Bugün Cumhur Canbazoğlu'nun, Kentin Türküsü Anadolu Pop-Rock adlı kitabını, İstanbul'daki kitapçıda özellikle aradım. Önce elime alıp bir bakmak istedim kitaba. Öyleyim işte... Bilmediğim kitapları almadan önce tartar biçerim kendime göre bir ölçüyle. Elime aldığımda acaba nasıl bir elektrik geçirecek bana diye merak ederim. Okumadan önce mutlaka kitabı incelerim. Sordum kitapçıdaki çocuğa. Sinema ve müziğe ait, belki de kitapçının en cılız kitaplarının bulunduğu bölümünden kitabı çıkarıp elime verdi. Aman Tanrım! 368 sayfalık bir kitap bu! Nedense bu kadar donanımlı bir kitap beklemiyordum. Ne fena bir önyargı durumu, değil mi? Önyargılar yıkılmak içinse, bu kitap yıktı bir ön yargımı işte. Bu bile yetmez mi? Daha okumaya başlamadan, kitap okuyucuya kazandırmaya başladı bile. Kapağını Aptülika resimlemiş. Türk pop rock müziğine emek vermişlerin adeta koca bir korosu bu. Usul usul sayfalarında dolanmaya başladım. Yazar kitabına Veysel'e, Manço'ya, Kızılok'a, Karaca'ya diye başlamış. Duygulandım bu cümleyi görünce ve "tamam" dedim, "ben bu kitabı seveceğim!"
Doğum tarihini yazmadığı öz geçmişini okuduğumda, yazarın yıllardır müzik ve sinema dünyasına sürekli yazı yazdığını anlıyorum. Cumhur Canbazoğlu bir sinema ve müzik yazarı. Tersninja'daki yazılarını ilgiyle takip ediyorum. 1987 den bu yana biriktirdiklerini, bu kitapta toplamaya çalışmış. Yazarın önsöz yazısını okuduğumda artık kitapçıdaki kasaya satın almak için yönelmiştim bile. Çünkü Cumhur Canbazoğlu'nun tüm iyiniyeti, amacı ve sorumluluk hisleri önsözüne tam manasıyla yansımış. Geçmişi sadece yarım yüzyıla uzanmasına karşın yerli popla, rock'la ilgili işe yarar kaynak sayısının çok az olduğunu söylüyor yazar. Zaten bugün kitapçıdaki sinema ve müzik kitaplarına ayrılan bölümden de belliydi. Sinema ve müzik konusunda araştırma kitapları çok az var. Gene son zamanlarda bu tip kitapların sayıları artmaya başladı. Eskiden böyle kitaplar kitapçılarımızda hiç olmazdı. Kendisi bunun sıkıntısını çektiği için, kendi birikimlerini ilgilenenlere aktarmak istemiş. Çok saygı duyulacak bir iş yapmış. Sadece kendisi gibi yazar yada gazeteciler için değil, biz sade dinleyiciler için de şahane bir araştırma kitabı bu. Sonra şöyle bir kitabın sayfalarını hızla taradım. İçinde yok yok... Barış Manço dan, Hümeyra'ya, Selda Bağcan'dan, Kıraç'a, Yunus Emre'den Neşet Ertaş'a müziğimizin evrenselleşmesinde en önemli adımlardan biri olarak gördüğü bu yolun yolcularının serüvenlerini anımsatmak, anlatmak ve geleceğe taşımak için enfes bir kitap yazmış. Dayanamadım. Aldım kitabı tabii. Zevkle okumaya başladım bile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder