İki saat Rexx'in önünde kuyruk bekledim. Eğer birisi numarasını bana vermeseydi bir o sanırım beş saat bekleyecektim :-) Neyse en ön sıradan da olsa istediğim filme yer buldum, değdi beklediğime:-)
Ankara Havası, Allah seni inandırsın ben ne kitabını ne filmini işitmiştim. Benim kardeş, "yürü abla sinemaya gidiyoruz" dedi. Bi gittik ki, adeta kadınlar matinesi gibiydi. Nasıl eğlendik anlatamam:)
Bu hafta ilk seyrettiğim film İrlandalı Kız'dı. Yıllar önce seyretmişim.Çok etkilenmiştim. Hatırlamak istedim.
İrlandalı Kız, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra ıssız bir köyde geçiyor. Kocan Kadar Konuş ise günümüzün metropolünde...
Veee... Her iki filmde de kadının birey olması için her türlü engel mevcut.
Üzerine bir de Leyla Erbil'in Tuhaf Bir Kadını'nı da okudum mu? Bu kadar mı denk gelir? Her birinde kadının yaşadığı aile ve toplum baskısı... Kadın olmanın çıkmazlığı... Bir rahat vermiyorlar ki kadın kişiliğini kendisi oluştursun... Hep şablona sokma, hep yönlendirme... Sonra tuhaflaşıyor elbette... Nasıl normal kalınabilir ki böyle bir sistem içinde?
İki film ve bir kitap... Üç kadın... Meseleleri aynı. Neyse Ankara Havası. Vaziyetler böyleyken böyle:)
Güzeeeeel bir özet oldu, teşekkür ederim. Kadın ve birlikte sürdürülen yaşam konusunda çok sorun var. Kitaplar ve filmler bunu irdeleme görevini iyi yapıyorlar. Gelgelelim çözüm konusunda pek çok kişi ve kuruma görev düşüyor, bir şeyler yapılıyor ama yavaş ilerliyor.. Çok çalışmamız lazım çoooooooooook. Bence de böyleyken böyle :)
Ben birazdan festival biletlerimi almaya gideceğim:-)
YanıtlaSilBen de bugün aldım Handan:)
Silİki saat Rexx'in önünde kuyruk bekledim. Eğer birisi numarasını bana vermeseydi bir o sanırım beş saat bekleyecektim :-) Neyse en ön sıradan da olsa istediğim filme yer buldum, değdi beklediğime:-)
SilHangi filmdi merak ettim şimdi:)
SilTanrılarla Konuşmalar:-)
SilŞahane:)
SilFilmin günleri bana uymadı ne yazık ki...
Handan, yoksa çarpışırdık belki:))
Bende Son Mektup'u seyrettim. Kocan kadar konuş kitabını okumuştum geçen yaz, filmine de gideyim mi?
YanıtlaSilAnkara Havası, Allah seni inandırsın ben ne kitabını ne filmini işitmiştim. Benim kardeş, "yürü abla sinemaya gidiyoruz" dedi. Bi gittik ki, adeta kadınlar matinesi gibiydi. Nasıl eğlendik anlatamam:)
SilBu hafta ilk seyrettiğim film İrlandalı Kız'dı. Yıllar önce seyretmişim.Çok etkilenmiştim. Hatırlamak istedim.
İrlandalı Kız, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra ıssız bir köyde geçiyor. Kocan Kadar Konuş ise günümüzün metropolünde...
Veee... Her iki filmde de kadının birey olması için her türlü engel mevcut.
Üzerine bir de Leyla Erbil'in Tuhaf Bir Kadını'nı da okudum mu? Bu kadar mı denk gelir?
Her birinde kadının yaşadığı aile ve toplum baskısı...
Kadın olmanın çıkmazlığı...
Bir rahat vermiyorlar ki kadın kişiliğini kendisi oluştursun...
Hep şablona sokma, hep yönlendirme...
Sonra tuhaflaşıyor elbette... Nasıl normal kalınabilir ki böyle bir sistem içinde?
İki film ve bir kitap... Üç kadın... Meseleleri aynı.
Neyse Ankara Havası.
Vaziyetler böyleyken böyle:)
Güzeeeeel bir özet oldu, teşekkür ederim.
YanıtlaSilKadın ve birlikte sürdürülen yaşam konusunda çok sorun var. Kitaplar ve filmler bunu irdeleme görevini iyi yapıyorlar.
Gelgelelim çözüm konusunda pek çok kişi ve kuruma görev düşüyor, bir şeyler yapılıyor ama yavaş ilerliyor..
Çok çalışmamız lazım çoooooooooook.
Bence de böyleyken böyle :)
Feminist okumalara mı girişsem bilemedim. Kafam karışık:)
SilKocan Kadar Konuş'a gitmeyi çok istiyorum ama bir türlü denk getiremedim kii :// Bana da beklerim, blog tasarım çekilişim var, bilginize.
YanıtlaSilSevgilerle
Gelirim elbet Moka Chan. Sevgiler benden:)
YanıtlaSil