Hiç Zeki Demirkubuz filmi seyretmemiştim diye yazıma başlayacaktım ki... Yooo... Filmlerinin afiş fotoğraflarına bakarken farkettim. Nahid Sırrı Örik'in aynı adlı kitabından sinemaya uyarlanan Kıskanmak adlı filmini seyretmiştim. Kitabı yıllar önce okumuştum. Çok etkileyici bir romandı. Sanırım Kıskanmak'ı seyrederken, yönetmene çok takılmadan, romanı sinema diliyle tekrar okumayı denedim. Filmi beğenmiştim. Peki acaba daha sonra Zeki Demirkubuz'un diğer filmlerini niye merak edip seyretmedim? Hatta basında çıkan pek çok haberiyle bile ilgilenmedim. Niye? İnan bilmiyorum. Hafta sonu sanal alemde dolaşırken, tesadüfen denk geldiğim eski bir muhabbetinde sarf ettiği bir cümlesi ilgimi kışkırttı. "Hayatın, insan kalbiyle düzen arasındaki bir çatışma olduğunu gördüm." demiş. Ben memleketimin insanı Zeki Demirkubuz'un sinema diliyle ne anlatmak istediğini fena halde merak ettim. Kısmet şimdiyeymiş demek ki... Du bakalım.....
Yeraltı hariç izledim bütün filmlerii....gri ve koyusuna çalan insana ait ne kadar koyuluk varsa filmlerinde vardır.. canın sıkılır izlerken ama hak vermeden de edemezsin.. iyi seyirler...
YanıtlaSilCemre, du bakalım... Hepsini seyredince bi şeyler karalarım:)
Silyeraltı kıskanmak masumiyet kader hepsi birbirinden güzel filmler:) iyi seyirlerrr sana güzel bir hafta olması dileğiyle
YanıtlaSilÇiğdem, demek ki sevdiniz Zeki Demirkubuz filmlerini. Sevindim:)
SilYerlatı, Z.Demirkubuz'un Dostoyevski'nin "Yeralıtından Notlar" kitabından öykünerek kameraya aldığı filmi. Mutlaka kitabı okumuşsundur. Aslında özeti şu cümle "Akıllı bir adam, kendine karşı acımasız değilse gururlu da olamaz" Yaşam içinde iyiliğin kötülüğe dönüşmesi, kendine acıma ve faydalanma, yanlızlık, ego, fuhuş... Bence mükemmel filmlerinden biri. Engin Günaydın'ın performansı da oldukça etkili.. Filmde patates, funuş, gölge gibi imgelerle yaratıcılığı göz doldurmuş. Eminim senin de ilgini çekecektir.
YanıtlaSilKader ve Masumiyet filmlerinde, gerçek aşkın acımasız ve masum yönlerini öylesine güzel işlemişti ki insanın tekrar aşık olup mazoşit duygularla acı çekesi geliyor...
Bekleme odasında da Zeki Demirkubuz'un nietzsche'ye hayranlığını görüyoruz. Benim nacizane görüşüm, Z.Demirkubuz'un iç dünyasına, filmlerinin özgünlüğüne ilişkin en büyük ipucunu bu film veriyor. Bir daha dünyaya gelsem ilk bu filmini izledikten sonra diğer filmlerine açılırdım :)
Diyeceğim, seni çok güzel bir hafta beklerken, aşk, yanlızlık, iyilik, kötülük, acınma, hiçlik kelimeleri de yakınlarında olacak... :)
İyi seyirler...
Hamza, en son Yeraltı'nı seyretmek niyetindeyim. Şimdilik sadece C Blok ve Masumiyet'i seyrettim. Sonra ne seyretsem diye bilemedim. Şimdilik beklemedeyim:)
SilNe güzel bir yorum bu. Bayıldığımı söylemeliyim:)Teşekkürler!