Genelde
canıtez, aceleci, sabırsız biriyim. Ayrıca hevesler konusunda fazlaca
iştahlı ve meraklı bir bünyem olduğunu söyleyebilirim. Duygularımı ve akabinde
tabiyatıyla davranışlarımı abarttığım konusunda şöhret sahibi olduğumu da
açıkca itiraf edebilirim.
Doğru.
Bazı işlerimi aceleye getirebilirim. Sabırsız hâllerim çoktur. Lakin, şu ahir
ömrümde bana haz verecek hiçbir şeyi geçiştirmek istemem. Asla aceleye
getirmem. Sevdiğim hiç bir şeyi hızla tüketmeyi sevmem.
Niye
yazıyorum bunları biliyor musun? Bu hafta sonu 5. Kocaeli Kitap Fuarı
başlayacak. Tüm etkinlikler işte burada
yazıyor. Onlarca konferanslar, paneller, söyleşiler, imza programları var. Her
yıl bir öncesinden daha güzel ve daha kalabalık oluyor. Şehrin
semalarında buram buram kitap kokusu dolanıyor. Harikulade bir his yüreğime doluyor!
Şimdi
sen benim o konferans senin bu panel benim, o söyleşi senin bu imza
programı benim aceleyle koşuşturacağımı sanıyorsun öyle değil mi?
Yanılıyorsun. Hiç acele etmeye niyetim yok. Ben şehrimi çok
seviyorum. Sadece kitabı okumayı değil, kitabın bizatihi kendisine, kokusuna,
bitiyorum. Keyif benim değil mi? Şehrimde yılda bir kez olan kitap fuarının
keyfini hiç aceleye getirmeden, tadına vara vara takip edeceğim. Şimdi
hangi yazarlar geliyor bakacağım. Programımı ayarlayacağım. Hey! İçim içime
sığmıyor!
Kavafis,
yüreğinde hep "gitmek" hissi taşıyan benim gibiler için
o şiirini söylemiş... Biliyorum... Yeni bir ülke bulamam... Başka bir deniz bulamam...
Ben gene aynı sokaklarda dolaşacağım. Aynı mahallede kocayacağım. Aynı evlerde
kır düşecek saçlarıma... Dönüp dolaşıp aynı şehre geleceğim sonunda... Ömrümü
nasıl tükettiysem burada, bu köşecikte... Öyle tükettim demektir bütün
yeryüzünde de...
Eee...
Ruhumu hazır etmeliyim... Bu hafta sonu ver elini 5. Kocaeli Kitap Fuarı
elbette:)
Bende..bende..:) ne mutlu şehrimize.
YanıtlaSilBelkide orada karşılaşırız. birlikte kitapları koklariz. :)
tamam:)
YanıtlaSil