Filmin ilerleyen sahnelerinde adının Tarık olduğunu öğrendiğim genç adam, vapuru yakalamak niyetiyle telaş içinde koşarken, iskelede yüreyen Leyla'ya çarpar. Kızın çantasını yere düşürmekle kalmaz, vapurun kaçmasına da sebep olur. Kız sinirlenir. "Adım atarken önünüze bakmak adetiniz değil galiba!" diye söylenmeye başlar.
Tarık ne diyeceğini bilemez... Kızın gözlerine mahcup mahcup bakarak, sadece "Birden şey oldu da..." deyiverir. Leyla iyice sinirlenir... "Hay Allah, vapuru da kaçırdım. Çok fena oldu. Şimdi, bir saat bekleyeciğim." diye söylenir.
Tarık, kızın yere dağılan eşyalarını toplamasına yardım ederken, "Çok fena oldu. Vapuru da kaçırdık ya... Ama Beşiktaş vapuru var. Onunla geçeriz ha..." tadında lakırtılarla aklı sıra vaziyeti düzeltmeye uğraşır. Samimiyetle Leyla'nın elindeki sefer tasının yere düşen kapağını alıp kapatırken, "Benim işim de çok acele ama... " diyerek, zeytinyağ gibi su üstüne çıkmaya çalışır.
Leyla'nın, cinleri tepesine toplanmıştır. Huysuz ama tatlı... "Sizin bütün işleriniz acele galiba..." der.
Tarık ne diyeceğini bilemez... Kızın gözlerine mahcup mahcup bakarak, sadece "Birden şey oldu da..." deyiverir. Leyla iyice sinirlenir... "Hay Allah, vapuru da kaçırdım. Çok fena oldu. Şimdi, bir saat bekleyeciğim." diye söylenir.
Tarık, kızın yere dağılan eşyalarını toplamasına yardım ederken, "Çok fena oldu. Vapuru da kaçırdık ya... Ama Beşiktaş vapuru var. Onunla geçeriz ha..." tadında lakırtılarla aklı sıra vaziyeti düzeltmeye uğraşır. Samimiyetle Leyla'nın elindeki sefer tasının yere düşen kapağını alıp kapatırken, "Benim işim de çok acele ama... " diyerek, zeytinyağ gibi su üstüne çıkmaya çalışır.
Leyla'nın, cinleri tepesine toplanmıştır. Huysuz ama tatlı... "Sizin bütün işleriniz acele galiba..." der.
Durun bi... Şimdiii... Filmin burası çok mühim. İnanın, belki beş kere filmi geri alıp, tekrar tekrar bu sahneyi seyrettim. Tarık ne cevap verir tahmin edin...
Leyla, sizin bütün işleriniz acele galiba, dedi ya hani... Hah işte... Tam bu sahnede... Tarık tüm sevimliliğiye gülümser. Şöyle cevap verir... "Tabii, şey, sigortacılık tabii."
Leyla altta kalır mı? Cevabı yapıştırır: "Belli işiniz hep kazalarla!"
İşte bu sahnede var ya kahkahayla güldüm:)
Bir insan işini bu kadar mı sever :))
YanıtlaSilBuket, sabahtan beri binbir sigorta derdiyle uğraşıyorum. Anlatsam, burdan oraya yol olur yani öyle söyleyeyim.
SilVe fakat, sahiden sigortacılığı dehşet severim:)
Türk filmlerini çok seven biri olarak bu filmi seyretmemiş olmak üzdü beni. Bir ara zaman yaratıp izlemeliyim.
YanıtlaSilKara Kitap, İstanbul'da geçen tüm filmleri seyretmeye azmettim.
SilÜsküdar İskelesi'ni seyretmeye bu nedenle niyetlenmiştim.
İçinde sigortacı çıkınca elbette çok sevindim.
Çünkü içinden sigortacı geçen tüm filmleri araştırıyorum.
Aklınıza gelirse bana yazın olur mu?
Müthiş sevinirim:)
Leyla'nın (Fatma Girik'in) "Belli işiniz hep kazalarla" cevabına bayıldım.
YanıtlaSilBöyle komik love story başlangıçları sadece filmlerde olsa gerek, çünkü çevremde hiç kimseden duymadım böyle bir hikaye...
Bu arada işinizi çok severek yaptığınız belli oluyor. Ayıptır söylemesi, doktorlu diziler, filmler, kitaplar, haberler benimde dikkatimden kaçmaz......
Hayalcinin Arkadaşı, içinde sigortacı olan filmleri biriktiriyorum.
SilBir gün toparlayıp, sigortacı ve sinema tadında bir inceleme yazısı yazmaya niyetim var.
Yardımcı olursan minnettar kalırım.
Doktorlu filmler çoook.
Sigortacıyla ilgili filmler ise bildiğim kadarıyla az.
Araştırmaktayım.
Benim kazayla başlayan arkadaşlıklarım çok.
Telaşlı ve sakarım.
Üstelik sigortacıyım.
İşim kazalarla malum...
İlla çarparım:))
Eski türk filmlerini çok severim ama bu filmi seyretmemişim. Denk gelirsem seyredecem mutlaka...
YanıtlaSilEski Türk filmleri candır Gamze:)
Sil