22 Haziran 2013 Cumartesi

Kahve Molasından Yaz Molasına


"Öyle durgun, sıcak saatler vardır ya
............
 Öyle durgun, sıcak saatlerde,
Sessiz bir bahçe görünür aynadan.
Nerde bu gök, dersiniz, bu ağaç nerde?
Ne Uzay kalmış, ne Zaman!"
Oktay Rifat / Ayna


Dünya güneşin etrafında dönmeye devam ediyorken, kendi etrafında gene bir tur atıvermişti. Gene anlayamamıştım nasıl olduğunu... Cuma kalan işlerini Cumartesi'ne devredivermişti. Eli kulağındaydı işte... Haziran, bayrağını Temmuz'a bırakmak üzereydi. Radyoda Yüksek Sadakat   "Dünya döner tek bir yana... Doğsun diye bir gün daha..." diye şarkı söylüyordu.  İyice bellemiştim. Dünya hep dönmeye devam edecekti... Günler, haftaları... Haftalar, ayları... Aylar, mevsimleri... Mevsimler, yılları izleyecekti... Şu fani ömrümüzde... Felek kimbilir başımıza, akla hayale gelmeyen, ne çoraplar örecekti? 

İşte yaz mevsimi, güneşi sımsıkı kucakladı. Getirdi, bizim coğrafyaya tüm endamıyla yerleştirdi.  Bu durumda, gücünü güneşten değil rüzgârdan alan bencileyin biri için, enerjisini ekonomik kullanma vakti geldi. Yaz uykusuna yatabilirim. Biliyorum elbette...  Hayat planlamaya gelmez.  John Lennon ne demişti? "Hayat, sen başka planlar yaparken, başına gelenlerdir."

Diyeceğim odur ki...  Az önce... Hayata... Çıkarıp silahımla rozetimi, kendi ellerimle teslim ettim. Yaz sonuna kadar Hayal Kahvem'e ara vermeye niyetlendim. Kahve Molasından... Yaz molasına... Güz gelince... Rüzgârla depolanmış enerjimle görüşürüz kısmetse... Belki Hayal Kahvem'de... Kimbilir? Belki bambaşka bir sanal alemde.

Şimdi bir hayalciyi dinleyelim mi birlikte?

Sevgiyle. 

2 yorum: