Bugün gazetede 900 bin nüfuslu Zagrep'teki, 60 bin kişilik Dinamo Zagrep stadyumunu, iki gün üst üste tıklım tıklım dolduran U2 konseri hakkında bir yazı vardı. Ne hoş bir durum bu U2 için!Konserlerine gittiğimde, şarkıcıların çok ballı olduklarını düşünürüm. Şarkıcıların CD satışlarından, ne kadar hayranları olduğu anlaşılıyordur mutlaka. Hele uluslararası ünde olan şarkıcılar,dünyanın her yerinde milyonlarca kişi tarafından dinleniyorlar. Ama asıl gösterge konserler bana göre. Düşünsene... Bir konser veriyorsun, karşında yüzlerce yada binlerce dinleyicin... Onların gözlerinden, alkışlarından, şarkıya eşlik edişlerinden, vücut dillerinden seni ve şarkılarını ne kadar sevdiklerini anlamaz mısın? Hem de nasıl anlarsın! Düşünsene... Bilet alıp gelmişler bir açık hava konserine... Hem de kimbilir nerelerden gelmişler... Mümkün ki dünyanın değişik memleketlerinden... Sırf senin konserin için... Ne hoş bir histir kimbilir... Seyirci ile şarkıların şahane randevusu. Hele konser salonu tıklım tıklım dolmuşsa, hele konserin biletleri aylar önceden satılmışsa, hele her bir şarkıda seyirciler bangır bangır ezbere eşlik ediyorlarsa şarkılara, bundan daha büyük bir gösterge olur mu? Dinleyicilerini mest eden şarkıların, sevildiğini, ağlatıp çoşturduğunu gözlemlemenin en kestirme yolu değil midir konserler? Şarkıcılar kimbilir nasıl etkileniyorlar? Şahane bir his olmalı!
Peki yazarlar nasıl hissedecekler bu duyguları? Yazar okuyucularını merak etmez mi? Acaba okuyucu, yazarın ilk kitabını hangi hisle almıştır? Okurun kitaba ilk yaklaşım sebebi nedir? Bunları bilmek istemez mi? Okur sessizdir... Rakamlarından bellidir kitabın memlekette yada dünyada kaç adet satıldığı... Tamam da.. Okuyucu ne buluyor yazarın kitabında? Niye onun kitabını alıyor ve okuyor? Ezberliyor mu bazı cümlelerini mesela? Bir konser salonuna okuyucuları davet edilse yada biletleri satılsa kaç kişi gelecektir? Yada koca bir stadyumda okuma günü düzenlense, kaç okuyucu kitabının cümlelerine ezberden eşlik edecektir? Aynı şarkı söylermiş gibi... Mesela... Acaba yazarlar düşünürler mi böyle şeyleri? Evet, sahiden yazarlar okuyucularını merak etmezler mi? Onların hayal dünyalarını düşlemez mi? Orhan Pamuk'un Yeni Hayat romanının başlangıç cümlesi gibi " Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti." diyen bir okurunun olup olmadığını bilmek istemez mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder