Arabamın camında yüzümü gördüğüm anda kalakaldım. Başımda her zaman ki gibi şapka vardı. Yanaklarım pancar gibi kızarmış, suratımdan şıpır şıpır terler akmaktaydı. Neydi bu halim? Ben... İnanamıyorum. Arabamı evin kapısının önüne çekmiş, içini elektrik süpürgesiyle süpürmekteydim. Yooo. Tamam. En son arabamı iç dış temizlettiğimde, adam kallavi bir para istemişti. Gözlerimi pörtletip "Sahi mi?" diye bağırdığımı bugün gibi hatırlıyordum. Adam büyük bir pişkinlikle "Sahi!" demişti, elimdeki parayı almış, sırtını dönüp işine devam etmişti. Donakalmıştım. İçimden sunturlu bir cümle sarfetmiş, adamın arkasından ise "insaf!" diye seslenmiştim.
Elim kolum armut mu topluyordu kuzum benim? Arabamı neden kendim yıkamıyordum ki? Verdiğim para fena halde içime oturmuştu ya, "arabamı artık kendim yıkayıp temizleyeceğim" diye tüm gün Arap bacılar gibi söylenmiştim. Akabinde, o günkü kazığı unuttum gitti tabii... İyi ama şimdi ne yapıyordum peki? Bütün gün evde, ofiste çalış babam çalışıyordum. Akşam eve döndüğümde de... Artık kaç ara kabloyu birbirine bağlayıp, elektrik süpürgesini taktıysam... Resmen arabamın içini elektrik süpürgesiyle süpürüyordum. Tamam üzerine afiyet azbuçuk cimriliğimle şöhret sahibiyimdir ama... Yooo... "Yuf!" derler bu kadarına! Arabanı da kendin temizleyip yıkama yani, öyle değil mi? Pes! Pes vallahi!
İşte o anda İktisat profösörü Şiir Erkök Yılmaz'ın Homo Ekonomicus adlı öyküsünün kahramanı Bay X aklıma geldi. Bay X aklıma gelince, elektrik süpürgesinin borusunu yere fırlattım. Kendimi arabamın şöför koltuğuna attım. İki ellerimle yanaklarımı avuçladım. Korkuyla dikiz aynasına baktım. Allahım ben Homo Ekonomicus'un kadın versiyorununa dönüşüyordum yoksa? Hatırladın değil mi? Bay X homo ekonomicus'un tekiydi. Elini yüzünü yıkarken sabun kullanmazdı sözgelimi... Nedeni basitti. Hesaplamıştı. Yüzüne harcayacağı bir birimlik sabunun marjinal faydası, erken kirlenmeye uğrayacak havlulara harcanan bir birimlik sabunun marjinal faydasından düşüktü. Sonraa... Dişlerini macunsuz fırçalardı. Çünkü yaptığı hesaplara göre, ömür boyu diş macununa yatıracağı para, dişlerinin amortismanı için gereken parayı geçmekteydi. Günlük yemeklerini, o günün performansındaki zahmet katsayısına göre seçerdi. Evleneceği kadını seçerken de aynı özeni göstermişti. -Burada anlatmak istemiyorum. Öykü illa okunmalıdır. Sahiden ibretliktir.- Ayrıca Bay X, faktör alışkanlığı yüksek bir emekçi bir seyyar köfteciydi. Bisikletinin arkasına bağladığı arabaya küçük kızını yerleştirip, yavrunun önüne kıymaları sürüyor, böylece çocuğun karıştırma ve mıncıklama yeteneğini gayet üretken bir alana yatırmış oluyordu... Falan... Filan...
Anlaşılan odur ki, gün be gün Homo Ekonomicus olma yolunda ilerlemekteydim. Tanrı bilir, yarın öbür gün, en ucuza basanını bulduğum gazeteye kendi ölüm duyurumu kendi ellerimle verebilirdim. Sonra aynı Bay X gibi, içinde soğutma aygıtı olan, camdan bir tabut edinirdim belki... Şu devingen yaşamda bir durağan denge tutturmak niyetiyle, tabutun içine girip ölü numarası yaparken uyuyakalabilirdim de, benim varlığım insanlara düzeni anımsatabilir, rasyonel davranmayı öğretebilirdi bu durumda tabii. Düşünsene, ben hep yaşayabilirdim aralarında hiç bozulmamış kalıbımla... Soğutma aygıtlı tabutumun elektrik masrafına gelince, yaşasaydım daha fazla masrafım olmayacak mıydı, pöh, yaşadığımı varsaysınlardı mesela... Önce gazetedeki ilanı, sonra tabuttaki kıpırtısız halimi gören yakınlarım... Bir yaygara bir bağırış derken... Kabullenirlerdi elbette öldüğümü... Önce bizim şehirden, sonra memleketin pek çok yerinden insanlar, cam tabutun içindeki beni görmeye akın ederlerdi. Gece kimsecikler yokken tuvalete ve mutfağa gidebilirdim. Eskaza beni ayakta gören biri, yatır olduğuma hükmedebilir, halimi cümle aleme duyurabilirdi... O günden sonra evim türbeye dönüşebilirdi sözgelimi!
Yok artık!
Sana bir şey söyleyeyim mi, bütün bunlar belki an içinde aklımdan geçti. Sadece cimrilikte
değil, hayalcilikte ve abartmakta da şöhret sahibiyimdir. Görüyorsun
işte... Gene veri koşullarda, veri fiyatlar ve veri getirilerle riskleri
minimize edip belirsizlikleri tutarlılığa dönüştüreceğime, hayallerimde abartma sanatı icra etmekteydim. Ne vardı yani? Yılardır bana hizmette kusur etmeyen, emektar arabamın koltuğunu sevgiyle okşadım. Canım istediğinde,
elbette arabamı kendim temizleyip yıkayacaktım. Ayrıca anlamıştım ki araba yıkamak sahiden eğlenceli bir işti. Dikiz aynasına usulca baktım. Kendimdim. Homo Ekonomicus olsa, sevinmek gibi verimsiz bulacağı bir davranışı sergilemezdi. Ben sevindim.
