene. Yaz, güze döndü işittim. İşte o anda yüreğimde anlatamayacağım bir hüzün hissettim. Hoş bir hüzündü ama... Yeminle sırf o his için dünyanın güneşin etrafında dönmesini gene görebilmeyi murad ettim:)
Ne diyeceğim...Eylül güzeldir:))
Sonbahar aşkla güzel =)
YanıtlaSilSonsuz, "Ben her bahar aşık olurum" dizesini, sizin için "Ben her sonbahar aşık olurum" diye değiştirmemizi ister misiniz:)
Sileylül en sevdiğim aydır,biraz doğa,biraz hüzün,biraz aşk :)
YanıtlaSilTolga, o halde hemen Edip Cansever'in dizelerine gömülmeli... Demeli ki...
Sil"Yaz geçti, sözgelimi midyelerden yorulduk
Eni boyu belirsiz bir ıslaklıktan
Upuzun gündüzlerden, sevimsiz otellerden
Eylül ki, sorabilir mi
Hüzünler iç kamaştırıyor, aşklarsa niye yoksul
Bir asfaltın kuru sıcak soğuğundayız
Oysa bir deniz feneri mevsimsiz ölür baylar."
Başlığa bayıldım Hayal Kahvesi. Çok yakışmış.
YanıtlaSilKüçük Joe, altta etiketlere yazmıştım.
Sil"Bütün yazlar geride kaldı." sanırım Barış Bıçakçı'nın Veciz Sözler adındaki kitabından aklımda kalmış bir cümlesi. Hatta şöyle bir yazım vardı..
http://hayalkahvem.blogspot.com/2013/03/butun-kslar-geride-kald.html
Elde var Eylül ise, Attila İlhan'ın Elde var hüzün adlı şiirinden devşirme:)
Haydi, bu şahane şiiri okuyalım mı birlikte..
"ELDE VAR HÜZÜN
söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda
ziyade gülüşürdük
pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
ne meseller söylerdi mercan köz nargileler
zamanlar değişti
ayrılık girdi araya
hicrana düştük bugün
ah nerde gençliğimiz
sahilde savruluşları başıboş dalgaların
yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
elde var hüzün
o şehrâyin fakat çıkar mı akıldan
çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
sırılsıklam âşık incesaz
kadehlerin mehtaba kaldırılması
adeta düğün
hayat zamanda iz bırakmaz
bir boşluğa düşersin bir boşluktan
birikip yeniden sıçramak için
elde var hüzün"
Başlığın hikayesi, böyleyken böyle işte:)