Baksana… Küsmek nedir bilir misin? Benim sormak istediğim aynalara küsmek, hayata küsmek hatta insanın kendine küsmesi değil ama. Bak şimdi. Sevdiğin biri var mesela. İnsan sevdiğine küser, öyle değil mi? Tamam. Oturuyorsunuz yan yana. O başka tarafa bakınca, komik şeyler yazıyorsun sayfasına. Okuyor. “yazma!” diyor, siliyor. Vazgeçmiyorsun, O bakmıyorken gene yazıyorsun. Komiksin ya aklın sıra. Görüyor yazdığını, gene siliyor. Gözlerini kısarak, biraz daha tehditkar bir edayla “yazma, istemiyorum!” diyor. Bir ki üç… Eee, sabrını taşırıyorsun sonunda… Dönüyor sana… Sesini yükseltiyor. Diyor ki: “yazma dedim ya!yazma!” Kalbin kırılıyor. Neden komikliklerini anlayamıyor? Kendince haklısın ya darılıyorsun ona. Bırak defterine yazı yazmayı, yüzünü bile görmek istemiyorsun. Kaale almak istemiyorsun varlığını bir süre… Yol değiştiriyorsun ya da suratını çeviriyorsun karşı karşıya geldiğinde. Böyle bir şey işte anlattığım durum…Çocukça! Kararlısın, ipleri koparacaksın artık onunla…
Düşünsene… Aman ne rahatlıyorsun küsünce! İlgini kesiyorsun ya o kişiyle. Sonra daha da rahatlıyorsun, bu selamsız sabahsızlığın sadece sana değil, küstüğün kişiye de haz verdiğini sezince. Oh,be! Ne keyifmiş küsmek! Hani orta parmağı işaret parmağının üstüne koyarsın ya, ayak ayak üstüne atar gibi. “Boz, küstüm!” dersin hani... Anlatmak istediğim, işte bu çeşit bir küsme vaziyeti.“Konuş onunla!” deme bana şimdi… Arkadaşım, maksat sevdiğin birine küsmek, sorun çözmek değil ki! Küsmek, anlasana beni! İnsan sadece sevdiğine gönül koyar, küser, öyle değil mi? Hani bir çocuk gibi. Aradan bir kaç gün geçer sonra, pişman olursun yaptığına. Özlersin onu. O da seni aslında. “Tamam, yapmayacağım bir daha!” dersin. Ayaklarına kapanmak istersin. O da pişmandır ama “yalvarma!” der sana, “akıllandın mı şimdi!” Önce sen küstüğün için yalvartır seni acımasızca! Bir sonrakinde sen yalvartacaksın nasılsa... Anlatmak istediğim böyle bir şey işte, çocukca… Düşünsene… En son ne zaman küstün birisine, aynı böyle eften püften bir sebeple? İnsanın küsüşünce pişman olacağı birileri olmalı hayatında, öyle değil mi? Değil mi? Ne yani inanmıyor musun şimdi yazdıklarıma? Gülüyor musun yoksa? Yazdıklarım saçma öyle mi? Yaa! Al işte… Elimi uzatıyorum… Boz, küstüm sana!
Vildan bak şimdi aklıma ne geldi. Saçma ama yazacağım.
YanıtlaSilBen birine küstüm. ama kapris olsun diye değil.
Hakkaten değerlerime değer vermedi ve kırdı beni. Gözümde sıfır değere düştü o an. Bende ona tepki verdim..hatta canını acıtıcı bir söz söyledim. O artık benim arkadaşım olamazdı. Kapıda bacada karşılaşıyorduk yine ama muhabbetimiz kalmamıştı artık ondan gelen iğneli sözcüklerin haricinde. O iğneli sözcükler ise benim canımı acıtamıyordu. Anladım ki önemsediğin insanın kasıtlı sözleri acıtabilir ancak.
Aradan 2 sene geçti. Arkadaşıma olan kırgınlığım yok oldu. hatırlıyordum ama daha hoşgörü ile bakıyordum olaya. Eskiden olduğu gibi beni rahatsız etmiyordu. Zaman herşeyin ilacımıydı.. yoksa kırgınların da aşkın ömrü gibi bir süresimi vardı.
Onu kalbimde affettim ve arkadaşımın bir çok iyi yönlerinin içinde o tavrının denizde bir kum tanesi olduğuna karar verdim :)
Sevgilerimle.
Yok canım. Benim anlattığım küslük durumu bu değil.Bak şimdi. Hatırlasana. Senle konsere gitmiştik. Yanımda oturuyordun. Ben tam havaya girmiş, şarkıcıyla birlikte şarkı söylüyordum. Sen ise mütemadiyen "ay, şimdi düşecek sahneden! ay, şimdi unutacak şarkının sözlerini!" deyip benim tüm konsantrasyonumu bozuyordun. Gelmişsin konsere... Hakkını versene arkadaşım. Ne eksik arıyorsun. Bırak kendini müziğin ritmine.. Hatta kalk oyna.. Ne bu böyle... Bir... İki.. Sen bıdı bıdı, fısır fısır konuşmaya devam edince ben dedim ki sana:
YanıtlaSil"Aaaa! Yeter ama.. Al elimi uzatıyorum sana. Küs!Lütfen artık benle konuşma!" Sen de konuşmadın. Oh ya ben de rahat ettim:) Konser bitti. Aklıma sen geldin. Allahım ben arkadaşıma ne dedim böyle diye üzüldüm tabi bu sefer. Koluna girdim senin. Baktım yüzün asık. Kolunu silkeledin. "Dilekcim.." dedim. Bakmak istemedin. Sonra yüzüne doğru eğildim. Birlikte Muhittin'in yerine köfte yemeğe gidelim mi canım ne dersin?" dedim. Yüzün güldü. "Tamam!" dedin. Barıştık. Böyle işte..
Benim dediğim küsme bu şekilde:)Sevgilerimle...
Evvet:)) böylesi cok tatlı gerçekten. kardeşin kardeşe geçer nazı gibi :)) Hatırlıyormusun o konserde ne cok yağmur yağıyordu. Binaya girmek için kestirme olsun derken ne çetrefilli yollardan ve engellerden geçmiştik. Üstelik bir arkadaşımız suya düşmüştü de hiç sorun etmemişti.
YanıtlaSilAma ben kendimi hatırlıyorum valla bana iyi bile dayanmıştım. O cok sevdiğim romantik ve jön şarkıcıyı hoptrizipzop spidigonzales havada görünce çook hayal kırıklığı yaşamıştım :)))
Ahir zaman olur ki.. :)) sağol bu hatıra için