16 Aralık 2010 Perşembe

Ben Ne Anlatıyordum Acaba?


Bu yukarıdaki tablolar ünlü İtalyan ressam Caravaggio'ya ait.  Caravaggio 1571 ile 1610 tarihleri arasında yaşamış. Vay canına sayın seyirciler. Dünyamızda sadece 39 yıl yaşamış biri hakkında 400 yıl sonra Hayal Kahvem'e yazı yazıyorum ya tüylerim diken diken oldu  vallahi. Bir de öyle çılgın bir ressam ki zaten resimlerinden belli. Öyle böyle değil. Yattığı yerde rahat uyusun, zamanında kilise de dahil her türlü geleneğe karşı çıkan, azizleri normal insan gibi resmettiği için dışlanan, yılmayan, savaşan, devrimci ruhlu, öfkeli mizaçlı, çılgın bir zatmış. Ben nerden biliyorum değil mi? Sanal ansiklopediden enine boyuna araştırdım da ordan. Hayatının büyük bir kısmı yoksulluk içinde geçmiş. Mahpus damlarında voltalar atmış. Şehirden şehire kaçarak yaşamış. Allahım yarabbim! Biz normal hayatta hiç bir şeyi yetiştiremezken,  Caravaggio bu kısa ve çılgın  yaşamda  o güzelim sanat eserlerini hangi ara yapmış? Bilmiyorum. Bildiğim ise inandığı şeylerden asla vazgeçmemiş. Savaşmış. Kavgacı biri diyorlar Caravaggio için. Şu yaptığı tablolara baktığımızda sanatında da kavgacı olduğu söylenilmez mi? Ayrıca çirkinliği resme sokan adam deniyor. Zaten çirkinlikten utanmamak gerekir dermiş. O devirde her şey güzellik olarak, kusursuzluk olarak resmedilirken, Caravaggio ise kusurlu insanları, karanlığı  kusursuz bir şekilde öyle resmetmiş ki bakanı ürkütmek ve rahatsızlık vermek istemiş. Zamanının tam bir protest sanatçısı.  




Şimdi şu yukarıdaki Caravaggio tablosuna bakınca David Cronenberg'in  Videorom adlı filminden bazı görüntüler geldi aklıma. Şimdi diyeceksin ki "İlla yazdığın yazıdan bir filme ya da bir öyküye gönderme yapacağım diye kendini bu kadar zorlama!" Yeminle yazdığım yazı ile bir tarafa gönderme yapma çabasında değilim.  Ben bu hafıza denen  şey tuhaf bir kutu  diyorum ya daima.  Ne bileyim? Caravaggio'nun tablosunu görünce filmin bu sahneleri  geldi aklma. Yönetmen Cronenberg için bir şeyler okuyayaım dedim  sonra.. Ne yazmışlar bil bakalım? Sinemanın Picasso'su... Yaa... Bir dakika... Ben ne anlatıyordum? Unuttum vallaha. İyisi mi şuraya güzel bir müzik koyayım da... Aklım gelsin başıma:)

                    R.E.M - losing my religion

4 yorum:

  1. Caravaggio'YU okulda da böyle güzel anlatsalardı da aklımızda iyice kalsaydı ya.
    Teşekkürler Vildancığım.

    YanıtlaSil
  2. Caravaggio,yu epey yıllar önce gittiğim Floransada ki Uffizi müzesinde görmüştüm. Gittiğim müzeler içinde daha üstüne daha iyisini tanımadığım bu müzede siz Caravaggio deyince hafızamda iki tablosu canlanıverdi.Biri Medusa idi diğeri genç Bakus. Caravaggionun yetiştiği dönemde sanatçılar her ne kadar Barok üslubundan etkilendiyseler de, Caravaggio kendine özgü bir biçim ve kompozisyon düzeni oluşturmuş. Yalnızca biçim, renk ve müthiş bir ustalıkla kullandığı ışık-gölge ile değil, figürleri betimleme biçimiyle de inanılmaz bir üslub geliştirmiş.Bu nedenle, adını saymakla bitiremeyeceğim, Leonardo da vinciden, battista, michelangelo Botticelli, Raphael ,Rambrant, Rubens daha nicelerinin arasından onun tabloları hemen gözümün önüne geldi. Bu usta ressamın hakkında yazdıklarınıza ilaveten O'nun sanatı hürmetine yarım kalmaması için bazı bilgiler ilave etmek istiyorum.O dönem ressaları İtalya'da ileri gelen aileler tarafından desteklenerek, sanatlarını geliştirme imkanı buluyorlarmış. Bu da İtalya'da sanatın en üst düzeye çıkmasında büyük önem taşıyan bir konu.1584 yılına kadar kilisede eğitim gören Caravaggio, babasının bu tarihte ölümü üzerine ağabeyi tarafından, döneminin birçok sanatçısı gibi usta-çırak ilişkisi içinde yetiştirilmek üzere Milanolu ressam Simone Peterzano’nun atölyesine verilmiş.Medusanın başı tablosu Yunan Mitolojisinden esinlenerek yapmış. Yunan mitolojisinin “Yılan saçlı taş bakışlı” gorgonu olan Medusa, efsaneye göre baktığı kişiyi taşa çevirmektedir. Zeus’un oğlu Perseus, kalkanını siper ederek Medusa’nın bakışlarını kendine yansıtır ve onu taşa çevirerek daha sonra da başını keser. Caravaggio, Medusa adlı tablosunda, Medusa’nın yüz ifadesini tam da olayın en dramatik anında, bir “fotoğraf makinesi” gibi yakalamış gibidir. Tabloya bakarken, Perseus’un yaşadığı dehşeti ve Medusa’nın kafasının kesilmesini an be an yaşarsınız. Bu da o tabloyu unutulmaz kılar. Caravaggio, bir diğer mitolojik figürü olan Bacchus adlı tablosunda, Şarap Tanrısı Bacchus’u betimlemiştir. Yunan Şarap Tanrısı Dionysos’a Roma Mitolojisi’nde Bacchus adı veriliyordu. Daha önce hiçbir ressam tarafından böyle efemine bir şekilde resmedilmeyen Bacchus tablosu da, Caravaggio’nun ne denli radikal bir gerçekçi olduğunu ortaya koyması bakımından ilginç. Caravaggio’nun Bacchus’u oldukça dünyevi bir tanrıdır. Güçlü kuvvetli kasları olan kadınsı delikanlı, her an ayağa kalkıp ressamın ona giydirdiği antik elbiseleri üzerinden atacakmış gibidir. Kimi sanat tarihçilerine göre bu tablo, Caravaggio’ya atfedilen eşcinsellik için de bir kanıt gibidir.Yine bu tabloda benim hafızama unutulmaz olarak kaydedilmiştir.
    Sevgiyle DS

    YanıtlaSil
  3. Dilek senin gibi Güzel Sanatlar mezunu bir sanatçı bana böyle iltifat ediyorsa, dolaşırım koltuklarım kabara kabara:) Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. Defne, ne kadar güzel bir bilgilendirme yazısı hazırlamışsınız.
    Müthiş olmuş. Sizin yazdığınız tabloları bulup koymak lazım aslında.
    Defne bu konuda sizin bloğa bir yazı hazırlsanız keşke. Ne hoş olur!
    İlginiz için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil