Bugün
günlerden Cuma ya… Bizim ofisin son çalışma günü… Yılın son ayları işim açısından en debdebeli aylar. Bu hafta kâh ofiste
kâh arazide nasıl işim vardı anlatamam. Of ki of yani… Az sonra masamı toplayıp gene dışarıya çıkmalıyım. İyi ama...
Ah, bitmişim ben… Aaaaahhh düşünmekten… Yorgunum ahhh… Ha babam de babam çalışmaktan…Kolumu kaldıracak enerjim kalmamış. Ne fena!.. Öyle kukumav kuşu misali halsiz oturuyorum. Ah! Bir
mucize olsa keşke… Beni kendime getirebilse…. Yok bak, mucizelere
inanırım gerçeğinde… Ama bugün var ya mucizelere inanmak için bile takatım
yok anlatabiliyor muyum? Yooo… Şu bitik vaziyetimle mucize filan
bekleyemem. Tam bu bünyeyle blog yazılarıma göz
gezdiriyordum ki yukarıdaki videoya denk geldim iyi mi? Heyy! Bu müzik var ya
bu müzik... Ne vakit dinlesem, anında aklımı başımdan alır benim... İşte... Aklımın iplerini saldım
gene… Durur muyum? Müziğin sesini sonuna kadar açtım. İnan bana...
Hemen yerimden zıpladım. Ofisteki kızların şaşkın bakışlarına aldırmadım. Mutfağa daldım. Raftan en renkli kadehi
seçtim. Buzdolabının kapısını açtım. Düşündüğüm şişeyi çıkardım. İşaret
parmağımı sihir yapar gibi şişenin kapağına bastırdım. Şişeye eğilerek, "Okus pokus!"
diye usulca fısıldadım. Hooop! Elimdeki şişeyle kendi etrafımda üçyüz atmış derece
döndüm. Şişeyi bir seferde tık diye açtım. Kapağını açtığım gibi omuzumun üzerinden arkaya fırlattım.
Şişedeki içeceği yüksekten lıkır lıkır kadehe boşalttım. Heyy! Sihir
etkisini gösterdi. Fooooşşşş! Köpürdü... Bardaktan taştı. Aldırmadım.
Muzipçe gülümsedim. Becerikli işaret parmağımı burnumun ucuna getirdim.
İşaret parmağıma, hedefi on ikiden vurmuş tabanca namlusu niyetiyle üfledim. Elimdeki
kadehle bu eşsiz müziğin ritminde iki ileri bir geri dans ederek
çalışma odama geçtim. Koltuğuma oturdum. Arkama yaslandım. Renkli
kadehteki gazozu, tadına vara vara, hımmlaya hımmlaya, yudum yudum içtim. Yüreğimin yorgunluğu gitti
yeminle.. Ohh!.. Kendime geldim!... Görüyor musun, mucize
gerçekleşmişti işte. Bazan mutluluk nedir diye soruyorlar ya… Şimdi
yüreğimi dinledim. Mutluluk sevdiğin müzik eşliğinde, bir kadeh gazoz içmekti… Başka ne olabilir ki? Mutluluk buydu işte.
Mutluluk yüreğinin seni götürdüğü yerde olmak,hissetmek,hayal etmek buna uygun bir yazı olmuş:)
YanıtlaSilAynen dediğiniz gibi Bahar. Mutluluk böyle bir şey.
SilKesinlikle haklısın :)
YanıtlaSilEyvallah Handan:)
SilO foooşşşş sesini :) bende çok severim :D
YanıtlaSilBayılırım o foooş sesine:)
Silbazen bir şarkı bizi en olmadık zamanda kendimize getirmeye yetebilir..küçük şeyler...küçük şeyler... esasında bizi mutlu edecek kadar büyüktürler.....
YanıtlaSilBöyle şeyler beni mutlu ediyor sahiden:)
Sil