Kapının
zili çaldı. Açtım. Kimse yoktu. Kapının yanındaki diafona bastım. Eğildim.
"Kim o?" diye seslendim. Derinden bir ses... "Benim.."
dedi. Heyyy! Bu sesi duydum ya... Of! İster inan... İster inanma...
Daha onun sesini ilk duyduğumda başım dönüverdi. Kapının "aç"
düğmesine basmadan... Olduğum yerde bir an kalakaldım. İki elimi gökyüzüne
doğru kaldırdım. Dedim ki "Allahım lütfen! Lütfeen!" Diafonun
"aç" düğmesine bastım. Kapının önünde bekleyemeye dayanamadım. Onun
yerine kendimi kapının yanındaki sandalyeye bıraktım.
Asansör
aşağıya birr birr indi. Sonra kapısı açıldı. İşittim. Biri bindi. Asansörün
kapısı kapandı. Birinci kat. Kulaklarımı iyice diktim. İkinci kat. Dayanamadım.
Ellerimi yüzüme kapadım. İçimden "Allahım lütfeeen!" diye
tekrarladım. Üçüncü kat... Dördüncü kat. Asansörün kapısı açıldı. Ben oturduğum
yerden kalktım. Gözlerimi kapadım. Sadece kafamı kapının arasından usulca
uzattım. Koklamama gerek yoktu. Gerek yoktu yemin edebilirim. Ortalık misler
gibi kokuyordu. "Merhaba!" dedi. Kirpiklerimi araladım. Elinde bir
tepsi tutuyordu. Yüzüne değil, önce elindeki tepsiye baktım. Hiç bir şey
söylemeden tepsiye doğru uzandım. Beyaz peçeteyi kaldırdım. İşte istediğim
şeyden dört tane tepsinin üstünde dizim dizim duruyordu. Hemen iki elimle
dördünden ikisini kaptım. Eğer dört elim olsa kesinlikle dördünüde
kapardım. "Heeey! İrmik helvası!" diye bağırdım. Selam demedim. Hâl
hatır filan sormadım. Onun yerine fısıldayarak dedim ki...
"Mualla... Senin sesini duyduğumda var ya, helva getirsin Allahım
lütfen! diye içimden hayal etmiştim biliyor musun? Ve sen helva getirdin.
Ne hoş! Başka şey isteseymişim olacakmış demek ki. Bugün bonuslu gün ya!
Hayalim anında kabul oldu gördün mü?" dedim.
Şimdi
düşünüyorum bütün olanları. O zaman oburluktan ne yaptığımın farkında
değildim. "Alabilir miyim?" bile demeden, arsızca elimdeki
tabakları göstererek "İki tabak alacam" diye sözlerime
devam ettim. Güldü. "Tabii ki al. Daha evde çok helva var." dedi.
Sonra ne dedim bil bakalım? "Bir şey rica edebilir miyim?" dedim.
"Ne demek? Tabii!" dedi. "Bugün Regaip Kandili ya!" dedim.
"Eveeet!" dedi. "Bir sonraki kandilde un helvası yapıp getirir
misin lütfen? Bilirsin un helvasını çok severim." dedim. Güldü. "Hiç
yapmadım un helvası. Bilmiyorum yapmayı." dedi. Allahım ne cevap verdim
bil bakalım? Utanıyorum ama... Söyledim işte ne yapabilirim? Eziyet edilir mi
bu kadar insana? Dedim işte! Off! Dedim... "Lütfen un helvası yapmayı
öğrenir misin?" dedim. İnanamıyorum söylediklerime... Onun cevabı da
inanılacak gibi değildi. "Çok istiyorsan kendin öğren de bir kandil sen
helva yapta getir! Hep ben mi sana getireceğim?" demedi. Demedi
vallahi. Onun yerine güzelim tebessümünü dudağına bir kelebek gibi
kondurarak: "Öğrenirim merak etme. Un hevası yaparım bir dahaki sefere."
dedi. Minnetle baktım gözlerine... Ne tatlı kadındı. Ve benim canım
arkadaşımdı. Elimdeki tabakları mutfağa bıraktım. Kapıya gidip arkadaşımı şapur
şupur öptüm. Yooo… İnanamayacaksın biliyorum
ama… "Kandilin mubarek olsun. Allah kabul etsin." Demeyi ihmal
etmedim.
Regâib,
arapça bir kelime... Herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek
ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demek... Receb ayının ilk cuma gecesine
Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini meleklerin verdiği
söylenir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince,
illa ki daha değerli olur, öyle değil mi? Bu geceler bana bonuslu geceler gibi
gelir. Hayaller kolaylıkla gerçekleşir. Ben tecrübeliyim. Anlattım sana olan
biteni. Denedim. Hayalim aklımdan geçtiği anda gerçekleşti. Sen de
denesene... Bence bu gece hayal etme gecesi... Ne istiyoruz, neyi arzuluyoruz
bir düşünmeli... Hatalarımız neler gözden geçirmeli... Sahip olduklarımız için
Yaradan'a teşekkür etmeli. O halde bu gece hayal edip, dua etmeli... Sevdiğine
yaranmak için güzel sözler söylemez mi insan, en harikulade kelimeleri seçer
hem de değil mi? Belki bir şiir söylemeli... Demeli ki "Rabbim!
kusurlarımı affet... Eziyet ettiğim kullarının beni affetmelerini nasip
et... İyilik ve doğruluk ver bizlere... Sağlık... Huzur.... Afiyet...
Gönüllerimize sevgi ve merhamet... Dünyaya barış ve adalet… Bir de bana hayal gücü lütfet... Lütfen.” Amin!
2011
amin. hayırlı kandiller
YanıtlaSilne güzel olmuş, kandili böyle gerçekten inanarak hayal edince Yaradan boş çevirmez inşaallah inanan kalpleri, kıskandım , böyle bi geçe geçirmediğim için, ama belli olmaz belki benim dualarımıda kabul eder .. :)
YanıtlaSilSağolun Sanat Günlüğü:)
YanıtlaSilİnşallah diyelim İstanbul Aşığı:)
YanıtlaSil