Homo Ekonomicus değil, Homo Romanticus olmaya karar verdim. Arabamın radyosunun düğmesine bastım. Pinhani en sevdiğim şarkısını söylüyordu. "Asla vazgeçmeee... Kalkıp da pencerenden bir baakk. Güneş açmış mı? Yağmur düşmüş mü? Dön bak dünyayaaa!" Hafıza ne tuhaf bir kutuydu. Yoo... En tuhafı bendim tabii... Araba yıkamak bu kadar abartılacak bir şey miydi? Kendimi olduğum gibi kabul ettim. Şarkıya eşlik ederek arabamı temizlemeye devam ettim.
Homo Ekonomicus değil, Homo Romanticus olmaya karar verdim. Arabamın radyosunun düğmesine bastım. Pinhani en sevdiğim şarkısını söylüyordu. "Asla vazgeçmeee... Kalkıp da pencerenden bir baakk. Güneş açmış mı? Yağmur düşmüş mü? Dön bak dünyayaaa!" Hafıza ne tuhaf bir kutuydu. Yoo... En tuhafı bendim tabii... Araba yıkamak bu kadar abartılacak bir şey miydi? Kendimi olduğum gibi kabul ettim. Şarkıya eşlik ederek arabamı temizlemeye devam ettim.
♥♥♥
YanıtlaSil:)
dmisal:))
SilBir araba yıkamak bunları düşündürtüyorsa, evi temizlediğinizde de yazdıklarınızı okumak isterim :))
YanıtlaSilherbiri ayrı hikaye kahve telvesi:)
Silhayalci biri, abartmayı seviyorsa hele... off... hayal etmenin sonu yani.
Selam Şiir Hoca'nın kitabını merak ettim.Ankara'ya dönünce alayım.Eşimin arkadaşı.Ben de severim kensisini benim de arkadaşım.Şimdi arayıp sizden bahsedeceğim.Sevgiyle kalın.
YanıtlaSilparıldayan çiçek, mahcup oldum şimdi:)
Silşiir hoca öyküsünden neler yazdığımı görünce ne der bilmem...
ama adı "şiir" ya... bayılıyorum hem adına hem yazdıklarına:)
selam ve sevgiler benden.
Şiir hocayı aradım.o da yazınız merak etti.yorumunu bilemiyeceğim.
Sil:)
SilEkonomi mezunu biri olaraktan acayip keyif aldım yazınızı okurken :) Bahsettiğiniz kitabı ilk fırsatta alıp Bay X ile bir an önce tanışmak istiyorum ben de.
YanıtlaSilneslice tarifler, sahiden kaçırmayın derim. şahane bir kitaptır.
Sildiğer öykülerini de okumanızı tavsiye ederim:)
Bay X tam bir homo-economicusmuş. Açıkçası öyküyü çok merak ettim hemen edinip okuyacağım. Merak etmeyin bence biz bayanlar ne kadar istesekte, bazı ürünler karşısında marjinal faydayı baz alıp hareket edemiyoruz :)
YanıtlaSilpembe vosvos, çok cimriyim:)
Sildu bi... abartıyor muyum yoksa bilmiyorum ki.
emin değilim:))
Cidden "hayal" kahvem.
YanıtlaSilTamam bu kadar sıkıntı yapma, ben iç dış temizlerim.
eyvallah beyruz. kıyar mıyım sana? ben alıştım nasıl olsa.
Silkendi arabamı kendim temizlerim:)
teşekkür ederim.
Şiir hocanın ben de üniversite son sınıfta dersini almıştım. çok tatlı bir insandır, adı gibi.
YanıtlaSilKitabıda eğer bir bilim olarak sayılabilirse literatürde en üst rafta yerini alır.
keşke ben de derslerine girseydim şiir hoca'nın:)
Silkeşke!
hayal kahvem edebiyatı gerçekte algılanabilir bir sanat haline dönüştüren şey abartma ve hayal gücüdür. mesela Aslı Erdoğan 'ın '' kabuk adam ''ını mühim kılan anlattığını abartmasıdır. yazıyı firavunun sihirbazına çeviren tam da bu hayal gücüdür.
YanıtlaSilbay x ' in hikayesi ise kapitalizmin dibine dinamit yerleştirmek gibi bir şey olmuş. ufak eforlardan iş gücü ve değer üretmek fabrikasyon enerjisini yok saymak nanik göstermek olmuş :)
son olarak usta cimri olduğunuzu asla kabul edemeyeceğim kusura bakmayın :)
delal, biz tanışıyor muyuz yoksa:)
Silinanmıyorum, atilla atalay'ın yanlızlık aletleri adlı öyküsü gibi, tanıdık biri çıkmayın sakın... heyy... olabilir mi:)
ben de aynı kanıdayım :) yemin ediyorum gerçek kütüğümüzü yansıtsak belki yıllardır geçirdiğimiz zamanlar olmuş olabilir :)))
YanıtlaSilyalnız fena güldüm usta yazdığıma bu kadar iddia çarpacak beni :))
ama bence de tanışıyoruz :)
güya şakacının tekiyim di mi? aynı zamanda sazanımdır da.
Silhemen ağa takılırım. inanırım. demek böyleyken böyle!
binlerce kasırga aşkına ve karamba karambita:)
yok yok hayal kahvem hakikaten sizin gibi düşünüyorum yalan yok vallahi :)
YanıtlaSiltamam. peki öyle olsun:)
Sil