24 Mart 2018 Cumartesi

Niye Kadın Shakespeare Yok?


"Erkeklerin kadınlara bıkıp usanmadan tekrarladıkları "ezeli" ve de "ezici" bir soru vardır: Bizler kadar düşünme yeteneğiniz olduğunu ileri sürüyorsunuz. Madem öyle, neden Shakespeare gibi bir deha çıkaramadınız? İşte Virginia Woolf bu "yakıcı" soruya, tarihsel ilişkilerin kökenine  inip kütüphane raflarında şöyle bir gezindikten sonra esaslı bir yanıt getiriyor. Ve şöyle sesleniyor kadınlara: "Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!"

Virginia Woolf/Kendine Ait Bir Oda


İngiliz  kadın yazar Virginia Woolf(1882-1941), Kendine Ait Bir Oda adlı kitabının bir bölümünde Shakespeare'in, kendisi kadar yetenekli, bilgili, edebiyata, tiyatroya ilgili bir kız kardeşi olsaydı neler olurdu, diye hayal eder. Diyelim ki adı Judith olsun, der. Şekspir okula gidip eğitimini tamamlayacak, kızların okula gitmesi yasak olduğu için Judith ise evde temizlik, yemek, ütü yapacak, evin küçük çocuklarına bakacak.  Şekspir sanat ve tiyatroyla ilgilenirken ailesinin isteği üzerine komşu kızıyla evlendirilir. Bu duruma dayanamayan Şekspir evden kaçıp, hayallerinin peşi sıra Londra'ya gidecektir. Bir tiyatroda iş bulur. Başarılı bir oyuncu olur.  Sanatçılar arasında yaşar. Herkesle tanışır. Sokaklarda dolaşır.  Oyunlar yazar.  Kraliçenin sarayına giriş hakkını elde eder. 

Bu arada, kendisi gibi  olağanüstü yetenekli kızkardeşinin evde olduğunu farzedeceğiz. Aslında Judith de abisi gibi macera ruhludur, yaratıcıdır, dünyayı tanımak için yanıp tutuşmaktadır. Yirmisine varmadan evlendirmek isterler. Bir yün tüccarıyla söz kesilir. Judith evlenmek istemez, ağlar,  bağırır. Babaya itiraz mı ediyor? Elbette  dayak yer.  Abisinin yolundan gitmek ister. Evden  Londra'ya kaçar. Bir tiyatro  kapısına gider. Oyuncu olmak istediğini söyler. 16. yüzyıldayız. Kızların okula gitmesinin yasak olduğu gibi tiyatroda oynamaları da yasaktır.  Adamlar oyuncu olmak isteyen Judith'e gülüp alaya alırlar. Peki şimdi ne yapacaktır? Abisi gibi sokaklarda gezip, barlarda sanatçılarla muhabbet edebilir mi? Mümkün değildir. Oysa Judith erkeklerle kadınların yaşamlarını ve huylarını incelemek, açlığını doyurmak için yanıp tutuşmaktadır. En sonunda bir oyuncu menajerinin Judith'e acıdığını ve evine aldığını hayal edelim. Bir süre sonra Judith bu adamdan hamile kaldığını öğrenecektir. Woolf der ki, bir kadın bedenininde kıstırılıp kalmış bir şair ruhunun şiddetini ve ateşini kim ölçebilir? Bir kış gecesi canına kıyar ve şimdi otobüslerin durduğu bir kavşakta gömülü yatmaktadır.

"Şekspir döneminde bir kadın onun dehasına sahip olmuş olsaydı, sanırım öyküsü böyle yazılırdı," der Viginia Woolf. "16. yüzyılda üstün yetenekle doğan herhangi bir kadın hiç kuşkusuz çıldırır, kendini vurur ya da yaşamını köyün dışında bir kulübede, korkulan ve alaya alınan bir yarı cadı, yarı büyücü olarak geçirirdi."

İngiltere'de 19. yüzyıla kadar bir kadının ailesi olağanüstü zengin ya da çok soylu olmadıkça, kendine ait bir odası olması imkansızdı der Virginia Woolf. !9. yüzyıldan sonrasını başka bir yazıya saklayayım... Çünkü 19. yüzyıl Virginia Woolf'un zamanıdır. O  başlı başına ayrı bir kadınlık hikayesidir.

21. yüzyılda yaşıyan bir kadınım. Para kazanıyorum. Kendime ait bir odam var. Zaman ayırıyorum ve bloğa da olsa illa yazıyorum. Erkekler ne der düşünmeden yazıyorum.

Ve artık kadınların daha çok yazmaları gerektiğine inanıyorum:)


10 yorum:

  1. Zaten artık kadınlar daha fazla yazıyor ama maalesef yine en çok okuyan kadınlar oluyor. Durumun değişmesi yazan değil okuyan kitlenin değişmesine bağlı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erkekler çok yazıyor, kadınlar çok okuyor diye düşünüyorum Dilek.
      Erkekler kadınları da yazıyor. Ve bizler erkek bakışıyla yazılan kadınları okuyoruz.
      Keşke daha fazla kadın yazar olsa ve kadınlar kadınlıklarını daha fazla anlatsa:)

      Sil
  2. Bir nefeste bitirdiğim kitaplardan birisidir. o soruları ve cevapları yazdığı zamandan bu tarafa neredeyse 100 yıl geçti çok değişen bir durum yok dünyada yaşayan kadınların ezici çoğunluğunda. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değişen durum olmaz mı Halil, dünya daha iyi bir yer olacak. Elbette hep birlikte:)

      Sil
  3. Ah, ben de öyle düşünüyorum. Kendime ait bir odam da var aslında. Çalışıyorum. Ama eve geldiğimde benim hep eşime göre daha fazla yapacak şeyim oluyor. VE zaman hiç yetmiyor. Kendi adıma düşündüğüm ve sorguladığım zaman şu karara varıyorum: Beni bağlayan zincirlerimden kurtulmam, kesinlikle bencil olmam ve başkaları için kendimden ödün vermemem gerekiyor. Peki yapabiliyor muyum? Hayır. Yapabildiğim zaman inanıyorum ki yapmak istediğim şeylere dair daha fazla zamanım olacak. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüzyılların çabasına cesaretle,dikkatle, üreterek, yazıp paylaşarak illa katkın oluyordur Özlem. Vicdan yapıp veya eksiklik hissedip kendimizi üzmeyelim, kendimizi sevelim:)

      Sil
  4. Kadınların hayatına tarihsel süreçte baktığımızda gördüğümüz manzarayı güzel anlatmışsınız.Ben de felsefe derslerini anlatırken kadın filozun azlığından neden bir Platon Aristo Hegel gibi birisi çıkmadığını sorgulardım. O zaman ki koşullar ve şartları düşünmek sorgulamak gerekir.arka odanızın olması güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Parırdayan Çiçek, iyi yere parmak bastın. Bu konuda bir yazı yazmak niyetindeyim:)
      Zira bilirsin kadınlıkla ilgili oluşan olumsuzlukların babası Aristotoles'tir.
      Aristoteles, ruh beden üzerinde, akıl duygu üzerinde, erkek de kadın üzerinde egemendir demiştir. Ve tanrısal gücün sembolü olarak erkekleri göstermiş, yalnızca erkeklerin özgür olduğunu, yer yüzündeki her şeyden üstün olduğunu bizzat kendisi söylemiştir. Yanlışsam düzelt beni Parıldayan Çiçek:)

      Sil
  5. Araştırayım Felsefe kitaplarını gün ışığına çıkartayım.

    YanıtlaSil
  6. Neler diyorsun sen kadın :)

    YanıtlaSil